MEDYATİK BAKIŞ
Doğan SÜSLÜ
e-mail:medyatikbakis@ hotmail.com
Bundan böyle belki de yeni yerleşim mekanları sert zeminlerde, dikey değil de yatay mimarilere dönüşecek ve inşaat sektörü büyük bir dönüşümle en fazla dört katlı meskenlere yönelecektir.
(Çok mu iyimserim?)
Olası bir Konut ve Deprem Kanunu, her önüne gelene inşaat yapma yetkisi vermeyecek, sadece inşaatla uğraşan ciddi firmalar bu işlere girişebileceklerdir.
* Elbet eleştiri olsun…
Toz pembe tablo çizdiğim yok. Çok sorun var. Dolayısıyla çok eleştiri var. Pek çoğu yerden göğe haklı. Ancak bu haklılık moral vermiyor, moral çökertiyor. Hepimizin morale ihtiyacı var. Daha iyisi için elbet eleştiri olsun. Ancak dozu kaçırmayalım. Yeni inşa için yeni projeler için biraz sükunet, el ve moral birliği gerek.
Türkiye’nin pek çok il ve ilçesinde depremzedeler var. Onlara, tüm yurttaşlarımız olabildiğince yardımcı oluyorlar. İnanılmaz gıda, giysi ve temizlik malzemesi yardımı var. Herkes bir biriyle iyilik yarışı içinde. Her ilde hemen her ilçede depremzedeler, yardım, şefkat ve güzellikler görüyor. Mutlaka tersi durumlarda oldu. Deprem illerinde, büyük sıkıntı yaşayanları biliyoruz. Parasını, giysisini, gıdasını ve çadırını çaldıranlar oldu.
* Kötü örneklere devam
Çok kötü örneklere devam etmek isterim. Ev ve taşıma fiyatlarıni arttıranlar, otobüs fiyatlarını uçaktan pahalı hale getiren anlı şanlı firmalarımız var. Depremin ilk günü ve sonrası cayır cayır akaryakıt satışi yapan, buna karşın istasyon market ürünlerini yağma olmasın diye toplatan, normal tuvaletini kilitleyip, personel tuvaletini depremzedeye açan duyarsızlar ve benciller gördük. Tam tersini yapanlara da şahit olduk. Market ürunlerini ücretsiz verenleri, tuvaletten gayri istasyon sahasını barınmaya açan bayiler gördük.
* Servet, pamuk ipliğine bağlı
Bunlar bizim yüreğinde menfaat barındırmayanlarımızdı. Yüreğinde biraz merhamet olan 6 Şubat 2023 saat 04.17’de yaşamın, malın, mülkün, servetin pamuk ipliğine bağlı olduğunu, paranın geçmediği zamanlar olduğunu anlarlardı. 6 Subat depremi sonrası hem yüz karası mermametsizleri hem de gözlerimizden yaş akıtan yüz akı merhametlileri gördük.
* Sırtımızda taşıdığımız formaların arkasında Umut yazsın…
İşte bu merhametlilerin hatırına, insana, iyilik üzerine iyilik yapanların hatırına bizlerde moralsiz ve güçsüz yüreklerimizi moralle doldurmaya, umutsuzluk rotası yerine umut rotalarına yönelmeliyiz. El ele, omuz omuza, bir birimize moral vere vere yol alırsak, sırtımızda taşıdığımız formaların adı, İskenderun Hatay, K.maraş tan sonra Türkiye olur, Umut olur, Umut yazıları, kalbimizde bizlere tıpkı Allah sevgisi gibi yaşam rehberi ve yaşam sevinci olur. Kendimiz için bir şey yaptığımız gibi gelecek nesillere güzel bir gelecek hazırlar, yaşama veda edenler için de en güzel hayır ve anma etkinlikleri düzenleyebilir, maddi gücümüz yetiyorsa onlar adına kalıcı eserler yaratabiliriz.
* Kafalarımızda yığınla soru var
Dedim ya kafamızda onlarca, yüzlerce cevabı olmayan soru var, sorular var. Kim bilir, belki de bu soruların ve sorunların çoğu lehimize sonuçlanacaktır. Umut, tıpkı cep telefonu gibi elinizde olsun. Sakın bırakmayın.
Farkındayım. Dağınık bir yazı oldu. Deprem şoku yaşayan bir kalem olarak hoş görünüze sığınıyorum. Bir dahaki yazım sanırım daha derli toplu olur. Yılgınlık yerine umut ederek mücadele, ortak düşüncemiz olmalıdır. Sanıyorum ki olacak ve el birliğiyle yaraları saracağız…