Suriye plakalı araçlar, Suriyeli sürücüler ve IŞİD

dogan-suslu-kose

MEDYATİK BAKIŞ

Doğan SÜSLÜ

İletişim:0 532 728 45 53

e-mail:medyatikbakis@hotmail.com

Ortadoğu kaynıyor. Hükümetin yanlış dış politikası tehlikeyi kapımıza kadar getirdi. Karpuz kabuğu hikâyesi olmasın. Yani birilerinin aklına bazı şeyleri getirmeyelim ama diğer yandan da uyarmak ve yazmak bizlerin görevi. Biliyorsunuz özellikle İskenderun, Hatay ve Suriye’ye komşu olan illerde neredeyse her 20 otomobilden, araçtan biri Suriye plakalı. Suriye plakalı otomobiller ve onun sürücüleri genelde trafik kurallarına uymuyor, kırmızı ışıkta durmayıp, hız sınırını çoğunlukla aşıyorlar. Trafik ekipleri Türk sürücülere uygulama yaparken, Suriyeli sürücüler genelde bu uygulamalardan da muaf tutuluyor, kazara uygulama kapsamına alınırsa bile  “Ben de ne ehliyet, ne ruhsat ne araç sigorta poliçesi yok. Hepsi Suriye’de kaldı. Biz canımızı zor kurtardık” diye savunma yapabiliyorlar.  Şimdi düşünün. Türk istihbarat birimlerinin eylem için Türkiye’ye sızdığını açıkladığı bir yada birkaç IŞİD militanı, uyduruk bir teneke Suriye plakasını alıp bir otomobile taksa ve söz konusu otomobille yol alıp, hedefledikleri yerde eylem yapsalar ya da Suriye plakalı otomobili, terör eylemi anlamında patlatsalar ne olur halimiz?…

*Suriyeli sürücü çarpıp kaçarsa…

Türk sürücüler şikâyetçi. Şehir içinde cirit atan bu Suriye plakalı araçlar bir yayaya, bisiklet ya da motosiklet sürücüne çarpıp kaçarsa, Suriye plakalı araç nasıl yakalanacaktır? Yine zincirleme büyük bir trafik kazasına karışan sonra da ortadan yok olan Suriye plakalı aracın plakası nasıl alınacaktır? Kardeşlik, tolerans, idare ve muafiyet bir yere kadar olmalıdır. Aksi kesin olarak bizlere zarar verir hale gelmiştir.

*Çalıntı otomobiller konusu

Olayın diğer boyutu çalıntı otomobiller konusudur. İddialara göre otomobil hırsızları çaldıkları otomobillere yine çakma bir Suriye plakası takıp otomobili Suriye sınırına götürüyor ve kevgire dönmüş sınırdan bir şekilde otomobili Suriye’ye geçirmeyi başarıyorlar.  Sonrasında o otomobil parçalanarak mı, yoksa bir başka komşu ülkede bütünüyle mi satılıyor, kesin olarak araştırmaya değer bir konu olarak önümüzde duruyor…

Devamı için tıkla

Türk Bayrağı’na el uzatan bölücü hain ve vur emri…

dogan-suslu-kose

MEDYATİK BAKIŞ

Doğan SÜSLÜ

İletişim:0 532 728 45 53

e-mail:medyatikbakis@hotmail.com

Diyarbakır 2. Hava Kuvvet Komutanlığı  içindeki bayrak direğinden, Türk bayrağının bir çapulcu tarafından indirilmesinin yankıları ülke genelinde sürüyor. Siz bakmayın Başbakan Erdoğan’ın ‘İndiren, indirilir” dediğine. Halkın tepkisini azaltmak adına böyesli bir söylem içinde olan Başbakan Erdoğan diğer yandan da “Barış Süreci” yara almasın mantığıyla gerek askerimize, gerekse de polisimize ve top yekûn güvenlik güçlerimize ‘bölücü eylemcilere karşı toleranslı olun’ yönünde bir genelge ya da sözlü telkin içinde olduğunu sanırım bilmeyenimiz yok.

