MEDYATİK BAKIŞ
Doğan SÜSLÜ
İletişim:0 532 728 45 53
e-mail:medyatikbakis@hotmail.
Gazeteciler yerel ve genel gelişmelere, yerel ve genel siyasete, tarihe ışık tutan ve aynı zamanda da not düşen insanlardır. Bakın 4 Nisan 2016 tarihinde “Ak Parti İskenderun İlçe Teşkilatı’na, ilçe başkanı dayanmıyor” başlıklı köşe yazımın bir bölümünü nasıl tamamlamışım ‘Özetle, atama, olağan genel kurul, son yıllarda İskenderun Ak Parti’de birer formaliteden öteye geçemiyor. Bugünün sevinen ve oldukça hevesli ismi Ayhan Bodur’da elbet sevinsin ve yeni görevine dört elle sarılsın. Ancak bilsin ki günü geldiğinde ansızın görevden alınacak ya da zorla istifa ettirilecektir.’
*4 Nisan 2016’da başka ne yazmıştım?
4 Nisan 2016 tarihli yazımın başlangıç ve gelişme bölümüne bakarsak oradaki ifadelerimde aynen şöyleydi;
‘14 Ağustos 2001 yılında kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi, kısaca Ak Parti’nin ilk ilçe başkanı Mehmet Soydan olmuştu. Soydan’ı, sırasıyla Müslüm Türk, Muharrem Dingil, Orhan Karasayar, Musa Kurşun (iki dönem, 6 yıl) Uğur Feriz, İbrahim Yaran, Vedat Tosun ve atamaya göreve getirilen Ayhan Bodur takip etti. Bugünün ilçe başkanı Bodur, Ak Parti İlçe Teşkilatı’nın 9. Başkanı oldu. Yeri gelmişken Ayhan Bodur’u kutlamak istiyorum. Başarılar Ayhan başkanım. Yeni göreviniz hayırlı ve uğurlu olsun…
Şimdi gelelim işin can sıkan bölümüne, Can sıkan bölüm, bir birinden değerli partililerin atama ya da olağan kongre yoluyla göreve getirilmeleri, bir süre sonrada görevden alınmaları ya da istifaya zorlanmalarıdır. Kişinin olağan kongre ile ya da atamaya ile göreve gelmesi sevinç yaratırken, görevden alınması veya baskıyla istifa ettirilmesi ise belli bir burukluk ve parti içi cepheleşme ve dağınıklık yaratmaktadır…
30 Ocak 2012 tarihinde, 4. Olağan Genel Kurul sonrası görevi, Musa Kurşun’dan alan Uğur Feriz, Eylül 2013’de istifa ettirildi ya da görevden alındı. Ardından aynı akıbeti sırasıyla İbrahim Yaran ve Vedat Tosun yaşadı. Vedat Tosun, 30 Kasım 2014’de yapılan 5. Olağan Kongrede karşı listeye üstünlük sağlayıp, atamadan sonra seçimle gelen başkan olmasına rağmen, yönetim dışı kalmaktan kurtulamadı. Özetle, atama, olağan genel kurul, son yıllarda İskenderun Ak Parti’de birer formaliteden öteye geçemiyor. Bugünün sevinen ve oldukça hevesli ismi Ayhan Bodur’da elbet sevinsin ve yeni görevine dört elle sarılsın. Ancak bilsin ki günü geldiğinde ansızın görevden alınacak ya da zorla istifa ettirilecektir. Hatta Ayhan başkana önerim, Uğur Feriz ve İbrahim Yaran başkanlardan, onların yaşadıklarını dinlemesidir…
*İlçe başkanı, iki yıl ya da 30 ay görevde kalamayacaktır
Yaklaşıl iki yıl önce görünen köyü böyle yazmışım. 2017 Ekim ayı ortalarından beri İskenderun Ak Parti İskenderun İlçe Teşkilatı’na yine ilçe başkanı aranıyor. Özetle ben yine haklı çıktım. Böyle giderse yakın gelecekte yine ben haklı çıkacağım. Ak Parti İskenderun İlçe Başkanlığı’na kim atanırsa atansın, bilsin ki iki yılını doldurmadan ya da 30 ayını doldurmadan ya görevinden alınacaktır ya da istifa etmek zorunda bırakılacaktır… Hal böyleyken neden bazı isimler ilçe başkanı olmak için bile bile lades havasındalar inanın anlamış değilim…
*Küstüre küstüre adam kalmadı gibi…
İskenderun ve havalisinden sorumlu bölge milletvekilinden habersiz hiçbir icraat yapamayan, sıradan bir basın toplantısı düzenlemeye, yazılı açıklamaya izinsiz yetkisi olmayan, en ufak bir inisiyatif kullanamayan bir ilçe başkanlığını ben ne yapayım! Daha önemlisi hizmet et, emek ver, koştur, terle, ailen yerine partine daha çok vakit ayır, sonrasında günü geldiğinde ‘gözünün üstünde kaş var’ anlayışıyla, ya da bölünmüş ilçeler gibi uyduruk bahanelerle ya görevden alın ya da istifaya zorlan… Ben hala ‘gerektiği kadar görevde kalsın. Günü geldiğinde görevden al’ anlayışını çözmüş değilim. Bu şartlarda Ak Parti İskenderun İlçe Teşkilatı hangi başarıya koşacaktır ya da hangi başarıyı yakalamaya çalışacaktır? Ak Parti İskenderun İlçe Teşkilatı’nda küstüre küstüre adam kalmadı gibi…. ‘Küssünler, nasılsa seçim dönemi gider gazlarını alırız. Dava deriz, reis deriz, ülke geleceği deriz’ vaziyeti yine kurtarırız mantığı artık işlemez durumdadır…
*Ak Parti İskenderun teşkilatıyla oyuncak gibi oynanmaktadır
