Belediyenin Deniz Fener Alayı’nda unuttuğu Atatürk Portesi

dogan-suslu-kose

MEDYATİK BAKIŞ

Doğan SÜSLÜ

İletişim:0 532 728 45 53

e-mail:medyatikbakis@hotmail.com

Çanakkale Zaferi’nin 100. Yıldönümü dolayısıyla İskenderun Belediyesi, Deniz Fener Alayı etkinliğine imza attı. Ağır gribal bir enfeksiyon geçirmem nedeniyle bu etkinlikleri yerinde izleyemedim.  Bu etkinliğe, Basın Birimi sorumlusu Muhsin Cerrahoğlu’nun açıkladığı kadarıyla Kültür Müdürü Zahit Demir, İskenderun Gençlik Merkezi Müdürü Ahmet Keskin ve Basın Birimi’ndeki arkadaşlarımız emek vermiş ve etkinlik 4 gün gibi kısa bir sürede hazırlanmış.

*Kabul edilebilecek bir unutkanlık değil

Elbette emeği geçenlerin emeklerine sağlık. Yapılan böylesi bir etkinliği alkışlamak gerek. Artı, her yıl üzerine bir şeyler koyarak daha iyisini yapmak gerek. Dolayısıyla ben yapılan etkinliği önemli noksanı hariç alkışlıyorum. Peki etkinliğin eksiği neydi? Atatürkçü bir çift olarak bildiğim Gürler çifti de söz konusu etkinliği baştan sona izlemiş. Hem emekli Orhan Gürler bey hem de sevgili eşi beni telefonla arayarak etkinlikte Atatürk portesi görmediklerini, bu durumunda önemli bir eksiklik olduğunu ifade ettiler. Düşündüm ve onlara hak verdim. Düşünün şimdi Çanakkale Zaferi’nin 100. Yılı kutluyorsunuz ve o zaferin başkahramanı Atatürk’ün portresini unutuyorsunuz. Belki pek çok şey unutulabilir ama Çanakkale Zaferi’nin başkahramanını unutmak inanın bana kabul edilebilecek bir iş ve es geçilecek bir unutkanlık değildir. Elbette olayda kasıt yok ancak Çanakkale Ruhu’nu bilen herkes Atatürk’ün Çanakkale Zaferi’ndeki rolünü bilir…

*Yarbay, sonra Albay Mustafa Kemal…

Bakın yazar Seçkin Behlül Alan, Çanakkale Zaferi’ndeki Atatürk’ü nasıl anlatıyor.

Yarbay (Sonra Albay) Mustafa Kemal’in, bir ulusun geleceğine ve bir büyük savaşın süresine etki edecek derecede önemli bir olay olan Çanakkale Muharebelerindeki rolü, hiç şüphesiz tartışılmayacak kadar büyük ve önemlidir. Örneğin, düşmanın olanak ve yeteneğini doğru olarak tespit etmek başarının ilk şartıdır. Düşmanın yaptığı ya da yapacağı harekâtın amacını anlayabilmek ise bir komutanlık sanatıdır. Mustafa Kemal’in, Çanakkale’de büyük bir ileri görüşlülükle, düşmanın çıkarma harekâtından amacının ne olduğunu, hedefinin neresi olabileceğini, aslî kuvvetlerle nerelerden çıkabileceğini çok iyi değerlendirdiğini tarih belgelerle kanıtlamıştır. Arazi, bir askeri harekâtı etkileyen önemli bir faktör ve stratejinin önemli bir unsurudur. Düşman olanak ve yetenekleri ile kendi hareket tarzlarımızın isabetli bir şekilde tespiti araziyi iyi tanımakla, harekâtın başarısı ise araziyi iyi kullanmakla mümkündür.

*Özel taktik uygulama

Jeostratejik değeri olan Çanakkale Boğazı’na hakim Gelibolu Yarımadası’nı çok iyi tanıyan Mustafa Kemal, çok olumlu taktik ve stratejik değerlendirmeler yapmıştır. Mustafa Kemal, yarımadanın ortasından geçen omurga araziyi daima elinde tutmayı esas almış ve muharebelerin burası ile kıyının ilk sırtları arasında ve mümkün olduğu kadar omurga arazisinin ilerisinde yapılmasını amaçlamış ve başarı ile uygulamıştır. Bu yöntem, stratejik sonuçlar doğuran, şartlara en uygun ve başarılı bir özel taktik uygulamadır.

 Bir askerî harekâtın başarısı düşmanın amacına ulaşmasını önleyecek tedbirlerin alınabilmesine bağlıdır. Mustafa Kemal’in çıkarma öncesinde, önerdiği kuvvet dağılımı ve savunma tertibinin ne derecede doğru ve yerinde olduğunu cereyan eden harekât göstermiştir. M. Kemal, Çanakkale’de asıl muharebe hattının kıyıdan geçmesi gerektiğini ve kıyının kuvvetli tutulması tezini savunmuştur. Bu görüşün doğru olduğu, ancak acı gerçeklerle karşılaşınca anlaşılmıştır.

*Askeri dehası ortaya çıktı

Çanakkale Muharebelerinin en önemli sonucu, Mustafa Kemal’in askerî dehasını gözler önüne sermesidir. Mustafa Kemal, durumu çabucak kavramak, süratle ve soğukkanlılıkla doğru karar vermek, verdiği kararları büyük bir enerji ve cesaretle bizzat tatbik etmek, inisiyatifi cüretle fakat isabetli kullanmak, sorumluluğu çekinmeden açıkça üzerine almak gibi üstün komutanlık vasıfları göstermiş ve muharebelerin gidişi üzerinde birinci derecede etkili olmuştur. Burada kendini gösteren Mustafa Kemal, isim yapmış; ulusça, hilâfet ve saltanat makamı olan İstanbul’u kurtaran kahraman olarak tanınmış ve bu durum, Türk Kurtuluş Savaşı’nın özellikle başlangıcında, ona büyük yarar sağlamıştır. Anafartalar ve Conkbayırı zaferleri olmasa, belki de Mustafa Kemal Kurtuluş Savaşı’na, Cumhuriyet’e ve devrimlere giden yolda büyük Türk Milleti’ni birleştirme olanağı bulamayacaktı.

*Çanakkale etkinliği, Atatürksüz olmaz  

Evet, yazar Seçkin Behlül Alan’ın yazdıkları aynen böyle. Aslında yazı uzun. Ben özetledim. Gördünüz mü Çanakkale etkinliği düzenleyen arkadaşlar? Çanakkale Atatürk ’süz, Atatürk ise Çanakkale ’siz olmaz. Bir kere unuttunuz, atladınız ama lütfen bir daha böylesi önemli bir ayrıntıyı kaçırmayın. Gerekirse, tugay komutanlığımızdan, yıllardır Çanakkale etkinliği düzenleyen İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’müzden yardım alın. Bir de 100. Yıl etkinliğine lütfen 4 gün kala kaba tabirle yumurta kapıya gelince hazırlanmayın. Adı üzerinde 100. Yıl. Yani çok önemli bir yıldönümü. 100. Yıla 100 gün 50 gün önce hazırlanmak daha akılcı değil miydi? Güzelliklerinizi görmek istiyoruz. Ancak Atatürk’ü unutursanız güzellik değil önemli bir noksanlık ve bariz unutkanlığınız ortaya çıkar. Lütfen dikkat arkadaşlar…

 

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.