*Kusura bakma Başbakan, yemezler bu söylemi

Sen Başbakan olarak hem askeri hem polisi hem de diğer güvenlik güçlerini yetkili yetkisiz, aktifken pasif, hareketliyken sabit, keskin nişancıyken hedefi tutturamayan, şahin iken Barış Güvercin’i yapacaksın sonra da ‘Bayrağı indireni indiremiyorsan, sorumlusun’ diyeceksin. Hiç kusura bakma Sayın Erdoğan yemezler bu söylemini…

*Bayrağa el uzatan anında vurulsun!

Sanırım Diyarbakır’daki bayrak krizi bizler için acı ve onur kırıcı bir ders oldu. Bundan böyle böylesi eylemlere cüret edenler anında vurulmalıdır. Bölücü örgüt  sempatizanını  ya da örgütün bizzat elemanını direk üstünde ille de kafasında vurmak şart değil ki. Elin uğursuzunu direk üstünde ayağından vur ve kıç üstü yere çakılmasını sağla. Sağla ki ibreti alem olsun, bir daha o direğe çıkacak adam da popo olsun!…

Devamı için tıkla

Uzman Dr. Ender Çolakoğlu, siyaset ve CHP

dogan-suslu-kose

MEDYATİK BAKIŞ

Doğan SÜSLÜ

İletişim:0 532 728 45 53

e-mail:medyatikbakis@hotmail.com

Uzman Dr. Ender Çolakoğlu, yaklaşık 27 yıllık hekim. Bu süre zarfında binlerce hastaya şifa dağıttı, gerek kendi branşında gerekse de idareci olarak pek çok yararlı hizmetin mimarı oldu. Yörede, bölgede tanınan, sevilen ve saygı duyulan bir portre olan Uzman Dr. Ender Çolakoğlu’nun adı son aylarda siyaset için anılır oldu. İskenderun ve Hatay ili genelinde yaşayan pek çok kanaat önderi de Dr. Çolakoğlu’na sevgi ve sempati ile yaklaşıyorlar. Hal böyle olunca önümüzdeki yıl yapılacak genel seçimlerde Dr. Ender Çolakoğlu Hatay Milletvekili aday adayı ya da adayı olarak düşünülüyor…

*Saygılı yaklaşımı ve beyefendiliği

Dr. Çolakoğlu’nu pek çoğunuz gibi ben de yıllardır tanırım. Güler yüzlü ve saygılı yaklaşımı, sohbeti, dostluğu her daim benden takdir toplamış ve olur almıştır. Bölgemin ve yöremin insanını pek tanımayan, Hatay ve havalisinin sorunlarını yeterince bilmeyen, Hatay yaşayanına pozitif enerji veremeyecek bir milletvekili adayı yerine şahsen ben yöremin bildik ve tanıdık ismi Dr. Çolakoğlu’nu tercih ederim…

*Adı CHP ile anılıyor

Sevilen kimlik Uzman Dr. Ender Çolakoğlu’nun adı Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile birlikte anılıyor. CHP önümüzdeki yıl yapılacak genel seçimlerde başarıyı yakalamak ve Hatay’ı yeniden CHP’nin kalesi yapmak istiyorsa, Dr. Çolakoğlu gibi genç, dinamik, sevilen ve Hatay’a uzun yıllar hizmet edebilecek milletvekili aday adaylarını ya da kesin adaylarını tercih etmelidir.

Devamı için tıkla

Beyaz toplar, siyah toplar…

dogan-suslu-kose

MEDYATİK BAKIŞ

Doğan SÜSLÜ

İletişim:0 532 728 45 53

e-mail:medyatikbakis@hotmail.com

Yaygın medyanın köşe yazarlarından Vatan Gazetesi köşe yazarı Reha Muhtar, 12 Nisan 2014’de “Neden her istediğimiz olmaz?.. “ başlıklı güzel bir köşe yazısı yazmıştı. Söz konusu yazıyı toplumdaki karamsarlığı, umutsuzluğu gidermek adına yeniden paylaşmak istiyorum. Sayın Muhtar’ın hoşgörüsüne sığınarak yazıya bazı ara başlıklar ilave edeceğim. İşte Sayın Muhtar’ın köşe yazısı

*Neden her istediğimiz olmaz?..

