Doğan SÜSLÜ
e-mail:medyatikbakis@hotmail.
Diploma iptali, bir kişinin eğitimini başarıyla tamamladığını belgeleyen resmi bir belgenin geçersiz sayılması anlamına gelir. Bu durumun çeşitli sakıncaları ve olumsuz sonuçları olur. Diploma iptali, kişinin çalıştığı mesleği yapma hakkını kaybetmesine yol açabilir. Özellikle öğretmenlik, mühendislik, hukuk gibi mesleki lisans gerektiren alanlarda büyük etki yaratır.
Toplum içinde ve profesyonel çevrelerde kişinin itibarı ciddi şekilde zarar görebilir. Bu, yeni iş bulmayı da zorlaştırır. Kişi, emeklerinin boşa gittiğini düşünerek moral bozukluğu, stres, depresyon gibi psikolojik sorunlar yaşayabilir. Eğitim sürecine harcanan zaman ve paranın boşa gitmesi dışında, kişinin işinden olması halinde gelir kaybı olasıdır.
Diploma sahteciliği veya usulsüzlük nedeniyle iptal olduysa, kişi hakkında adli işlemler başlatılabilir. Diploma iptalleri yaygınlaşırsa, eğitim kurumlarına ve mezunlara olan güven sarsılabilir. İptalin gerekçesi ve kişisel duruma göre sonuçlar değişebilir.
*Ekrem İmamoğlu’nun diploması
Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi tarafından 18 Mart 2025 tarihinde iptal edilen diploması, hukuki ve toplumsal açıdan önemli tartışmalara yol açmıştır. Diploma iptali, özellikle kamu görevlisi olan İmamoğlu’nun siyasi kariyerini doğrudan etkilemesi nedeniyle geniş yankı uyandırmıştır.
Milliyet Gazetesi ve Güneş TV kaynaklarına göre İstanbul Üniversitesi, Ekrem İmamoğlu’nun 1990 yılında Kuzey Kıbrıs’taki bir üniversiteden İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne yatay geçişinin, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) mevzuatına ve üniversite iç yönetmeliklerine aykırı olduğunu belirterek diplomasını iptal etmiştir . Ancak, hukukçular arasında bu işlemin hukuka uygunluğu konusunda görüş ayrılıkları bulunmaktadır. Özellikle, idare hukuku uzmanları, diplomanın iptalinin ancak “açık hata” veya “hile” gibi durumlarla mümkün olabileceğini, somut olayda bu şartların oluşmadığını ifade etmektedirler .
Toplumsal güven açısından, diploma iptali, özellikle siyasi figürler söz konusu olduğunda, kamuoyunda güvensizlik yaratabilir. Bu durum, eğitim kurumlarının bağımsızlığı ve kararlarının objektifliği konusunda soru işaretleri yaratabilir.
*Diploma iptalleri keyfi ve maksatlı hale gelirse
Diploma iptali, hukuki ve toplumsal açıdan önemli sonuçlar doğurabilecek bir işlemdir. Bu tür işlemlerin, ilgili mevzuat ve hukuk ilkelerine uygun olarak gerçekleştirilmesi, kamuoyunda güvenin korunması açısından büyük önem taşımaktadır. Anılan hususlara mutlaka dikkat edilmelidir…
Diploma iptalleri emsal teşkil edebilir ve keyfi ya da maksatlı bir şekilde uygulanmaları halinde hem hukuk devleti ilkesine zarar verir hem de kurumsal güvensizliğe yol açar. Bu durum birkaç açıdan tehlike arz eder.
Eğer hukuki denetim ve somut gerekçeler olmaksızın bir diploma iptali yapılırsa, diğer üniversiteler veya kamu kurumları da benzer geçmiş işlemleri keyfi olarak sorgulayabilir. Özellikle muhalif kişilere veya hassas görevlerdeki bireylere yönelik “yeni denetim dalgaları” başlatılabilir. Eğitim kurumlarının kararlarının siyasi araçlara dönüşme riski oluşur.
Diploma iptali şu durumlarda “maksatlı” bir işlem olarak algılanabilir. Yıllar sonra ve özellikle seçimlere yakın zamanlarda yapılırsa, usul açısından ciddi eksikler barındırıyorsa, kişinin kamu görevini veya seçilme hakkını kaybetmesine neden olacak şekilde zamanlaması dikkat çekiciyse ciddi bir sorun var demektir.
*Yargıya güven azalır
Bu tür işlemlerin tek güvencesi bağımsız yargıdır. Eğer yargı, bu iptalleri titizlikle denetlemez ve keyfi işlemleri iptal etmezse, hukuk devleti zedelenir, yargıya güven azalır, idari işlemlerde hesap verilebilirlik ortadan kalkar. Özetle, diploma iptalleri emsal olabilir ve keyfi bir uygulamaya dönüşme riski taşır. Bu yüzden hukuka uygunluk, şeffaflık ve gerekçelilik hayati önem taşır.
İmamoğlu gibi yüksek profilli bir siyasetçinin diplomasının, yaklaşan seçim süreci öncesinde ve yıllar sonra iptal edilmesi, kararın siyasi saiklerle alınmış olabileceği izlenimini güçlendiriyor. Yaklaşan seçimler öncesi alınan böyle bir karar, siyasi sonuçlar doğurma potansiyeli taşır. Kararın kamuoyunda tartışmalı hale getirilmesi, kişiyi itibarsızlaştırma veya adaylığını engelleme aracı haline gelebilir. Benzer durumda olan diğer kişiler hakkında işlem yapılmıyorsa, bu durum “kişiye özel uygulama” izlenimi yaratır. Eğer kurumlar baskı altında karar veriyorsa, bu durum sadece bir kişinin değil sistemin siyasileştiğine işaret eder.
*Uluslararası gözlemcileri etkiler
Seçme ve seçilme hakkı tartışmaya açılabilir. Yükseköğretim kurumlarının bağımsızlığı ve güvenilirliği zarar görebilir. Toplumda kutuplaşma ve kurumlara karşı güvensizlik giderek derinleşebilir. Bu süreçte bağımsız yargının rolü kritik. Mahkemelerin alacağı karar, sadece İmamoğlu için değil Türkiye’de hukukun üstünlüğü ilkesinin ne kadar işlediği açısından da belirleyici olacaktır.
Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptali, yalnızca bireysel bir mesele olmaktan çıkmış ve siyasallaşarak geniş bir toplumsal ve hukuki tartışma halini almıştır. Bu durum, yalnızca Türkiye’deki hukuk ve demokrasi anlayışını değil aynı zamanda uluslararası gözlemcilerin Türkiye’ye yönelik değerlendirmelerini de etkileyecektir…