MEDYATİK BAKIŞ
Doğan SÜSLÜ
e-mail:medyatikbakis@hotmail.
2024 yerel seçimlerinde Manisa’da yaşanan değişim, sadece bir belediye başkanlığı değişimi değil aynı zamanda halkın siyasete, hizmete ve yerel yönetime dair beklentilerinin köklü bir şekilde yeniden tanımlanması oldu. Söz konusu değişimin baş mimarı olan Ferdi Zeyrek hem siyasi bir mucizeye hem de insan odaklı yerel yönetimin sembolüne dönüştü. CHP’nin Manisa’da önceki seçimlerde aldığı oy oranı yüzde 6 civarındaydı. Bu, uzun yıllardır merkez sağın ve milliyetçi muhafazakâr seçmenin kalesi olan bir şehirde, sol bir partinin adayı için neredeyse sıfırdan başlamak demekti. Ancak Ferdi Zeyrek ’in sahaya çıkmasıyla birlikte tablo radikal biçimde değişti.
*Manisa’da umut rüzgarı estirdi…
Zeyrek’ in başarısının arkasında yatan temel unsurları şöyle sıralayabilirim. Ferdi Zeyrek, siyasetçiden çok bir “komşu” gibi konuştu. Nutuk atmaktan çok dinledi. Kürsüden değil sokaktan seslendi. Rakiplerini düşmanlaştırmadan eleştirdi. Partiler üstü bir belediyecilik anlayışını savundu. CHP rozeti taşısa da, “Manisa’nın başkanı” olmaya odaklandı. Hem şehircilik projeleriyle hem de sosyal belediyecilik vaatleriyle “yapabileceğini” gösterdi. Özellikle gençlere ve kadınlara hitap eden politikaları, şehirde bir umut rüzgarı estirdi. Ferdi Zeyrek’in halkta uyandırdığı etki sadece bir “siyasi başarı” ile açıklanamaz. Onun sevilen bir başkan olmasının üç temel nedeni öne çıkıyor. Makam odasında değil çarşıda, pazarda, mahalledeydi. Vatandaş, bir telefonla başkana ulaşabileceğini biliyordu. Harcamalarda şeffaflık, ihalelerde adalet, atamalarda liyakat gibi kavramları sadece vaatte değil pratikte yani uygulamada da gösterdi. Alt yapı projeleri kadar, engellilere erişim, gençlere istihdam, yaşlılara destek gibi sosyal politikaları önceledi. Manisa, Ferdi Zeyrek ile daha adil, daha modern ve daha yaşanabilir bir şehir yoluna girmişti. Eğer acı kaybı yaşanmasaydı, önümüzdeki beş yılda şehir, şu hizmetleri muhtemelen görecekti.
*Raylı sistem devreye girecekti…
Raylı sistem projesiyle trafik yükü hafifleyecek, çevreci ulaşım alternatifleri artacaktı. Kent parkları, bisiklet yolları ve çevreci düzenlemelerle Manisa’nın çehresi değişecekti. Kadın kooperatifleri, gençlik merkezleri ve ücretsiz kreşlerle dar gelirli ailelerin yaşam kalitesi yükseltilecekti. Kırsalda yaşayan çiftçiye teknoloji ve finansman desteğiyle üretim teşvik edilecekti. Ferdi Zeyrek ’in ani kaybı sadece Manisa için değil Türkiye’de yerel siyaset adına da büyük bir kayıptı. Ancak bıraktığı miras, siyasetin halkla buluştuğunda ne denli güçlü bir değişim yaratabileceğini gösterdi. Belki ömrü uzun olmadı ama etkisi uzun yıllar sürecek bir dönemin kapısını araladı. Şimdi Manisalılar, onun açtığı yoldan devam edecek yeni bir kuşağı bekliyor. Ferdi Zeyrek artık sadece bir belediye başkanı değil halk için siyaset yapmanın mümkün olduğunu kanıtlayan bir simge haline geldi.