Bana hep sorulan, “İstediğimiz şeylerin gerçekleşeceğini söylüyorsunuz ama bir türlü gerçekleşmiyor… Bu secret denilen şey palavra değil mi?..” sorusuna Kuantum’un Gücü kitabında Serpil Ciritçi güzel bir cevap veriyor…

Bu Cumartesi günü keyifle okumanız için…

***

Neyi düşünüyorsak o maddeye dönüşebilir…

Temelde odaklanamadığımız, dikkatimizi uzun süre bir düşünce üzerinde tutamadığımız yerlerde, her istediğimiz olmaz…

Diğer yandan düşüncelerimizi ne kadar ‘saf’ biçimde atabiliyoruz acaba?..

Bizim en çok istediklerimiz aynı zamanda ‘ya olmazsa’ diye en çok korktuklarımız değil mi?..

Devamı için tıkla

Suriyeli sığınmacıların ticareti kendi esnafımızı zora sokuyor

dogan-suslu-kose

MEDYATİK BAKIŞ

Doğan SÜSLÜ

İletişim:0 532 728 45 53

e-mail:medyatikbakis@hotmail.com

AFAD’ın 2013 yılı açıklamasına göre, Suriye’deki iç savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen Suriyeli sığınmacıların sayısı 600 bini geçti. 200 bin Suriyeli sığınmacı oluşturulan 21 kampta barınırken, geri kalan 400 bin kişi ise farklı kentlerde kiraladıkları evlerde yaşamlarını sürdürüyor.  AFAD’ın verdiği sayılar 2014 yılı itibariyle muhtemelen biraz daha artmıştır.

*Suriyeli sığınmacılar kayıtsız ticaret yapıyor

Bugünkü asıl konumuza gelirsek. Suriye Savaşı, öncelikle Hatay ekonomisine, sonra Suriye’ye komşu olan diğer illeri ve en sonra da Türkiye ekonomisini oldukça olumsuz etkilemiştir.  Şimdilerde ise Suriyeli sığınmacıların bulundukları kentlerde vergi ve mahalli idareler açısından kayıtsız ticaret yapmalarına tanık olmaktayız. Suriyeli sığınmacıların Türkiye genelinde sığındıkları hemen her şehirde imkan dahilinde ticaretle uğraştıklarını artık bilmeyen yok. Diğer kentler bir kenarda dursun. Biz şimdi öncelikle İskenderun’a, merkez ilçe Antakya’ya ve Hatay’ın geneline bakalım…

*Bölge ve ülke esnafı tepkilidir

İskenderun, Antakya ve Hatay ili genelinde sığınmacı Suriyelilerin, küçük bakkaliye türü dükkânlar, marketler, Suriye ekmeği yapan unlu mamuller, tatlıcı dükkanları, döner ve tost salonları açtıklarını gözlemekteyiz. Vergisini ödeyen, yerel yönetimlerin, zabıtanın,  İl ve ilçe sağlık müdürlüğü ekipleri, beraberinde ise vergi dairelerinin denetiminde olan bölge ya da Türkiye esnafı, Suriyeli sığınmacıların haksız rekabeti karşısında çaresiz, şaşkın ve tepkilidir…

Devamı için tıkla

Soma, Soma, Soma…

dogan-suslu-kose

MEDYATİK BAKIŞ

Doğan SÜSLÜ

İletişim:0 532 728 45 53

e-mail:medyatikbakis@hotmail.com

Gazetecinin, köşe yazarının bir görevi de duyarlı olmak, uyarmak, eleştirmek ve bazı hayati konuları gündemde tutmaktır. 13 Mayıs 2014 tarihi itibariyle İskenderun dışında olduğum için konuyu sıcağı sıcağına yazamadım.  13 Mayıs 2014 tarihinde vuku bulan Soma faciasının ardından 301 madencimizi kaybettik. Vefat eden madencilerin geride bıraktıkları yetim sayısı kimilerine göre 432 kimilerine göre daha fazla. Faciadan sonra herkesin dersini alıp ezber etmesi ve yeni faciaların yaşanmaması adına tekrar tekrar düşünmesi ve ilave tedbirler gerekiyor ama sanki çok şey değişmemiş gibi görünüyor. Örnek mi? Bakın iki üç gündür yaygın yazılı basında yer alan haberden de anlaşılacağı üzere faciadan pek ders çıkartılmamış görünüyor.  Peki söz konusu haber ne diyor? Gelin hep birlikte okuyalım…

