MEDYATİK BAKIŞ
Doğan SÜSLÜ
İletişim:0 532 728 45 53
e-mail:medyatikbakis@hotmail.
Yeniden CHP’den İskenderun Belediye Başkanlığına aday olan Yusuf Civelek’e zor sorularım var. Bunları kamuoyunun önünde sormak istiyor ve hemen sorularıma başlıyorum;
*Sayın Civelek, parti tabanının ve parti ileri gelenlerinin yıllardır istemediği kritik görevlerdeki birkaç müdürü, görevden almamak için direnmeye devam edecek misiniz?
*İskenderun CHP’nin ileri gelenlerini, parti tabanını görevden alınacak müdürlerle ilgili olarak “Seçileyim. 30 Mart’tan sonra bana üç ay verin. Sonra gereğini yapacağım” diyerek onları yeniden atlatmayı ve bir anlamda onları aptal yerine koymayı düşünüyor musunuz?
*Olası bir yeni 5 yıllık dönemi, geçen dönem yaptığınız gibi kişileri, partilileri, STK’ları, kurum ve kuruluşları gün gün, hafta hafta, ay ay ve yıl yıl oyalayarak geçirmeyi planlıyor musunuz?…
*Belediye başkanlığınızın ilk yıllarında “Siyasete atılarak, hayatımı mahvettim. Eşim yeniden aday olmamı istemiyor” diyordunuz. Neden yeniden aday oldunuz ve neden yeniden aday olmanızı istemeyen eşiniz, ikinci kez aday olmanıza yeşil ışık yaktı?
*Aziz Nesin’in “Zübük” tiplemesi
*Siyasetteki yöntemlerinizle, kimi çevrelerce Aziz Nesin’in “Zübük” tiplemesine benzetildiğinizden haberdar mısınız?
*2009 yerel seçimlerinde size canla başla çalışan İskenderun’un tanıdığı bir kimlik, seçimi kazandıktan sonra sıklıkla sizi ziyaret edip, seçim öncesi kendisine verdiğiniz sözleri tutmanızı istedi mi?
*Aynı sevilen kimliğe 2009 yaz aylarında kanser teşhisi konduğunu ve en fazla 1 yıllık ömrünün kaldığını bildiğiniz halde “Senin sıklıkla benim makamıma gelmen dikkat çekiyor. Sen şimdi git, bir yıl sonra yanıma gel. O zaman isteklerini yerine getireceğim” dediniz mi?
*Ölümcül bir insanı atlatmak vicdanınızı sızlattı mı?
*Dediyseniz, çaresiz bir hastalığa yakalanmış ölümcül bir insanı atlatmak, vicdanınızı sızlatmadı mı?
*25 Eylül 2010’da İskenderun’da toprağa verilen o güzel insanla ilgili olarak bugün vicdanınız rahat mı?
*Kendi çapınızda kurduğunuz iddia edilen ispiyon ağınız düzenli çalışıyor mu? Kişisel çıkarları için ispiyoncularınız zaman zaman sizi yanlış yönlendiriyor olabilir mi?
*İkili oynayıp, karşı tarafla samimiyet kuran ve size sürekli bilgi aktaran, kendilerini görünmez ve bilinmez sanan bu kendini çok akıllı sanan akıllıların, günün birinde bir başkası için çalışabileceği aklınıza geldi mi, geliyor mu?
*O gazeteciyle, bugün kardeş oldunuz!…
*2009 yılında kötü adam ilan ettiğiniz İskenderun’daki bir gazeteci ile bugün kanka oldunuz. Bugün sarmaş dolaş olduğunuz bu gazeteci yüzünden, 20 Nisan 2010 tarihinde onurlu davranıp, İskenderun Belediyesi’ndeki işinden ayrılan biri oldu mu? Olduysa bu insana büyük haksızlık yaptığınızı ve onu ekmeğinden, işinden ettiğinizi düşünüyor musunuz?
*Yine 2009 yılında kötü adam ilan ettiğiniz anılan gazetecinin bir yakınını, 2013’ün son aylarında İskenderun Belediyesi’ne şirket elemanı olarak aldınız mı?
*Dünün kötü adamı, bugünün iyi adamı gazetecinin, yukarıda işaret ettiğim yakınını, 30 Mart 2014 yerel seçimlerini kazanmanız halinde İskenderun Belediyesi’nin kadrosuna alacak mısınız?
*Dün atıştığınız, bugün kol kola girdiğiniz gazeteci, önümüzdeki günlerde tüm bu iyiliklerinizin neticesi sizi manşetlerine taşıyacak mı? Gazeteci kankanızla böyle bir anlaşmanız var mı?
*Gülen Koleji, toprak kayması ve Numune Mahallesi
*Yelken Kulübü sonundaki evinizin önündeki çevre düzenleme işine, büyük önem verdiğiniz gözleniyor. Diğer mıntıkalarda ve 28 mahallede de çevre düzenine aynı önemi verecek misiniz?