*Sosyologlar, Ferdi Zeyrek örneğini incelemelidir…
Özellikle yerel siyaset bağlamında “başarılı lider” tanımı yeniden şekillenirken, onun profili birçok açıdan sosyolojik incelemeyi hak eden hatta örnek gösterilmesi gereken bir portredir. Ferdi Zeyrek’in en belirgin özelliği, teknik bilgisi ya da siyasi zekâsından önce gelen “insan sıcaklığı”ydı. Samimi bir tokalaşma, içten bir selam ve göz temasını asla kaçırmayan yapısıyla, halkla arasında “ast-üst” ilişkisi değil “eşitler arası bir dostluk” kurmayı başardı. Bu, özellikle uzun yıllardır bürokrasiyle mesafeli duran kitleler için çarpıcı bir değişimdi. Kendisini “lider” olarak değil “yol arkadaşı” olarak tanımlıyordu. Bu anlayış, özellikle genç seçmende karşılık buldu. Kampanya süresince yaptığı toplantılarda protokol kurallarını geri plana atması, doğrudan halkın içine karışması, geleneksel siyaset yapma tarzının dışında bir profil çizdi.
*Şeffaflık talebi
Göreve geldiği ilk günlerde yaptığı açıklamalar, kurduğu ekipler ve uyguladığı politikalarla “şeffaflık” ve “hesap verilebilirlik” ilkelerini merkezine aldı. Zeyrek ’in şeffaflık talebi, belediyede gereksiz harcamaların önlenmesi ve ihalelerin açık şekilde yapılmasıyla ete kemiğe büründü. Partizan atamalardan uzak durdu, işi bilen, yerelin sorunlarına hâkim uzmanlarla çalışmayı tercih etti. Bu liyakat vurgusu, yıllardır torpilden ve kayırmacılıktan yorgun düşmüş yerel kamuoyu için taze bir nefes oldu. Zeyrek, “hakkaniyetli yönetim” talebini sadece dillendirmekle kalmadı, uygulamaya da döktü.
*Başkan Zeyrek birleştirici oldu…
Parti kimliğinden sıyrılarak herkesin başkanı olmayı hedeflemesi; Alevi, Sünni, Kürt, Türk, göçmen ya da yerli demeden her kesime eşit yaklaşması, toplumda birleştirici bir rol oynamasını sağladı. Bu, özellikle kutuplaşmanın derinleştiği bir siyasi iklimde önemli ve cesur bir duruştu. Evet, Ferdi Zeyrek ’in kişiliği ve siyasi başarısı sosyolojik açıdan mutlaka incelenmelidir. Çünkü o, sadece seçim kazanmakla kalmadı; bir toplumsal dönüşüm pratiği sergiledi. Sosyologlar açısından Zeyrek, şu açılardan önemli bir örnektir: Halkla kurduğu eşitlikçi iletişim, klasik temsil mekanizmasını yeniden tanımlamaktadır. Parti rozetinin ötesine geçerek, toplumsal uzlaşma zemini inşa eden bir görüntü çizdi. Otoriterlikten uzak, katılımcı ve em patik bir lider tipini temsil etti. Uzun süredir siyasetten uzak duran kesimlerin tekrar kamusal sürece katılmasını sağladı.
*Sosyologların araştırması kıymetli olacaktır…
Ferdi Zeyrek ’in vefatı sadece bir insanın kaybı değil aynı zamanda bir umudun yarım kalmasıdır. Ancak bu umut, onun belediyecilik anlayışında, halkla kurduğu ilişkide ve temsil ettiği değerlerde yaşamaya devam ediyor. Sosyologların, siyaset bilimcilerin ve hatta kamu yönetimi öğrencilerinin onun modelini derinlemesine incelemesi, Türkiye’de yerel yönetimlerin geleceği açısından son derece kıymetlidir. Zeyrek, “nasıl bir başkan olmalı?” sorusuna verilen teorik yanıtın, sahada hayat bulmuş hâlidir. Ve bu örnek, sadece Manisa’nın değil tüm Türkiye’nin geleceği için ilham verici bir kaynaktır.