*Ölüm Madenine 100 yeni işçi aranıyor

Soma Kömür İşletmeleri’nin 301 madenciye mezar olan madene 100 yeni işçi alınması için Türkiye İş Kurumu’na başvurduğu ortaya çıktı. Türkiye İş Kurumu’nun (İŞKUR) resmi internet sitesinde 00002055756 talep numarası ile yer alan ilanda, işe alınacak işçilerin “pratikten” yetiştirilecekleri belirtildi. Yalnızca erkek adayların başvurabileceği ilanda alt yaş sınırının 18 olduğu belirtiliyor. Diğer dikkat çekici unsur ise ilan için başvuracak adayların “ilköğretim ve üzeri” eğitime sahip olmalarının yeterli olacağı bilgisine de yer veriliyor.
Askerlik durumunun önem taşımadığının belirtildiği ilanda, adayların, Akhisar, Bergama, Dursunbey, İvrindi, Kınık, Kırkağaç, Savaştepe ve Soma ilçelerinden birinde ikamet ediyor olmaları da istenen Soma Kömür İşletmeleri A.Ş unvanı ile verilen ilanda son başvuru tarihi 29 Mayıs 2014 olarak belirtiliyor.

Gördünüz işte. Ölüm madenine yeni kurbanlar aranıyor ve vasıfsız elemanların eğitim bile almadan madene indirilecekleri anlaşılıyor.

Devamı için tıkla

OKURLARA DUYURU…

dogan-suslu-kose

MEDYATİK BAKIŞ

Doğan SÜSLÜ

İletişim:0 532 728 45 53

e-mail:medyatikbakis@hotmail.com

 

Sevgili okurlarım. Bugünden itibaren  (13 Mayıs 2014) bir hafta ya da 10 gün kadar İskenderun dışında olacağımdan köşe yazılarıma bir süre ara vermek zorundayım.
 
İzin dönüşü, Allah kısmet ederse  köşe yazılarım kaldığı yerden tüm hızıyla devam edecektir…
 
Konuyu bilgilerinize sunuyor, tüm okurlarıma selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.  Hoşça kalın…

                                                                                                          Doğan SÜSLÜ

 

Milli Savunma Bakanı Yılmaz’ın ziyareti, İsdemir, Çelik-İş ve memnuniyet

dogan-suslu-kose

MEDYATİK BAKIŞ

Doğan SÜSLÜ

İletişim:0 532 728 45 53

e-mail:medyatikbakis@hotmail.com

 

*Milletvekili Salim Uslu, Genel Başkan Mahmut Arslan

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın İsdemir ziyaretine Ak Parti Çorum Milletvekili TBMM İdare Amiri Salim Uslu, Ak Parti Hatay Milletvekili Orhan Karasayar, Ak Parti Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu, OYAK Genel Müdürü Coşkun Ulusoy, Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, Çelik-İş Sendikası Genel Başkanı Cengiz Gül, Çelik-İş Sendikası Mali Sekreteri Bayram Altun, Hatay Valisi Celalettin Lekesiz, İskenderun Kaymakamı H. Hasan Özyiğit, Payas Kaymakamı, İrfan Demiröz, İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil, Payas Belediye Başkanı Bekir Altan, Çelik-İş Sendikası İskenderun Şube Başkanı Mehmet Demir, Şube Mali Sekteri Murat Kayış, Şube Teşkilatlandırma Sekreteri Ender Keser, Şube Sekreteri Mehmet Güngör, Şube Eğitim Sekreteri Rifat Alpboğan ve diğer protokol mensupları katıldılar.

*Atanmış değil seçilmiş Başkan Mehmet Demir

Çelik-İş Sendikası Baş temsilciliğinde, iş kıyafetleriyle bakanı karşılayanlar arasında en başlarda Şube Başkanı Mehmet Demir yer aldı. 14 Mart 2014 tarihli Çelik-İş Sendikası 7. Olağan Genel Kurulu’nda 137 delegenin oy kullandığı seçimde, seçimle göreve gelen, atanmış değil seçilmiş, paraşütçü değil sandıktan bileğinin ve yüreğinin hakkıyla çıkmış demir gibi başkan Mehmet Demir, İskenderun şube yönetim kurulu üyeleri, Çelik-İş Sendikası’na üye işçiler, bakanı alkışlarla karşıladılar.  Bakan Yılmaz, gösterilen ilgi ve sevgiye teşekkür etti.

