MEDYATİK BAKIŞ
Doğan SÜSLÜ
İletişim:0 532 728 45 53
e-mail:medyatikbakis@hotmail.
Çelik-İş Sendikası İskenderun Şube Başkanı Mehmet Demir sendika şube binasında bugün (14.10.2014) bir basın toplantısı düzenleyerek yetki konusunda medya mensuplarını bilgilendirdi. Düzenlenen basın Çelik-İş Sendikası İskenderun Şube Başkanı Mehmet Demir, Şube Sekreteri Mehmet Güngör, Şube Mali Sekteri Murat Kayış, Şube Teşkilatlandırma Sekreteri Ender Keser ve Şube Eğitim Sekteri Rifat Alpboğan katıldılar.
*Şube Başkanı Demir “Çelik-İş % 52’ye ulaşan bir oranla yetkilidir
Basın toplantısında basın mensuplarına bilgi veren Şube Başkanı Mehmet Demir özetle;
“Türk Metal Sendikasının İsdemir’de 1 yılı aşan sürede oynadığı her türlü kirli oyun, tezgâh ve senaryolarına karşı verdiğimiz mücadele sonunda 3 Eylül 2014 tarihinde Çelik-İş Sendikası İsdemir için ‘Yetki’ başvurusunda bulunmuştur.
Yapılan ‘Yetki’ müracaatı neticesinde Çalışma Bakanlığı’nın SGK kayıtlarına göre üye sayıları dikkate alınarak çoğunluk kararı vermesi yasal bir işlemdir. Ancak bu kesin bir sonuç değildir. Normal süreçte İsdemir A, B ve C gruplarının toplam sayısı 5409’du. 3 Eylül tarihi itibari ile Bakanlıkta çıkan üye sayımız 2760 olarak tespit edilmiştir. Sendikamız Çelik-İş, buna göre yüzde % 52’ye ulaşan bir oranla yetkilidir” şeklinde konuştu.
*Muvazaa konusu inceleniyor
Çelik-İş Sendikası İskenderun Şube Başkanı Mehmet Demir sözlerinin devamında ise
“Tüm bu süreçler yaşanırken, son anda kapsam dışı, toplu sözleşmemizde olmayan bir unvanla alınan 330 eleman ilave edildiği zaman ortaya çıkan 5739 çalışan sayısı içinde bu 330 elaman bir muvazaa teşkil ettiği için incelenmek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına ve İş Mahkemesine başvurduk. Bakanlık başvurumuzdaki muvazaa konusunu incelendikten sonra yetki için vereceği karar kesinlik kazanır. Son anda yapılan bu tür personel alımları muvazaa olarak kabul edilmektedir ve Yargıtay kararları da bu konuda çok net ve kesindir” ifadelerini kullandı.
*Engeller hukuki zeminde aşılacak
Başkan Demir er geç yetkiye ulaşılacağına işaret edere “Bu süreç de önümüze konulan veya konulacak her türlü engeli hukuki zeminde aşacağımıza inancımız tamdır. Sonuç itibariyle Çelik-İş Sendikasının ve Çelik İşçilerinin hakkı olan İsdemir’deki ‘Yetki’ gerçek sahiplerine teslim edilmiş olacaktır. Sürecin çalışanlarımız, sendikamız ve fabrikamız adına hayırlı ve uğurlu olmasını Yüce Allah’tan diliyorum. Çelik-İş Sendikası her zaman ve her zeminde Çelik İşçileriyle var oldu ve onların desteğiyle var olmaya devam edecektir ”dedi.
*Sayıları yalan çıkmıştır
Mehmet Demir diğer sendikanın sürekli üye listesini asacaklarını söyleyerek asmadıklarını öne sürerek şunları söyledi. “Sürecin başladığı günden bugüne bütün milli ve manevi değerleri üzerine yemin ederek her gün sayımız 2500-3000 dediler, sonra 28 Ekim, 20 Kasım, 24 Aralık, 15 Ocak, 15 Mart, 1 Mayıs, 1 Temmuz, 3 Ağustos ve 3 Eylül 2014 tarihlerini vererek, kendi üye listelerini asacaklarını söylediler. Kendi üye listelerini asacak cesaretleri ve kendilerine olan güvenleri olmadığı için bu söyledikleri sayıların da bir yalandan ibaret olduğu ortaya çıkmıştır.”
