Nereden çıktı bu cenaze? Ölen kim? (2)

dogan-suslu-kose

MEDYATİK BAKIŞ

Doğan SÜSLÜ

İletişim:0 532 728 45 53

e-mail:medyatikbakis@hotmail.com

OKURLARA GİRİŞ NOTU: Sevgili okurlar. Aşağıda okuyacağınız köşe yazım,  2009 yılında 01-02 ve 03 Haziran 2009 tarihlerinde üç bölüm olarak yayınlandı. Köşe yazımda adları geçen atanmış ve seçilmişler 2009 yılında görevde olan isimlerdi. Bugünkü güncel tarih itibariyle hepsi olmazsa da pek çoğunun görevi ve konumu farklıdır. Bu arada bazı gazeteci arkadaşlarımın pozisyonları, görev yerleri ve hatta bazılarının gazeteleri de değişti.  Yazıda adı geçen isimlerden bir kaçı da bugün aramızda değiller. Yaşama veda edenlere,  tekrardan Allah’tan rahmet, kalanlara ise sağlık ve selamet diliyorum.

2009 yılında ben yerel İskenderun Gazetesi’nde çalışıyordum. Birazdan okuyacağınız köşe yazım o tarihlerde yoğun ilgi gördü. Yazıdaki kimi espiriler,özellikle bazı dost sohbetlerde gündeme getirilir oldu. Bu arada köşe yazımın ilk bölümü sonrası  “Allah korusun Doğan…”  deneceği yerde, daha çok  “Doğan bu yazıda benim ismim niye yok?” tepkisi verildi. Tek bölüm olarak düşündüğüm bu yazı, ilgi görünce üç bölüme çıktı. Bugün okumayanlar için yazımı tekrarlamak istiyorum. Belki köşe yazımın kimi yerlerine, küçük ve zararsız bazı eklemeler ve çıkartmalar yapabilirim. Lütfen bunu da hoş görün.

Sevgi ve saygılarımla…

Nereden çıktı bu cenaze? Ölen kim? (2)

 *Keti ne diyor?

İlyas’ın kızı Elena, annesi Helga’nın kucağında bana bay bay yapıyor. Sevimli yumurcak İskenderun Gazetesi ailesinden ya… Sağ olsun o da beni uğurlamaya gelmiş. Keti oldukça üzgün… “Rahmetli, Doğan abi hayattayken, Rızkullah abiyle Limon Dibi ’ne giderdi, şimdi de cehennemim dibine gidiyor!… Ne şansız adam ya” diyerek gerçekçi bir dille üzüntülerini ifade ediyor… Adana’dan gazeteci Polyanna Succi Kara’da gelmiş. Boynunda taşıdığı kır çiçeklerinden oluşan büyükçe bir tacı tabutumun üzerine bırakıyor ve “güle güle Doğan” diyor…

 *Deli Savaş ve “Veladdalin, Amin…”

Cumhuriyet Meydanı’nın sevilen delisi Savaş’ta gelmiş cami avlusuna. Savaş, yaz-kış çıkarmadığı ceketiyle tabutuma yanaşıyor ve “Doğan abi. Vaktiyle camiden kaldırılan cenazeleri sana gösterip. Bak Doğan abi hoca ne diyor? ‘Veladdalin, Amin.’ Hepsi iki kelime. Bitti işte. Şimdi götürüp kömecekler rahmetliyi’ derdim. Şimdi bana inandın mı?” diye soruyor.

Bu arada Savaş, cenaze törenine katılan bayanlardan bir kaçını eliyle gösterip yine “Bak Doğan abi. Bu Fatoş, o Fatoş, öteki Fatoş, hepsi Fatoş…” diyor. Savaş’ın tüm bayanları “Fatoş” olarak adlandırdığını bildiğim için onun ne dediğini ben anlıyorum ama törene katılan konuklar anlamıyorlar… Savaş cenazeme gelirde Trafik Musa gelmez mi? O da cenaze alanı güvenliği ve trafik düzeniyle uğraşıyor. Oyuncak telsizi ve oyuncak plastik uzun namlulu silahıyla her zamanki gibi oradan oraya koşturuyor. Arada tabut önündeki çerçeveli fotoğrafımı düzeltiyor…

*Cevdet abi ve yarım pide!