*Bakan Yılmaz “Birliğinizi bozmayın…”

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz,  Baş temsilcilikte, Çelik-İş Sendikası’na üye işçilere hitaben yaptığı konuşmada “Birlik ve beraberliğinizi bozmayın. Doğru yoldasınız. Birliğinize ve kurumunuza sahip çıkın” diye konuştu. Baş temsilcilik salonunda işçilere seslenen Bakan Yılmaz, Çelik-İş Sendikası üyeleriyle sıcak bir iletişim kurdu…

*Cengiz Gül “İsdemir’de yetkili sendika olmaya devam edeceğiz”

Ziyaret de konuşan Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı, Çelik-İş Sendikası Genel Başkanı Cengiz Gül ise “Sayın Bakanımıza hoş geldiniz diyor ve Çelik-İş Sendikası Baş temsilciliğine yaptığı ziyaret için teşekkür ediyoruz. Çelik-İş Sendikası İsdemir’de 40 yıldır yetkili sendikadır. Bundan sonra da yetkili sendika olmaya devam edecektir” dedi.

Devamı için tıkla

CHP Genel Merkezi’ne gönderdiğim 25.11.2013 tarihli Uyarı Mektubu (2)

dogan-suslu-kose

MEDYATİK BAKIŞ

Doğan SÜSLÜ

İletişim:0 532 728 45 53

e-mail:medyatikbakis@hotmail.com

CHP Genel Merkezi’ne gönderdiğim 25.11.2013 tarihli mektubumu n ikinci bölümüyle bugünde karşınızdayım. CHP içine sızmış Zübükler ve Sülükler CHP’den temizlenmedikçe, CHP Ana muhalefet olmaktan kurtulamaz…

*İşte mektubun devamı

25.11.2013                     

Konu: İskenderun aday adayı Sayın Civelek, şu an seçmen tarafından nasıl hatırlanmaktadır?

Genel Başkan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Sayın MYK üyeleri, Sayın Parti Meclisi Üyeleri, Sayın milletvekilleri, Sayın Yerel Seçim Komitesi Üyeleri ve Sayın Hatay Milletvekillerinin dikkatine…

*Hasta karnında sargı bezi unutmak

Son günlerde Civelek “Ben alternatifsizim” havası yaratma gayretinde olmuştur. Civelek iyi ve başarılı bir üroloji hekimidir. İskenderun’u yerel yönetim hizmeti anlamında ameliyat etmiş ancak İskenderun ve CHP’yi enfeksiyon bulaşmış bir hasta haline getirmiştir. İskenderun ameliyatı belli noktalarda başarılı geçmesine karşın, iş bilmeyen ekip, steril olmayan karmaşık bir düzen, operatörü dikkate almayan ameliyat ekibi neticesi kuralsız, plansız bir ameliyat gerçekleşmiş, neşteri başarıyla vuran Civelek  ameliyat ekibini iyi yönetemediği ve hakim olamadığı için hasta, sağlığına kavuşamamıştır. Hasta karnında sargı bezi, pens ve makas nasıl unutulursa,  Başkan Civelek’in belediye hizmetlerinde pek çok unutulan mevcuttur ve hatalar diz boyudur…

*Hiçbir isim CHP’nin üstünde olamaz

Bu nedenle Sayın Civelek alternatifsiz değildir. Bugün İskenderun için aday adayı olan her bir isim  Civelek’in kesin alternatifidir. Artı CHP, İskenderun da alternatif üretme becerisi gösteremiyorsa, ülkenin hiçbir köşesinde alternatif üretemez. CHP, alternatif üretmek ve alternatif olmak için vardır. Bir Yusuf’u gönderir, başka aday adayları ya da kesin adayla, iktidardaki  Ak Parti’yi,  yusuf  yusuf eder hale getirmesini bilir, bilmelidir, buna zorunludur… Hiçbir isim, CHP ‘nin kurumsal kimliğinin ve isminin önünde olamaz. Ve yine hiçbir isim alternatifsiz değildir…  Demokrasilerde ve CHP’de çare tükenmez, tükenmemelidir. Kendini, sağlıksız bir ruh haliyle, bulunmaz Bursa kumaşı sananlara, başka kaliteli kumaşların olduğu uygulamalı olarak gösterilmelidir…

