MEDYATİK BAKIŞ
Doğan SÜSLÜ
İletişim:0 532 728 45 53
e-mail:medyatikbakis@hotmail.
Allah selamet versin Süleyman Demirel eski başbakan ve Cumhurbaşkanlarımızdandır. Vaktiyle “Bir bilen” olarak da anılan Demirel, yeni bir hükümet kurduğunda kamuoyundan, ana muhalefet ile muhalefetten hep 100 gün süre isterdi ve derdi ki “Bizi eleştirecekseniz, bir 100 gün ilk icraatları mızı bekleyin bakalım…” Ben de Sayın Demirel’in o ilk 100 günü gibi çiçeği burnunda Belediye Başkanı Seyfi Dingil’i 30 mart 2014 yerel seçimlerinin üzerinden 100 gün geçince yazmak istedim ama olmadı…
*Başkanlık Makamı değil sanki Has Turizm Yazıhanesi!
Seyfi başkanın bugün İskenderun Belediyesi’ndeki 85. Günü. Bu süre zarfında tam üç kez belediyeye gittim ve özellikle Başbakanlık Makamını gördüm. İnanın Başkanlık Makamı Has Turizm yazıhanesi gibi oldukça hareketli. Sekreter Lale Hanımın odasına girip çıkanın haddi hesabı yok… O ortamda Lale Hanım nasıl sakin çalışsın ve nasıl bağladığı telefonları, deşifre etmesin?… Yine Başkan Seyfi Dingil’i korumakla görevli devletin polisi, Seyfi Başkanı kötü niyetlilerden nasıl yeterince korusun?…
*Başkanın büyük düşünmesi yetmez
Büyük ihtimalle Başkan Seyfi Dingil’in dışardaki curcunadan, karmaşadan haberi yok. O büyük projeler için kapandığı odasında çalışmaya çalışırken, İskenderun-Ankara arası mekik dokurken, makam önünde, sekreterlik makamında nasıl bir hareketlilik olduğunu bilmiyor, bilemiyor. Kısaca Seyfi başkan büyük düşünüyor ama etrafında onun hızına, onun düşüncelerine ayak uydurabilecekler ya aşırı izdihamdan ya da sıranın kendilerine gelmemesinden dolayı ona yeterince yararlı olamıyorlar.
*Belediyede birden fazla Seyfi Dingil var!
Bugün ülkemizin en büyük sorunlarından biri kraldan fazla kralcı kimliklerin afraları, tafraları ve olumsuz davranış biçimleridir. Ben İskenderun Belediyesi’nde kendini Seyfi Dingil yerine koyan, kendini Başkan Seyfi Dingil olarak gören kimi portreler gördüm. Bu kimliklerimiz önce Seyfi Dingil’e, sonra Ak Parti’ye ve en sonra da kendi kendilerine zarar verdiklerinin inan farkında değiller…
*Ezik ve ufku dar kişilerden uzaklaşmak
Sayın Seyfi Dingil benim nazarımda belediyeciliği, siyaseti, insani ilişkileri ve iletişim sanatını çok iyi bilen uyanık biridir. Anladığım kadarıyla bazı kimliklerin bulundukları makamdan, konumdan bir süre heveslerini almalarını bekleyecek ardından da kendi temposuna ayak uydurabilecek, kişileri kırıp, dökmeyen, etiketinden değil kişiliğinden güç ve motivasyon alan kimliklerle çalışacaktır. Ben ne oldum havasındaki ezik ve ufku dar, kişilerden zaman içinde uzaklaşacaktır…
*Hava ve cakadan uzak durmak gerekiyor
Seyfi Dingil, İskenderun medyasını ve eli kalem tutan her bir gazeteciyi de iyi tanır. Basının ya da yerel basının eleştirilerinin ne demek olduğunu bilmeyen yığınla belediye çalışanı yanında, Başkan Dingil, basının eleştirilerinin yeri ve zamanı geldiğinde çok etkili olabileceğini bilir. Bu nedenle Sayın Dingil sanırım en kısa zamanda Başkanlık Makamına her aklı estiğinde girip çıkanları, görevlilere sağlıklı bir çalışma fırsatı vermeyenleri ayıklayacak, kendini Belediye Başkanı Seyfi Dingil gören her bir ezik kimliğin etrafına saygılı, mütevazı, hava ve cakadan uzak bir anlayışla hareket etmelerini isteyecektir…
