MEDYATİK BAKIŞ
Doğan SÜSLÜ
İletişim:0 532 728 45 53
e-mail:medyatikbakis@hotmail.
Toplumun bazı bireyleri için özür dilemek asla yapmayacakları bir iştir. Bu düşüncedeki insanlar özür dilemeyi, tükürdüğünü yalamak olarak kabul edip asla özür dilemezler. Üstüne üstlük hem suçlu hem güçlü psikolojisiyle aksine kendileri sizden özür beklerler… Elbette “özür” gereken hallerde dilenmelidir. Birde hep aynı tarzda yapılan hatalardan sonra “özür” dilemenin özürü dejenere etmenin de hiçbir manası yoktur. Böylesi davranış biçimindeki insanların örneğin geçimsizliği ve huysuzluğu ile üst üste tatsızlık çıkaran bir kimliğin her nahoş olay sonrası özür dilemesi bir şey ifade etmez aksine özürü kabahatinden büyük olur. Demem o ki özür yapılan hatadan ders çıkartma bir daha aynı hatayı yapmama durumudur. Üst üste hata yapar, üst üste birden fazla kalbi kırarsanız sonra da onlardan özür dilersiniz bu yok hükmünde bir davranış ve nafile bir uğraştır… Bunlar Doğan Süslü olarak benim “Özür” ile ilgili ilk görüşlerimdir. Bakın aşağıda konuyla ilgili üç görüş daha var. Bunların kaynaklarını da altlarına yazacağım. Sonrasında yine birkaç satırla köşe yazımı bitireceğim…
*Özür dilemek erdemdir
Toplumun bir arada barış içinde yaşaması, bazı davranışların kültür halini almasıyla mümkündür. Nezaket, hayatın sigortasıdır. Mutluluğun, huzurlu yaşamın güçlü bir iletişimin sigortası nezakettir. Her gün yüzlerce davranış sergiliyoruz. Kuşkusuz bu davranışların içinde, başkalarını rahatsız eden, doğru olmayan bize göre doğru olsa bile başkalarının anlayışına ters düşen tutumlarımızda oluyordur.
Büyük bir yanlış, rahatsız edici bir tutum, bazen bir özür dilemeyle kapatılabilir. Özür dilemek, bir acizlik, bir geri adım atmak değil büyük bir erdemdir. Özür dilemek toplumun huzura, insanların iç dünyalarının onarılmasına katkıdır. Özür dilemek, karşınızdaki kişiyi rahatsız eden tutum ve davranışımızın farkına vardığımızı ifade etmek ve onu bu duygunun ortağı yapmaktır.
*Çatışmasız bir hayatın anahtarı
Hayatta ilk öğretilmesi gereken şey, özür dilemek olmalıdır. Ve hayatta en çok kullanılması gereken cümle “özür dilerim” olmalıdır. Bu cümleyi ne kadar çok kullanıyorsak, çevremize o kadar mutluluk saçıyoruz, o kadar uyumluyuz, o kadar insan sevgisiyle doluyuz demektir.
Özür dilemek, korkulacak bir şey değildir. Trafikte, çalışma hayatımızda, aile içi ilişkilerde, çatışmasız bir hayatın anahtarı, son derece basit bir cümledir. “Özür dilerim.”
Kaynak: Kâmil Aydoğan (Hürriyet Gazetesi/4 Kasım 2013)
*Gereken hallerde özür dilenir
Gerektiği zaman özür dilenir, işte bu özür erdemli bir davranıştır.
Özür dilemesi gereken bir kişi özür dilemezse o kişide bir sorun var demektir.
Özür dilemesi gereken bir kişi özür dilemiyorsa çeşitli olasılıklar vardır:
- Kendini beğenmiş bir kişidir.
2. Hatasının farkında değildir.
3. Hatasını biliyordur, inkar etmiştir, özür dilediğinde bunu kabul etmiş olacağı için çekinir.
4. Hatası çok büyüktür, altında ezilmektedir. Özür dileyecek bir yüzü yoktur. - Özür dilemesi gerekmeyen bir kişi özür dilerse o kişide bir sorun var demektir.
