MEDYATİK BAKIŞ
Doğan SÜSLÜ
İletişim:0 532 728 45 53
e-mail:medyatikbakis@hotmail.com
Öncelikle, Türk Metal Sendikası Bölge Sorumlusu Metin Önde ’ye yapılan silahlı saldırı girişimi için Metin Önde ‘ye geçmiş olsun diyorum. Metin Önde’nin 7 kurşunlu çirkin saldırıdan yara almadan kurtulmasına, Yüce Allah’ın, onu çocuklarına ve ailesine bağışlamasına sevindim. Moda deyimle saldırı kahpece yapılmıştır. Şiddet, zorbalık, terör ve sendikal mücadeleye kurşun yağmuru, asla kabul edilebilecek bir hadise değildir. Bu nedenle kalleş saldırı girişiminin geçmiş olmasını diliyorum… Sendikal mücadele, kaba kuvvet ve silah içermeyen etik kurallar içinde yiğitçe yapılmalıdır…
*3003 Çelik İşçisi
Çirkin saldırı sonrası gelişmeler takibimdeydi. Aşırı sıcak havadan dolayı öğle istirahati için iş yerimden evime geldim. Akıllı telefonum elimde, kanepeye yayıldım. Gelişmeleri internet üzerinden an be an takip etmeye devam ettim…
Bir süre sonra Çelik-İş Sendikası’ndan 3003 kişinin saldırıya tepki olarak topluca istifa edip, Türk Metal Sendikası’na geçtiğini gördüm. Hemen İsdemir’e gittim. İsdemir’de davullar çalınıyor, işçiler halay çekiyordu. Coşku büyüktü. Türk Metal Sendikası İskenderun Şubesi önündeki durumu görmek için yeniden İskenderun’a döndüm. Sendika önünde “Başkan Önde nerede, biz oradayız” sloganları yeri göğü inletiyordu. Bölge Sorumlusu Metin Önde’ye silahlı saldırı geri tepmiş ve 3003 işçi bir anda Türk Metal saflarına katılarak sendika şubesi önünü bayram yerine çevirmişti…
*Hazırlık yaptıklarını öğrendim
Türk Metal Sendikası Genel Merkezi ’den de İskenderun Şubeye sevinç yansımaları oluyordu. 3003 İsdemir işçisinin metale geçmesinin gurur ve mutluluğu Genel Başkanı ve diğer üst düzey yöneticileri mutlu etmiş, hepsi sırayla ilk etapta telefonla Metin Önde’yi kutluyorlardı. Ardından genel başkan ve genel merkez yöneticilerinin ilk uçakla İskenderun’a gelmenin hazırlıklarını yaptıklarını öğrendim. Önde’yi ve 3003 işçiyi genel merkez yalnız bırakmama arzusundaydı… Coşku giderek büyüyor, sendika önünde izdiham artıyordu.
*Ter iyice rahatsız edince…
Sıcakta iyice artmıştı. Halay çekenlerin ve onları izleyenlerin sıcak nefesleri adeta sauna etkisi yaratıyor, herkesin teri iyice artıyordu. Ben de sıcaktan bunalmış ve terden sırılsıklam olmuştum. Ter beni iyice rahatsız edince uyandım. Meğer öğle sıcağında evdeki kanepede uyuya kalmışım ve böyle bir rüya görmüşüm.
*Ne zaman başın düşerse dara…
Kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Güncel bilgiye ihtiyacım vardı. “Ne zaman başın düşerse dara, Mehmet Güngör’ü” ara sloganıyla tanınan, Çelik-İş Sendikası İskenderun Şube Sekreteri Mehmet Güngör’ü telefonla aradım ve “son durum nedir Mehmet Bey? “diye sordum. Şube Sekreteri Güngör “Doğan abi. Sayımızda, ufak tefek gidiş gelişleri saymazsak pek değişiklik yok. Yani Çelik-İş olarak halen 3000’nin üzerinde üyeye sahibiz ve Allah’ın izniyle yetkiye çok çok yakınız” dedi. Güncel bilgiyi almıştım. Teşekkür edip, telefonu kapattım.
*”Geçmiş olsun” deme zamanıdır
Özetle, Metin Önde’ye kahpe pusu, kalleş saldırı hiçbir şeyi değiştirmemişti… Hemen her şey saldırı öncesindeki gibiydi… Hain saldırı, haber değeri olduğu için yerel gazetelere, manşetlere, haberlere,, köşe yazılarına yansımış, görüntülü söyleşilere dönüşmüş ancak işçinin özgür iradesini etkilememiş ve değiştirmemişti… Düzen ve gidişat iki gün öncesinin aynısıydı. Değişik tek şey benim istem dışı bir rüya görmemdi. Gördüğüm rüya da muhtemel bir Metin Önde rüyasıydı… Oysa şimdi rüya zamanı değil… Şimdi, işçinin özgür iradesine saygı duyma ve Metin Önde’ye geçmiş olsun deme zamandır. Geçmiş olsun Metin Önde…