*İskenderun yaşayanları gözetliyor
Yine İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil, bırakın birinin gözetlemesini, tüm medyanın, bütün İskenderun yaşayanlarının kendilerini gözetlediğini, hizmetle birlikte kendilerinden iktidar sarhoşluğu yerine saygı ve sevgi beklediklerini telkin edecek, gerekirse işaret ettiğim tepki duyulan sıkıntılı konularda ilgili kişilerle toplantı ve toplantılar yaparak elzem ikazlarını yapacaktır…
*Başbakan Erdoğan’a raporlar gidiyor
Bir diğer önemli konu da Başbakan Erdoğan her ne kadar Cumhurbaşkanlığı adaylığına meyilli ise de İskenderun ve Hatay raporları ya da diğer bir anlatımla İskenderun Belediyesi Seyfi Dingil raporları gönüllü partililerce Başbakan Erdoğan’a harfiyen ulaştırılmaktadır. Özetle Sayın Erdoğan İskenderun Belediyesi’ndeki kara karıncanın, kara ayağındaki, kara lekeden haberdardır ve haberdar olmaya da devam edecektir… Dolayısıyla Seyfi Başkan birinci elden de dikkatle takip edilmekte, etrafındaki her bir ismin hatası direk Seyfi Dingil’in karnesine kırık not olarak işlenebilecektir…
*Küçük düşünenlerle işi yok
İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil, geçiş döneminden hemen sonra sıkıntılı evrenin ardından pek çok proje ile Ak Parti ve Seyfi Dingil belediyeciliği farkındalığı yaratmak ve kendini ispatlamak arzusu içindedir. Küçük işlere ve küçük düşünenlere ayıracak zamanı olmadığı gibi zaman içerisinde ehil kimlikler ve çalışma yükünü hafifletecek beyinlerle çalışacaktır. Seyfi başkanın bir de bir otomobille şehrin hemen her yerini dolaşan, üst geçitlere, alt geçitleri yaya olarak gezen, en ücra mekânları gören bir görevliye ihtiyacı vardır. Örneğin Lunapark önündeki su patlağını kısa sürede görecek ve onu ilgililere sıcağı sıcağına telefonla veya telsizle bildiren, ekiplerin müdahalesini sağlayan, ilgili arızayı ısrarla takip eden, sonuçlandıran ve diğer ufak ya da büyük sorunları gideren bir çalışana da ihtiyacı vardır…
*Seyfi başkana yarayacak tipler
Odasına kapanan, gelsin çaylar, gitsin kahveler tipindeki zaman doldurucular yerine, sahaya inen, sahayı dolaşan, halkın isteklerine kulak veren, onların irili ufaklı sorunlarının yerel yönetimler anlamında çözülmesine gayret edenler Seyfi başkana yarayacak tiplerdir… Konumunu, görevini, etiketini, başarısını ve şöhretini taşıyabilen hazımlı isimler Seyfi başkana yarar sağlar… Ayağı yerden kesilen, şımarık tavırlar içine giren, ilgi ve alaka hazımsızları da kesin olarak Seyfi Dingil’e zarar verirler…
*İyi takım, iyi firma her zaman iş yapar
85 gün bekledikten sonra Sayın Seyfi Dingil’i uyarmak istedim. Ben kendisine idarecilik, başkanlık ve hizmet anlamında güveniyorum. Ancak sadece benim güvenmem ve sadece Seyfi Dingil’in çabası ve iyi niyeti yetmez. Seyfi Dingil’e iyi bir takım gereklidir. Takımın aksayan her bir hizmet oyuncusu gereken zamanlarda değiştirilmelidir. Söylemeye gerek var mı Seyfi Başkanım. İyi takım, iyi firma her zaman iyi iş yapar. Aksayan firma, istikrarsız takım da sıkıntı yaratır. Mesele budur. Size kamuoyunun ve basının tanıdığı 100 günlük süre 15 gün sonra bitecek ve yerel hizmetler manasında eleştiriler yoğunlaşacaktır. Bu nedenle şimdi toplantı, disiplin, ikaz, tertip, düzen ve kolları bir kere daha çemreme zamandır…