Çekyat…

dogan-suslu-kose

MEDYATİK BAKIŞ

Doğan SÜSLÜ

İletişim:0 532 728 45 53

e-mail:medyatikbakis@hotmail.com

Kanepede diyebiliriz ama an itibarıyla Çekyat sözcüğü daha çok kullanılıyor ve biliniyor bu yüzden ben Çekyat demek istiyorum. Çekyatın taşındığı ofis, siyasetle ilgili bir kurumda çalışan arkadaşın. Diğer iki kişiden biri direk siyasetle ilintili. Diğeri de siyasetle dolaylı bir şekilde alakalı. İki yandaş, iki arkadaş ya da iki adaş ofisi gerektikçe kullanıyorlar. Ofisi sıklıkla kullanan iki arkadaş bir gün aniden ofise bir Çekyat almaya karar veriyorlar. Ofisin sahibi de Çekyat işine itiraz etmiyor. Çekyat ofise taşınıyor. Çekyatın ofise taşınmasıyla birlikte, ofise gelen Rus mankenleri andıran bakımlı hatunların da ofisi sık sık ziyaret etmeleri ofis trafiğini attırıyor. Hatunlara “buraya yani ofise gelmek için hangi günü tercih edersiniz” diye soruyorlar. Hatunların tercihi “Pazartesi” oluyor…

*Çekyat lekelenmesin, kirlenmesin diye

Hatunların pahalı giysileri, gösterişli çantaları, takıları ofise girişleri cadde ve sokak üzerinde pek çok kişinin dikkatini çekiyor. Çekyata oturan ve kalkan konuklar çoğalınca çekyat kirlenmesin, lekelenmesin diye üzerine bir çekyat örtüsü atılıyor. Örtü çok kirlenirse kuru temizlemeye verir ve temizletiriz diye düşünüyorlar. İskenderun dağları çok dumanlı olmaz. İskenderun’a göre Trabzon dağları daha çok dumanlı olur. Demem o ki İskenderun’da hemen her olay çıplak gözle seçilir ve görülür. Hiçbir şey gizli kalmaz ve ateş olan yerden de her daim duman çıkar…

*”sin, sin, sin…”

Diyelim ki ofiste kapı çalındı. Çekyat üzerinde birileri varsa hemen “sin, sin” uyarısıyla Çekyat ardına sinebiliyorlar, sin sin o ofiste adeta anahtar sözcük olmuş gibi. Oldukça bakımlı bekâr hatunların ofisi çarşı yolu yapmaları üzerine aklıselim pek çok isim üç arkadaşı gerektiği gibi uyarmışlar. Özellikle siyasetle direk ilgili olan şahsın parti disiplininden, siyasi geleceğinden, parti genel merkezinden en ufak bir korkusu yok ki Çekyat işine soyunuyor…. Diğer iki arkadaş da siyaseten korku çekmeyen tipler olmalı ki, çevreyi çokta takmıyorlar…

*”Ben masumum ne yaptılarsa onlar yaptılar” savunması  

Ancak Çekyat konuklarının yoğun trafiği pek çok dikkatli gözün dikkatini çekince işin rengi değişiyor ve üçlü “Ya hanımlarımız duyarsa?” korkusuna kapılıyorlar. Biliyorsunuz hanımından korkmayan Allah’tan da korkmazmış. İşin içine hanımlarım korkusu girince önce bizim adaş çapkınlar misafir hatunların ofise gelmesini engellemişler. Çekyat şu aralar işlevsiz ve temiz… Ofis sahibi hatunlarla ilk saatlerde görünmediği için diğer ikisine göre daha rahatmış ama gece ilerleyen saatlerde onunda ofise gelip bir Çekyat sefası yaptığı tahmin ediliyormuş. Kısaca ofis sahibinin “Ben masumum. Ne yapmışsa iki arkadaşım yaptı” savunması bana da pek inandırıcı gelmedi.

*Çekyat yiğitliği, Çekyat çapkınlığı!…

Ak insanlar, üzerlerine kara çalacak her olumsuz davranıştan uzak olmalıdırlar. Hele hele siyasete yeni ısınan gelecek vaat ettiğine inanan insanlar Çekyat mesaisi yerine hizmet mesaisi gerçekleştirmeliler. Daha önemlisi eşlerinden korktukları kadar partisinden, kendisine güvenen insanlardan çekinmeli net bir anlatımla parti disiplininden, parti genel merkezinden de korkmalıdırlar. Burada olay tersinedir. Partisini, partinin yerel ve genel üst yöneticilerini ve genel merkezini takmayan, umursamayan onlardan korkmayan bir Çekyat yiğitliği ve çapkınlığı söz konusudur. Ancak iş hanımlara gelince, popo korkusu arkadaşlarda tavan yapmıştır. A benim çek yatçı uyanıklarım.  Görüldüğü üzere iki elinizle bir Çekyatı bile doğrultamıyorsunuz. Siz bu kafayla siyasetin zirvesine değil merdivenleri birer ikişer çıkarak ancak Çekyata ulaşır ve Çekyat üzerinde Çekyat zirvelerine ulaşabilirsiniz…

  c

*Çekyat fotoğrafım, temsili bir fotoğraftır

Çekyat halen ofiste midir bilinmez ama köşe yazım içinde temsili fotoğrafını verdiğim içerdeki Çekyat bugün yarın o ofisten çıkartılır. Bana göre ofise aleni gelen Çekyat, bu kez aleni çıkmaz. Bir gece karalığında el ayak çekildikten sonra o Çekyat oradan alınır ve belki bir ihtiyaç sahibine verilir. Siyaset kesinlikle hata affetmez. Siyasete girenler, siyasetten gelecek umanlar, eline, diline ve beline hâkim olmalı, Çekyatlardan ve onlara kara çalabilecek hatunlardan uzak durmalıdırlar…

Son sözüm, siyasetinize ve ekmeğinize bakın. Çekyatlardan aman ha aman uzak durun… İlaveten, korkunuz sadece hanımlarınız olmasın. Üst düzey yöneticilerinizden, liderinizden, parti disiplininden ve genel merkezinizden de ciddi anlamda çekinin ve korkun…

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.