Koskoca İskenderun ve havalisinde her meslek grubundan onlarca, yüzlerce işin ehli insan Ak Parti’ye hizmet edecekken, sürekli bir kişinin müdahalesi ve onun ağzına bakılması işleri giderek çıkmaza götürmektedir. Bahsettiğim bir kişi müdahalesi gözlemlediğim kadar bölge milletvekili Orhan Karasayar müdahalesidir. Milletvekili Karasayar bana göre Ak Parti İskenderun İlçe Teşkilatı’yla oyuncak gibi oynamaktadır. Vekil Karasayar bu anlayışından vazgeçmelidir. Mevcut durum artık parti tabanınındın çok, genel merkezin de canını çok sıkar olmuştur…
*Çözüm, seçimle gelen ilçe başkanıdır
Bir tarafta Ak Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın 2019 yılı hedefleri varken bir tarafta da ‘madem bölgeden ben sorumluyum her şey benim kontrolüm altında olmalı’ anlayışındaki bir vekil Karasayr karşımızdadır. Böylesi bir zihniyet ve siyasi tutum, İskenderun’da Ak Parti’ye arzuladığı siyasi başarıyı kazandırmaz… İşin çözümü seçimle gelen ilçe başkanı ve yönetimidir. Seçimle gelene de her dakika müdahale etmemektir. Sürekli atama, kullan ve görevden el çektir anlayışı artık neredeyse yer eder hale gelmiştir. Vekil Karasayar, üç dönem seçilme başarısını son yıllarda ilçe başkanlarını atamayla atamakta buluyorsa, bu formülün artık işe yaramayacağını bilmelidir…
*İskenderun Ak Parti kurucuları bu işe el atmalıdır
Milletvekili Karasayar’ın önünde birkaç seçenek mevcuttur. Eskiden olduğu gibi Karasayar, ilçe başkan atamasına ve görevden almalara direk müdahil olur. Göreve gelenler de günü geldiğinde görevden alınacaklarını bilerek bu işe soyunurlar ve ‘salla başı yap ilçe başkanlığını’ ile işi götürürler. Veya Karasayar ‘benden sonrası tufan. Ne haliniz varsa görün. Yiyin bir birinizi ben karışmıyorum’ anlayışıyla ilçe teşkilatının toz duman halini izler ve sonrasında ‘Yine bana muhtaç oldunuz. O vakit benim işaret ettiğim kişi ilçe başkanı olsun’ diyerek kurtarıcılığa soyunur. Elbet başka seçeneklerde vardır. Ancak işin doğrusu Ak Parti İskenderun Teşkilatı’nı kuran kurucuların bu işe el atması ve her meslek grubundan her bir değerin yapabiliyorlarsa olağanüstü ilçe kongresine gitmesidir…
*Kötü gidişe dur demek gerekiyor
Bu olağanüstü kongreye vakit yoksa, Orhan Karasayar haricindeki İskenderun Ak Parti İskenderun ileri gelenlerinin kafa kafaya verip bu kötü gidişe dur demeleri gerekir. Çoğunluğun ‘olur’ verdiği sevecen, kucaklayan, lafı sözü çiğnenmeyecek deneyimli ve oturaklı biri göreve atanmalıdır. Sakın kimse birilerini işaret ettiğimi düşünmesin. Ak Parti İskenderun İlçe teşkilatı dışında ve içinde bir birinden değerli yüzlerce isim vardır. Çözüm vardır ve çözüm parti ileri gelenlerinin ortak aklıdır. Çoğunluğun aklı zaten en iyi adayı ve ismi ortaya çıkarır. Elbette belli makamlara doğal olarak potansiyel aday adayları görünenler, birilerinin işine gelmez ama kurumsal siyasi başarı ancak bu şekilde kazanılır.
Ak Parti İskenderun İlçe Teşkilatı’nın olası 10. İlçe Başkanı 2019 yılı hedeflerinin önemli bir neferi olacaktır. Seçim ve tercih Ak Parti İskenderun ileri gelenlerinindir. Ya görevinin hakkını tam verecek bir nefer seçilir ya da koltuğu fizikken dolduran, görevden ne zaman alınacağını bilmeyen, bile bile lades diyen bir isim görev alır.
*İlçe Başkanı Ayhan Bodur, keşke başlarken uyarımı dikkate alsaydın
Son olarak koltuğu sallanan mevcut ilçe başkanı Ayhan Bodur’a seslenmek isterim. Ayhan başkanım. Göreve geldiğinde sana seslenmiştim. Şimdi muhtemelen gidiyorsun. Yine sana seslenmek isterim. Hizmetlerine, bir İskenderun yaşayanı yurttaş olarak teşekkür ederim. Keşke başlarken uyarımı dikkate alsaydın. Belki o vakit yolun başında görevi kabul etmez etsen de ilk etapta kendiliğinden istifa ederdin. Genel Merkeze ulaştırılan bazı yazılardan haberdarım. Diğer bir konudan da bilgim var. Onlara girmiyorum. Bundan sonraki çalışmalarında başarılar sevgili Ayhan Bodur… Atamayla, ya da seçimle gelecek 10. Ak Parti İskenderun İlçe Başkanı’na da peşinen başarılar. Yeni başkanın yazdığım bu satırları okuyarak göreve başlaması öyle sanıyorum ki kendisine ışık tutacaktır. Siyaset, kişiselleşmeden, kurumsal bir anlayışa kavuştuğunda, sanırım gerçek işlevine kavuşacaktır. O günleri görmek dileğiyle…