ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu ile bir anım

dogan-suslu-kose

MEDYATİK BAKIŞ

Doğan SÜSLÜ

İletişim:0 532 728 45 53

e-mail:medyatikbakis@hotmail.com

Yaklaşık üç yıl Anavatan Partisi (ANAP) Genel Başkanlığı yapan Erkan Mumcu ile TBMM’n de yaşadığım bir anı var. Yanılmıyorsam, 2005 veya 2006 ayı kış aylarıydı. İskenderun ANAP İlçe Başkanlığı’nın biz gazetecilere davetiyle, bir gece Atatürk Anıtı’ndan kalkan özel bir otobüsle Ankara’ya hareket ettik.

Sabah erken saatlerde ANAP Genel Merkezi’ne ulaştık. Görevliler bizi karşıladı. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Züheyir Amber gelmeden görevliler bize çay, simit ve kuru pasta ikram ettiler. Hatay Milletvekili, ANAP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Züheyir Amber’de gelince sohbetimiz koyulaştı…

*Akan su birden kesildi

ANAP Genel Merkezi’nden, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM)  geçmeden genel merkezde tuvalet ihtiyaçlarımızı giderdik. Ben de tuvalete girenlerdendim. İhtiyaç giderdikten sonra tam lavabo da ellerimi sabunla yıkarken musluktan akan su birden kesildi. Ellerim köpüklü kaldı ve durulamak için bir görevliden yardım istedi. Görevli çay ocağından su getirerek ellerimi durulamama ve yıkamama yardımcı oldu…

Öğleye doğru meclise geçtik. O tarihte ANAP mecliste grup kuracak bir sayıya ulaşmış, dolayısıyla da ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu’ya TBMM içinde bir makam odası tahsis edilmişti. Önce ANAP’ın grup toplantısını izledik. Genel Başkan Erkan Mumcu, Türkiye gündemini değerlendirdi ve dönemin hükümetine bazı eleştiriler yöneltti.

*Genel Başkan Mumcu “Arkadaşlar, bu maya tutar mı?”

Grup toplantısı sonrası Genel Başkan Erkan Mumcu, biz İskenderun heyetini makamında kabul etti. Genel Başkan Mumcu bizleri sıcak karşıladı. Masasında bir tepsi içinde bulunan Malatya’dan gelmiş olan, jelatine sarılı kuru kaysılardan bizlere ikram etti. Çaylar ve kahveler söylendi ve sohbet başladı.

ANAP, Erkan Mumcu ve MYK kararıyla parti amblemini, bal renginden yeşil zeminli ancak yine arılı bir logoya çevirmişti. Genel Başkan Mumcu bizlerle bir süre sohbet ettikten sonra “Arkadaşlar biliyorsunuz. Şu an bir grubumuz var. Parti amblemimizi de değiştirip, doğa rengine yani tabiat yeşiline döndük. Sizce bu maya tutar mı? ANAP eski güzel ve güçlü günlerine döner mi?” diye sordu. İskenderun Heyeti’nde yani bizlerle bulunanlardan biri de ANAP Hatay İl Başkan Yardımcısı Kubilay Aksay’dı. Kubilay abi hemen söze başladı “Sayın genel başkanım, çok iyi gidiyoruz. Mutlaka bu maya tutar ve milletvekili sayımızı önümüzdeki seçimlerde arttırırız” dedi.

CAM00230

*Siz ne düşünüyorsunuz?

Genel Başkan Erkan Mumcu, Kubiay Aksay’ı dinledikten sonra “Kubilay bey. Siz artık partilimizsiniz yani tarafsınız. Lütfen sizin yerinize başka tarafsız arkadaşlarımız konuşusun. Hem ben övgü değil eleştiri istiyorum. Yapıcı eleştiriler bizi başarıya ulaştırır, noksanlarımızı görmemize yardım eder”  diyerek birden bana döndü ve “Siz beyefendi, siz ne düşünüyorsunuz?  Lütfen eleştirin bizi. Çekinmeden aklınızdan geçenleri bizle paylaşın” dedi…

*Siyaset kurumunun çaresiz kaldığı bir an

Erkan Mumcu ile daha önce tanışmıyordum. İlk kez karşılaşmıştım. “Sayın genel başkan” diye söze başladım ve devam ettim “Anlatacaklarım dam üstün de saksağan olmasın. Siz, bizi eleştirin dediğiniz için aklıma gelen bir eleştiri seslendirmek istiyorum” dedim. Erkan Mumcu “Lütfen rahat olun ve devam edin” diyerek konuşturmamı sürdürmemi istedi. Ben de sözlerimi şöyle sürdürdüm  “Sayın genel başkan. Sabah ANAP Genel Merkezi’ndeydik. Tuvalette ellerimi sabunla yıkarken birden genel merkezin suları kesildi. Ellerim köpüklü kaldı. Bir görevlinin çay ocağından su getirmesiyle ellerimi yıkayabildim. Benim bir vatandaş ve seçmen olarak aklıma gelen soru şu  ‘Kendi partisinin su sorununu çözemeyen bir genel başkan, iktidara geldiğinde ülkenin sorunlarını nasıl çözecek?!…”

Sözlerim daha doğrusu eleştirim bittiğinde, Genel Başkan Mumcu’nun 30 saniye kadar donup kaldığını, yüzünün renk değiştirdiği gözlemledim. Sanırım o an, siyaset kurumumun iflas ettiği, çaresiz kaldığı bir andı. Genel Başkan Mumcu kısa bir süre sonra kendini topladı ve makam telefonuna uzanarak genel merkezin bağlanmasını istedi…

*Borumuz ya da su depomuz mu patlak?

Telefon bağlandı. Genel Başkan Mumcu binanın sorumlusu olan yetkiliye “Kardeşim, sabah saatlerinde genel merkezin suları kesilmiş. Su borcumuz mu var? Su depomuz ya da borumuz mu patlak? Hidrofor mu çalışmıyor? Sorun her ne ise giderin ve bana bilgi sorun giderildi diye bilgi verin. Genel başkan olarak su sorununuzu da ben mi çözeceğim kardeşim. Herkes işini gerektiği gibi yapsın!” türünden konuşarak telefonu kapattı ve bana dönerek “Teşekkür ederim…” dedi.

*Eleştiri mi istiyorsun? Al sana eleştiri!

Sohbetimiz bitti ve belli bir süre sonunda makamdan dışarı çıktık. Genel Başkan Yardımcısı Dr. Züheyir Amber koluma girdi ve “Doğan, adam bizi eleştirin dedi ama sen de adamın anasını ağlattın be kardeşim” şeklinde konuştu. Ben de “Züheyir abi. Adam ısrarla eleştiri istedi. Ben de eleştiri mi istiyorsun? ‘Al sana eleştiri babında’ bir çıkış yaptım” diyerek konuya noktayı koydum. 25- 26 Ekim 2008 tarihlerinde ANAP 6.olağanüstü kurultayında, yeniden genel başkan adayı olmayıp, siyasete veda eden Erkan Mumcu’ya, sağlıklı güzel günler diliyorum…

 

 

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.