MEDYATİK BAKIŞ
Doğan SÜSLÜ
İletişim:0 532 728 45 53
e-mail:medyatikbakis@hotmail.
Önce, Mardin’in Dargeçit ilçesinde bir okulda çıkan yangına müdahale etmeye giden polis ekiplerine, teröristler tarafından yola döşenen mayının patlaması sonucu şehit düşen 4 polis memurumuza Allah’tan rahmet, ailelerine, Türk Polis Teşkilatı’na ve yüce milletimize başsağlığı diliyorum. Şehit olan polislerimizden biri de maalesef Akif Hatunoğlu oldu. Hatunoğlu’nun kaleme aldığı iddia edilen vasiyetnamesi gerçekten çok önemli mesajlar içeriyor. Hatunoğlu Ailesi, Mardin Emniyet Müdürlüğü böyle bir vasiyetnameyi yalanlarken şehidin silah arkadaşları vasiyetnameyi doğrular nitelikte açıklama yaptılar.
*Şehit yakını vasiyet için ne dedi?
Hatunoğlu’nu defnedildikten sonra mezarı başında amcasının oğlu, şehidin kamuoyunda büyük yankı uyandıran ‘vasiyetnamenin’ olmadığını ileri sürerek “Vasiyetname bir yerde yayınlanıyor. İmzasız, ne olduğunu bilmiyoruz. Her yeri aradık, kimse cevap vermiyor. Ankara’yı ve tüm haber ajanslarını aradım. Bir tane gelmiş; ama kim göndermiş, ne gönderdi kimse bilmiyor. Başkası da yazmış olabilir. Ama bunu biz bilmiyoruz. Devletin bunu bulması lazım, gerçekten bu vasiyetname mi? Veya birileri yazdı gönderdi, bilmiyorum. Ya yok, ya da biz bulamıyoruz.”
*Şehidin silah arkadaşları “Vasiyetname var” dediler
Törene katılan şehidin Dargeçit’ten gelen silah arkadaşları, vasiyetnameyi kastederek, ‘Var’ cevabını verdi. Şehidin arkadaşı, “Şehidimiz 10 gün önce ‘ağabeyim cebime bir şeyler yazdım. Bana bir şeyler olursa cebimde’ dedi bize. Dua edin.” karşılığını vererek, gözyaşları arasında şehidin Dargeçit’ten gelen diğer silah arkadaşlarını gösterdi. Dargeçit’ten geldiğini söyleyen polis ise devreye girerek, “Sizin yok dediğiniz şeyi de biz okuduk. Ama siz nasıl yok diyorsunuz, anlamıyorum.” ifadesini kullandı. Aile yakınları “Öyle bir şeyi biz görmedik, bilmiyoruz.” şeklinde ısrar edince, bir vatandaş tepki göstererek, “Bu kadar silah arkadaşı yalan mı söylüyor ki ‘yok diyorsunuz. Bu kadar silah arkadaşı var, ‘gördük, diyor; hala ‘yok’ diye ısrar ediyorsunuz.” cevabını verdi.
*Baba Hasan Hatunoğlu ne dedi?
Şehidin babası Hasan Hatunoğlu’da böyle bir vasiyetnamenin kendisine teslim edilmediğini iddia etti. Gözyaşlarına boğulan anne Durdu Hatunoğlu, “Allah’ım kuzum, ciğerim gitti” diye ağıt yaktı. Bu arada şehidin vasiyetnamesi var diyen şehidin silah arkadaşları sivil polisler tarafından kamera ile kaydedildiği öne sürüldü.
*Şehit Hatunoğlu’nun vasiyetinde neler yazılı?
Şehit Polis Akif Hatunoğlu’nun var sayılan vasiyetinde şu ifadeler görüldü;
“Eğer bir gün yaban ellerde şehit düşersem
Hiçbir hükümet temsilcisi gelmesin cenazeme (Vali, milletvekili, bakan, başbakan, cumhurbaşkanı vs.)
Neden diye sormayın…. Çünkü onlar uyuduğu için bunca şehitler verildi…
Allah’tan dileğim aileme ve ülkeme yaşattıkları acının binlerce mislini yaşasınlar.