Sevgili Cevdet Uygun abim sağlık problemleri nedeniyle cenazelere pek katılmaz. Benim gül hatırım için gelmiş benim cenazeme… Yanındakilere “Kalemi kuvvetliydi. Güzel de içerdi. Bonkör sayılırdı. Geçenlerde yanıma gelmişti. Bana votka, soda, ton balığı ve pide getirmişti. Votkanın yarıdan fazlasını kendisi içti. Ton balığının da birini yedi…  Giderken de kalan yarım pideyi götürmek istedi, ben bırakmadım…  Ben yine de onu bonkör kabul ediyorum” diye konuşuyor…

*Ercüment Kimyon ve Birecik Parkı

CHP’li meclis üyelerinden Ercüment Kimyon’da cenazemde… CHP’li Kimyon “Rahmetli etkili bir kalemdi. Keşke onun adını Birecik Parkı’na versek, parkın adını ‘Gazeteci –Yazar Doğan Süslü Parkı’ olarak değiştirsek” diye düşünüyor. Ben GİMA yakınlarındaki parkın Banksız ve bahtsız olduğunu, üstelikte park içinde bir KELAYNAK olduğunu bildiğim için tabuttan kalkıp itiraz edesim geliyor ama kalkamıyorum çünkü ben artık bir mevtayım…

Belediyeden Boncuk ’ta gelmiş cenaze törenime. Törene gelen hatunlar arasından güzel gözlüleri gözlüyor. Adam boncuk hastası. Elinde tespibi, düzecek boncuk arıyor…

*Rahmetli, yazmayı ve çayı çok severdi

Eğitmen Dilek Sargın hocamda törende… Dilek Hocam “rahmetli, yazmayı ve çayı çok severdi. Beyaz bir porselen çay fincanı vardı. Çayını ille de onla içmek isterdi. O beyaz fincan İGC’nin müzesine verildi mi ” diye düşünüyor… 

Berberim Mahmut’da gelmiş. Bir yandan tabutumu okşuyor diğer yandan da “çok fazla saçı yoktu, ayda yıl da bir gelirdi ama yine de müşterimdi daha önemlisi abimdi…  Şimdi beni köşesine kim konu edecek? Medyatik yazar gitti, Berber Mahmut’un da medyatikliği bitti” diye üzülüyor… Gözlerim bir ara şadırvanın altındaki Ak Parti Belediye Meclis Üyesi ve Kuyumcular Odası Başkanı Uğur Fırat’a takılıyor. Başkan Fırat “Doğan, ALTIN gibi bir çocuktu” deyince mutlu oluyorum…

*Fatiha’sını bana yolluyor

Olay Gazetesi sahibi Nihat Durmuş’ta beni uğurlayanlar arasında. Vefatım onu da üzmüş. Sigara üstüne sigara içiyor. Metin Erselçuk’ da avluda; “Rahmetli Doğan,  hemen her yıl babamın anma törenine katılırdı. Doğan’ı her yıl anan olursa, ben de onun anma törenine katılırım” diye kendince bir plan yapıyor ve Fatiha’sını bana gönderiyor…