Devamı için tıkla

CHP Genel Merkezi’ne gönderdiğim 25.11.2013 tarihli Uyarı Mektubu (1)

dogan-suslu-kose

MEDYATİK BAKIŞ

Doğan SÜSLÜ

İletişim:0 532 728 45 53

e-mail:medyatikbakis@hotmail.com

Sevgili okurlar. Yerel seçimler öncesi CHP Genel Merkezi’ne gönderdiğim 25.11.2013 tarihli ikinci uyarı mektubunu da sizlerle paylaşıyorum. Biliyorsunuz, başarıya herkes sahip çıkar ama başarısızlık ortaya çıkınca herkes topu bir birinin üzerine atar ve ‘Ben, biz yapmadık’ denir.  Peki başarısızlığa meydan veren kimdir, kimlerdir? Oysa biraz parti tabanının ve halkın sesine kulak verilirse, CHP içine çöreklenmiş Sülükler ve Zübükler ayıklansa, başarı ve iktidar kendiliğinden gelecektir. 25.11.2013 tarihli mektubumu özetleyerek ve iki bölüm halinde sizlere sunmaya çalışacağım.

*İşte CHP Genel Merkezi’ne ikinci mektubum…

25.11.2013                      

Konu: İskenderun aday adayı Sayın Civelek, şu an seçmen tarafından nasıl hatırlanmaktadır?

Genel Başkan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Sayın MYK üyeleri, Sayın Parti Meclisi Üyeleri, Sayın milletvekilleri, Sayın Yerel Seçim Komitesi Üyeleri ve Sayın Hatay Milletvekillerinin dikkatine…

*Hizmetler, CHP’ye artı puan kazandıramamıştır

Sayın Genel Başkanım, Sayın CHP yetkilileri, sevgili CHP’liler. Sizlere bir İskenderun yaşayanı ve 26 yıllık bir gazeteci olarak İskenderun’dan 15.11.2013 tarihinde,  elektronik posta aracılığıyla seslenmiştim. Bugün de bazı gerçekleri bilginize sunup, İskenderun için hayırlı bir karar vermenizi bekleyeceğim.  İskenderun Belediye Başkanı Sayın Yusuf Civelek, İskenderun’da bazı önemli yerel hizmetleri başarmasına karşın, kadrosuzluktan, becerisi düşük bazı kimlikler yüzünden bunu halka gerektiği gibi anlatamamış, sonuçta hizmetleri havada kalmış ne CHP’ye ne de kendine artı puan kazandıramamıştır.

*Yetersiz eşgüdüm

Önemli hizmetlerin içinde,  şehir içme suyu şebekesi yenileme projesi  ve doğalgaz sayılabilir. Ancak yetersiz eşgüdüm, plansızlık, denetim, dikkat, koordinasyon,  takip, tertip ve düzen olmayınca, bu hizmetler gerçekleşirken kent tam bir toz bulutuna, çukurlara, bazen çamurlara boğulmuş, yüklenici firmaların keyfi tutumları nedeniyle kent trafiği durma noktasına gelmiştir. İskenderun 1950’li 1960’lı yıllarda olduğu gibi her sabah, her öğlen küçük bir kasaba gibi itfaiye araçlarıyla sulanır olmuştur. Kalkan toz bulutlarından dolayı, göz, boğaz ve astım hastalıkları patlama yapmıştır. Esnaf, mağazalar ve lokantalar ağır ekonomik iş kayıplarına uğramıştır. İçme Suyu Şebekesi ve Doğalgaz Projeleri sürerken TEDAŞ’ın elektrik tellerini yer altına alma çalışmaları da anılan karmaşa ve plansızlığa tuz, biber olmuştur!

Devamı için tıkla