*Bu gerçeği kamuoyunun bilgisine sunuyoruz
Basın toplantısında basın mensuplarına kapsamlı bilgiler veren İskenderun Şube Başkanı Mehmet Demir ayrıca aşağıdaki şu noktalara dikkat çekti
“Türk Metal Sendikası, yalanlarının ve iftiralarının ortaya çıkacağı korkusuyla, 3 Eylül’de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na YETKİ için müracaat dahi edememiştir. Ereğli ile İsdemir’in işletme olduğunu iddia eden bir uydurma dilekçe vermişlerdir. Bu iddiaları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından reddedilince 1 yıllık söyledikleri bu yalanları sona ermiştir. Çünkü İsdemir’de gerçek amaçları YETKİ değil, hep YETKİSİZLİK yani SENDİKASIZLIK olmuştur. Bu gerçeği bütün çalışanların ve kamuoyunun bilgilerine sunuyoruz.
Her fırsatta bir işyerinde Yetkisizliği yani Sendikasızlığı istemek çalışanlara en büyük ihanettir diyen ve Yetkiye müracaat etmeyen Türk Metal Sendikasının çalışanlara zerre kadar saygısı varsa, kendi üyelerine bu süreçte verdikleri destekten dolayı teşekkür eder, çalışanların geleceği ve menfaati için çoğunluğa sahip ve Yetkili olan Çelik-İş Sendikası çatısı altında birleşmeye davet eder.
*Suni kriz, hep birlikte ustalıkla yönetildi
Evet, Sayın Mehmet Demir basın toplantısında başka önemli bilgiler ve rakamlar da vererek, sendika, şube ve yönetici olarak konuya hâkimiyetlerini, takiplerini ve hassasiyetlerini net bir biçimde ortaya koydu. İsdemir’in grev öncesini, sonrasını ve geçen yıl Eylül ayında misafir sendikanın İsdemir’de başlatmaya çalıştığı örgütlenme çalışmalarını takip eden gazetecilerden biriyim. Çelik-İş Sendikası son 14 aydır İsdemir’de mücadele anlamında gerçekten destan yazdı. Bu destanda her bir çelik işçisinin gerçekten emeği ve hakkı var. İsdemir’de sendikal manada yaratılmaya çalışılan suni kriz, Çelik-İş Sendikası Genel Merkezi, Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri ve elbette Genel Başkanı Cengiz Gül tarafından ustalıkla yönetildi. İskenderun Şube’nin yeni yönetimi, yeni başkan ve yönetim kurulu üyelerini ağırlıklı olarak sahada gördük. Hepsi gayretli oldu. Makamda ense yapmak yerine sahada işçilerle beraber olundu… Zorlu süreçte Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan ve yönetim kurulu üyeleri, söz konusu bu onurlu mücadeleden desteklerini hiç esirgemediler.
*Misafir sendika, sözün bittiği yer ve Hayırlı Olsun
Sonuca gelirsek. Uygunsuzluk manasına gelen “muvazaa” şeklindeki hukuki terim, yani muvazaa konusu, hukuk yoluyla eninde sonunda çözülecek ve Çelik-İş, İsdemir’de hak ettiği ‘Yetkiyi” alacaktır. Yakında İsdemir’de gelmesi beklenen bakanlık müfettişlerinin çalışması, raporlarını Çalışma Bakanlığı’na ulaştırması ve İş Mahkemesi sonucu, adalet tecelli edecektir. Çelik-İş Sendikası’nın 2013 Eylül ortasında yoğunlaşan hak ve yetki mücadelesi yine yetkiyle taçlanacaktır. Misafir sendikanın söylemleri de bir kez daha havada kalacak ve sözün bittiği yere gelen seyyar sendika, İsdemir’den bir kere daha uğurlanacaktır… Çelik-İş Sendikası, sendikal mücadelesini hukuki zeminde, centilmence sürdürmüş, danışıklı dövüş girişimlerden, düzmece senaryolardan ve bunların uygulamalarından uzak kalarak gerçekler, birlik, sevgi ve saygıyla yoluna devam etmiştir. Bu birlik ve sevgi yolunun sonu da Allah’ın izniyle selamet olacak ve hukuk, kuvvetle muhtemel hakkın adaletini sağlayacaktır. Gazeteci Ömer Soylu kardeşimin sıklıkla kullandığı bir deyimle köşe yazımı bitirmek istiyorum. “Hayırlı olsun…