*Gülen Cemaati’nin olası bir organizasyonu için tekrardan Atatürk Anıtı’nı tek yanlı olarak yine onlara tahsis edecek, onların organizasyonuna belediye olarak katkı sunacak, bir başka kesimden gelen talepleri ise yine kabul etmeyecek misiniz?
*Gülen Koleji’nin civarında oluşan toprak kaymasına gösterdiğiniz özeni, hummalı çalışmayı, Numune Mahallesi’nde toprak kayması ve dev kayaların altında kalma riski olan onlarca, yüzlerce eve de göstermeyi düşünüyor musunuz? Gösterdiğiniz çifte standart yüzünden içiniz rahat mı?
*Bölücü örgütün atkısını yine boynunuza atacak mısınız?
*İskenderun’daki 2011 Nevruz etkinliğine katılarak, bölücü örgüt yandaşlarına şirinleştiniz mi? Örgüt yandaşlarının bir masa üzerinde sattıkları kırmızı, yeşil, sarı renkli örgütü simgeleyen flarlar, örgü atkılar ve mendilleri masada incelediniz mi? Örgü atkılardan birini kimsenin zorlaması olmadan kendi boynunuza atıp bunun için masadaki bölücü örgüt sempatizanına para ödediniz mi?
*Ödediğiniz bu paranın askerimize, polisimize, köy korucumuza, öğretmenimize ve sivil vatandaşımıza kurşun olarak döndüğünü düşündünüz mü?
*Bölücü örgüt atkısını kendi isteğinizle boynunuza attığınızın canlı şahitleri, fotoğraf ve kamera kayıtları olduğu halde “Örgü atkıyı boynuma ben kendiliğimden atmadım. Bir genç aniden boynuma attı” diyerek konuyu yeniden inkâra kalkacak mısınız?
*Yılmaz Akpınar’ın yazısını neden tekzip etmediniz?
*Konuyla ilgili yerel basına yansıyan haber, köşe yazısı, fotoğraf ve kamera kayıtlarının unutulacağını mı sanıyorsunuz? Gazeteci Yılmaz Akpınar’ın konuyla ilgili 4 Ekim 2012 tarihli “Biji Civelek!” başlığıyla yazdığı yazının bir bölümünde ”… O kuşağı boynuna sözünü ettiği bir genç takmıyor. Aksine kendi elleriyle koyuyor.. Üstelik parasını da vererek, bu işlemi gerçekleştiriyor. Hatta ‘hizmetinizdeyim’ diyerek, etrafa gülücükler dağıtıyor. Her şey ortadayken, inkâr etmek niye? Var olan, yaşanmış bir şeyi yalanlaması da neyin nesi?” ifadelerini kullandı. Başkan Civelek olarak, söz konusu köşe yazısının tamamını ya da örgüt atkısı bölümünü neden yalanlayamadınız?
*2014 Nevruz’una katılmayı düşünüyor musunuz?
*İskenderun’da kutlanması muhtemel bölücülerin 2014 Nevruz etkinliklerine katılmayı planlıyor musunuz? Katılırsanız bölücü örgüt sempatizanlarından yeniden örgü atkı satın almayı düşünüyor musunuz?
*Kentin değişik noktalarında sizin kişileri atlatmanızı gırgıra alan “Beni haftaya Çarşamba günü ara. Ben o işin üstündeyim. Haftaya sana dönerim. Niye kahve içmeye gelmiyorsun? Önümüzdeki nisan ayında işi çözeceğim…” gibi cümlelerle, sizi taklit eden kişilerden haberdar mısınız?
*30 Mart 2014 yerel seçimlerinden hemen sonra yeniden CHP İlçe Örgütü’ne, parti tabanına sırtınızı dönecek misiniz?
*Özellikle tedavi ettiğiniz hastalardan oy aldığınıza inanan bir siyasetçi olarak, CHP’yi hep ikinci planda tuttuğunuz doğru mu? Doğruysa neden yerel seçimlere bağımsız aday olarak girmeye cesaret edemiyorsunuz?
Evet, Sayın Civelek’e sorularım şimdilik bunlar. Peki Sayın Civelek bu sorulara cevap verir mi? Vermez… Duvara ses verseniz yankı yapıp geri döner ama Başkan Civelek’ten ses çıkmaz. Basın yayın organlarında çıkan eleştirilere, yazılanlara çizilenlere pek kulak asmaz. Basın mensubu kendisini övse bile, övgüde bile teşekkür etme nezaketi göstermez. Aklı sıra gazeteciyi takmaz. Her şeye rağmen sorularıma yanıt vermek isterse, köşem kendisine açıktır. Ayrıca dilerse beni dava edebilir…