*Recep Atakaş ve talimatı

Çankaya mezarlığına varıyoruz. Cenaze aracı Çankaya Mezarlığı’nın dar kapısından zar zor geçiyor. Yine gazetecilik duygularım kabarıyor. Belediye Başkanı Yusuf Civelek’e hitaben bir köşe yazayım da şu mezarlık kapısını genişletsin diye bir an plan yapıyorum. Mezarımın başı kalabalık… Mezarımı kazan işçiler hayli yorulmuş. Bahşişi kimden koparırız diye etrafı kolluyorlar. Sanayici ve iş adamı Recep Atakaş, sağ olsun beni unutmayıp gelmiş mezarlığa kadar.  Recep bey basın müdürü Çetin’i yanına çağırıyor ve “Bunca yıllık iş adamıyım, Rahmetli Doğan, abone, reklâm, gazete gecesi, ilan ve davetiye bedeli için bir gün olsun yanıma gelmedi. Bu manada ona karşı eziklik yaşıyorum. Onun vefatıyla ilgili kim vefat ilanı getirirse, öde kardeşim, hem de son kuruşuna kadar öde.  O buna değer” diye talimat verince,  hem onurlanıyorum hem de giderayak yerel basına vefat ilanı yoluyla da olsa katkı sağladığım için duygulanıp göz pınarımda kalan son birkaç damla gözyaşımla kefenimi ıslatıyorum…

*Siyah otomobilden inen kim?

Ben yani merhum Doğan Süslü, bir yandan benim için okunan duaları dinliyor, diğer yandan da mezarımın başındaki kalabalığı gözlüyorum.  Birden siyah bir otomobil beliriyor.  Otomobilin sağ arka kapısı açılıyor. İçinden biri iniyor.  Kim?…  Belediye eski başkanımız Mete Aslan… İner inmez “Ben de merhuma hakkımı helal ediyorum” diyor… Duygulanıyor ve keşke hayattayken ona bir kere oy verseydim diye hayıflanıyorum…

Cenaze törenime, belediye eski başkanı Aslan dâhil yığınla insan çelenk göndermiş. Çelenklerden birinde isim yok ama ben o çelengin kimden geldiğini biliyorum… Ve o çelengi çok ama çok önemsiyorum. Şimdi sakın sormayın bana “Kim o çelengi gönderdi?” diye…  Ben ölüyüm, nereden bileyim! “ille de söyle” deseniz de söyleyemem ki… Etik olmaz…   

*Kalk Doğan, hadi bizle konuş…

Pusula Gazetesi’nden Tamer bir yandan kafasını güneşten korumaya çalışıyor diğer yandan da “Doğan, ara da bir Pusula’yı şaşırırdı ama çabuk toparlardı. Ondan kötülük görmedim. Toprağı bol olsun” diyor. Doğuş Gazetesi’nden Ökkeş Özboğuş da hayli üzgün “kalk Doğan, hadi bizle biraz konuş, sonra da boğuş. Sensiz yerel basın boş” diye titrek bir sesle konuşuyor. Doğuş Gazetesi Yazı İşleri Müdürü, MHP neferi İbrahim Gül’de “İskenderun harekete geçti, sen ise hareketsiz yatıyorsun?” şeklinde üzüntüsünü dile getiriyor. Ersen Korkmaz elinde kağıt kalem Gece Kovboy’una malzeme arıyor, tabutun çıkmış çivisini görünce de “İskenderun Belediyesi’nin çivisi çıkmış” diye not düşüyor!… Erkin Hastürk, atkuyruğu saçını sağa sola atıp, bana saçıyla hava basarken, “eskilerden babam, bizim kuşaktan da Doğan farklı yazardı” diyor… Seden Hastürk’de gelmiş törene; “Allah’ım seni korusun Doğan abi. Herkese böyle cenaze töreni nasip olmaz” diyerek tabutumu tıklatıp, beni nazardan korumaya çalışıyor!…  Ben ölmüşüm Seden beni hala nazardan korumaya çalışıyor! Seden bu yapar…                       

Not: Köşe yazım aslında iki bölümdü. Gördüğü ilgi üzerine bölüm sayısını üçe çıkardım. Yarın neler mi var? Çok şey var… Sakın kaçırmayın…

DEVAMI YARIN

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.