Anneciğim, babacığım ellerinizden tekrar öperim,
Hakkınızı helal edin, size layık bir evlat olamadım,
İhtiyaçlarınız karşısında yanınızda bulunamadım,
Hakkınızı helal edin… Hakkınızı helal edin…
Kızım benim tatlı meleğim seni çok seviyorum,
Mis kokulum benim…
Kızımı önce Allah’a sonra annesine sonra da annem ve babama emanet ediyorum, Sabişim benim biricik tatlı meleğim,
Hiçbir suretle devlete kızımı emanet etmiyorum.
Çıkıp kürsüden sakın ha konuşmasınlar ’emaneti emanetimizdir’ diye,
Devlet ite köpeğe göz yumup bizlerin elini kolunu bağladıysa
Benim zaten zerre kadar güvenim yok bu hükümete, devlete.
Silah arkadaşlarım, yoldaşlarım, kardeşlerim hepiniz Allah’a emanetsiniz,
Devlet uyuduğu için bizler öldük, Türk Devleti, sizler uyumayın ki diğer Mehmetçikler ve polislerimiz yaşasın, ulusumuz yaşasın, boyun bükmeyin.
Na’şıma gelince babam uygun görürse Pozantı, Tekir’deki yayla evimizin bahçesine gömün.
Yok derse de nereyi uygun derse ondan izin alınsın, istediği yere defnedin.”
*Polislerin sosyal medya hesaplarına bakılırsa
Şimdi, diyelim ki vasiyetname “yok” diyenler ya da “var” diyenler haklı. Böyle bir haklılık şehidimizi geri getirecek mi? Bakın şehit annesi Dudu Hatunoğlu “kuzum, ciğerim gitti” diye feryat ediyor. Elbette Mardin Emniyet Müdürlüğü “Böyle bir vasiyetname yok” diye olayı yalanlayacaktır. Ancak şehit olan ya da halen görev başında olan polislerin sosyal medyadaki hesaplarına bakarsanız çoğu bu gidişattan rahatsız ve yine çoğu devletin ve hükümetin yetkililerine ima yoluyla örtülü tepki gösteriyorlar. Yasa ve teşkilat tüzüğü gereği zaten daha fazlasını yapamazlar…
*Peki, yarın benzer vasiyetnameler ortaya çıkarsa ne olacak?
Vaziyet kurtarmak isteyen hükümet ve devlet yetkilileri. Hadi diyelim Şehit Polis Akif Hatunoğlu vasiyetini örtbas ettiniz, yalanladınız. Peki, yarın ne olacak? Asker’de poliste, patır patır dökülüyor… Memleketin her bir köşesine, Türk Bayrağı sarılı şehit cenazeleri gidiyor. Bugün şehit Polis Akif Hatunoğlu’nun vasiyetini yok saydınız. Yukarıda yazdım ya. Yarın, öbür gün, 15 gün sonra ne olacak? Allah göstermesin ama 20 gün sonra yine bir şehidimizin ya da şehitlerimizin üzerinde benzer vasiyetnameler çıkarsa o vakit ne yapacaksınız? O yalan, bu yalan ama şehitler gerçek, şehitler acı, şehitler yürek yarası… Asıl sorgulanması gereken konu Ramazan Bayramı biter bitmez 20 Temmuz 2015’de Suruç katliamıyla tetiklenen terördür. İstenildiğinde bitirilen, istenildiğinde düğmeye basılmış gibi başlatılan terör. Açılım Süreci’nin oyalamaca olduğu, akillerin kullanıldığı açılım dilinin boş söylemler olduğu analiz edilmelidir.
*Yok ya da var sayılan vasiyetnameden ders çıkaralım!
Mesele bugün ortaya çıktığı iddia edilen vasiyetnameyi yalanmak değil, bundan sonra yeni şehitlerin olmamasını, yeni benzer vasiyetlerin ortaya çıkmamasını, ocakların sönmemesini ve anaların ağlamamasını sağlamaktır. Şehitlerin artmaması, körü körüne siyasi fanatizme, belli bir görüşe ya da merkeze bağlı bireylerin, artık asgari müşterekte buluşması ve bazı gerçekleri görmesiyle mümkün olacaktır… Sen haklısın ama şehitler ölüyor, ben haklıyım ama yine analar ağlıyor. Yarın belki bizim bir yakınımız şehit olacak ve kor ateş, bu kez bizim ailelerimizi yakacaktır. Yok ya da var sayılan vasiyetname hepimize kıssadan hissedir. Kıssadan hisseden payımız düşeni alalım, iyi düşünelim, vicdan muhasebemizi iyi yapalım. Aksi halde gün gelir, Şehitlerin kanı hepimizi boğar…