Yerinde özür dilemek ne kadar onurlu bir davranışsa, yersiz özür dilemek o kadar onursuz bir davranıştır.
Kaynak: http://milliyet.com.tr (Ankara, 21 Aralık 2008)
*Zayıflık göstergesi
Her insan hata yapabilir. Önemli olan hata yaptığını fark etmek ve sonucuna katlanma yüceliğini gösterebilmektir. “Asla özür dileyemem!” ifadesi bir zayıflık göstergesidir. Özür dilemek; kendini aşma ve egoya takılmama anlamına gelir. Bireyin egosuna saplanıp kalması, bir nevi yerinde durması ve ilerleyememesidir. Bu bakış açısı ile özür dileme davranışı bir zayıflık olmadığı gibi bireyin başarısı ve kalitesinin bir göstergesidir. Her hata karşısında özür dilenebilmeli ve hata düzeltilmeye çalışılmalıdır. Güncel hayatta en sık birlikte olduğumuz insanlara karşı ise belki daha hassas olunmalıdır. Özür dileyebilen insan kendi huzurunu da korumuş olur.
*Özür, bir yalvarma değildir
Sonuç olarak ortada bir hata varsa ve bu hata size ait bir hata ise özür dilemek yüceliğini gösterebilmelisiniz. “Ya özürümü kabul etmezse” diye düşünmeyin. Önemli olan karşılık beklemeden özür dileyebilmektir. Ayrıca özür bir yalvarma değildir. Her hata karşısında mutlaka özür dilenebilmeli; fakat özür neticesinde karşı tarafın bunu kullanmasına müsaade edilmemelidir.
Kaynak:www.kadinlaricin.net
*Herkes özgürdür…
Evet, kaynaklarımızın bazıları “Özür” konusunu böyle ele almış. Bunca güzel ifadeden sonra bana çok şey yazmak düşmez. Birde kişi 7’sinde neyse 70’inde o’dur. Dolayısıyla benim Doğan Süslü olarak kişileri terbiye etme, onları belli bir kalıba sokma gibi bir niyetim yok ve olamaz da. Herkes gerek davranış biçimleri, gerek yaşam tarzı gerekse de “Özür” konusunda özgürdür…
*Hakkı verilmelidir…
İşin özü şudur. Özür, yerinde ve zamanında dilenirse ve yapılan hata sonucu vicdan sorgusu ve muhasebesi yapılırsa tadına doyum olmayan, pek çok kez her şeyi yeniden başlatan bir güzelliktir. Her defasında aynı olumsuz davranış biçimini sergileyip ardından “özür” diler, işin içinden çıkarım mantığı da yanlış ve yürümeyen bir mantıktır. “Özür” sözcüğün hakkı, her anlamda verilmelidir…
*Garson Ali…
Yazımı, konuyla ilintili bir anımla bitirmek isterim. Ali adlı bir garson kardeşimiz vardı. Sanrım halen mesleğine devam ediyor. Garson Ali, hizmet verdiği her masada en az 10 kere özür diler ve “özür dilerim efendim, tabağınızı değiştireceğim. Özür dilerim efendim, sıcaklardan ne alırdınız? Özür dilerim efendim içecek olarak ne alırdınız?” diyerek hem özür sözcüğünü dejenere eder hem de masadaki müşterileri bıktırırdı… Bir gün hiç unutmam bir masaya oturan iki müşteri peşinen Garson Ali’ye ültimatomu verip “Ali kardeş, gece boyunca iki kez özür dileme hakkın var. Kesinlikle üç olmayacak!” diye daha en baştan tavırlarını koydular…
*Hak edene, hiç çekinmeden özür dileyin
Ben yerinde, dozunda, gereken halde ve hak edene, hak etmişlere özür dilenmesinden yanayım. Kendi adıma bu işi adam gibi yaparım. Ve adam gibi de bana karşı yapılan bir hata varsa karşılığında özür beklerim. “Say beni sayayım seni…” şeklindeki Atasözü sanırım bu ve benzer beklentiler sonucu ortaya çıkmıştır. Son sözüm, gerekli hallerde, özür dilemekten asla çekinmeyin. Özür dilerseniz inanın büyürsünüz…