Boncuk, uçkur, sahip çıkanlar ve göbek korsesi

dogan-suslu-kose

MEDYATİK BAKIŞ

Doğan SÜSLÜ

İletişim:0 532 728 45 53

e-mail:medyatikbakis@hotmail.com

Önce, şiddet, kaba kuvvet, tehdit, kabadayılık ve küfür kimden gelirse gelsin tasvip edilecek bir davranış değildir. Kişi ister etiketli, ister etiketsiz olsun ona kaba kuvvet uygulamak doğru bir hadise olarak kabul edilemez. Ancak bir de makam adabı vardır. Makama giren kişi, o koltukta oturan ismin şahsına saygısı yoksa bile makamına saygılı olmalıdır. Aksi halde, her aklı esen bazı makamlara gider ve makam sahiplerine bağırıp çağırıp olay çıkarır, ardından da “Bana darp girişiminde bulundular” diye yaygara koparır. Pek çok makama her gün yüzlerce insan, adam gibi girip, adam gibi çıkarken, kimsenin kılına zarar gelmez. Ancak sansasyon peşinde olanlar gidip kasıtlı olarak hadise çıkarırlarsa o mevkiinin güvenlik görevlileri hem o makamın hem de kurumun içinde bulunan vatandaşların huzur ve güvenliğini sağlamak zorundadırlar.

*Kişi, istenmediği yerde durmamalıdır

Bir diğer konu, kişinin dayatması ve diretmesi yanlışlığıdır. Onurlu bir insan, istenmediği yerde durmaz. Ya da yeni gelen makam sahibin elini rahatlamak adına kendiliğinden istifasını sunar. Hayatları boyunca doğru dürüst makam ve insanlardan gerekli ilgiyi görmeyen bazı zavallılar damdan düşer gibi bir makama sahip olunca, onu asla ve kat’a bırak istemezler. Kendilerine kapı gösterilse, bacadan girerler. Bu isimlere “şurayı boşalt, buradan ayrıl, kendi kadromuzu kuracağız” deseler bile bunlar arsız ve pişkin bir biçimde gitmemekte direnirler…

*Otomobilde oynaşma ve kaza

Bu ön girişten sonra bizim Boncuk muhteremine gelelim.  Boncuk göreve geldiği günden bu yana bir dizi skandalla anıldı. Bir Ankara dönüşü Boncuk, otomobil içinde bir bayanla oynaşırken, otomobil şarampole uçtu. Hizmet aracı hasar gördü. İpte durmaz Boncuk, geldiği günden beri uçkur düşkünlüğüyle nam saldı. Uçkur salak damgasını yemesine rağmen azgın tekeliğinden vazgeçmedi. Yine bir bayanla hizmet otomobilinde oynaşırken otomobil kaza yaptı ve ağır hasar gördü.

Otomobili kullanan Boncuk olduğu halde kaza anında taşeron firma sürücüsü direksiyondaymış gibi gösterildi ve suçsuz sürücü daha sonra hadise açığa çıkmasın diye işten çıkarıldı. Hızlı Boncuk, kurum içinde bayan arkadaşına özel telefon hattı çektirdi. Bayan arkadaşını hizmet otomobiliyle kuaförlere bıraktırdı. Özel mekânlarda birliktelikler yaşandı. Kurum içinde örtülü ve dolaylı tacize uğrayan bazı bayanlar, bu işe direnince birkaç bayan başka birimlere sürüldü. Giderek coşan Boncuk, bir ara edepsizlikleriyle Yeşilçam’ın Coşkun’u gibi parmakla gösterilir oldu…

Beline sahip olamayan Boncuk, üstüne bir de diline sahip olamayınca elbet bulunduğu her ortamda hadise çıkar. Hem suçlu hem güçlü misali, boncuk arsızlık ve pervasızlıkla yoluna devam etmek istiyor. Kurumun bir biriminde, mevcut evraklar üzerinde yaptığı oynamalar ve kılıfına uydurduğu ödeme planlarıyla, hem borçlu vatandaşları hem de kendini ekonomik anlamda rahatlattığını bilmeyen yok. İki taraf rahatlayınca, zararı elbet ekonomik manada kurum görmüştür…

*Sayılan ve sevilen isimlere sahip çıkılır

Böylesi skandallarda başrollerde olan, elle tutulacak bir yanı olmayan Boncuk için seferber olanlara da bazı hatırlatmalarım var. Şaibesiz, sevilen ve sayılan isimlere sahip çıkılır. Boncuk için ikişerli, üçerli insanların yana yana dizilip nefes tüketmesi ya da bir başka mekânda ayrı bir grubun üç, beş kişi bir araya gelerek Boncuk için destek açıklaması yapması bana göre çok doğru bir tepki olmamıştır. İlle de açıklama yapmak gerekiyorsa bu iki, üç kişiyle değil birkaç satırlık yazılı açıklama ile yapılabilirdi… Beş para etmeyen boncuğa değer vermek, gümüş ve altına açık haksızlık olur…

*Kendi iş kolundaki sendikalar haklı olarak sessiz kalmışlardır

Unutulmamalıdır ki adı bel altı skandallar ve usulsüzlüklere anılan bir isme sahip çıkmak, ona sahip çıkan isimlere ve kurumlara da zarar verir. Boncuk ’un geldiği yer bellidir. Geldiği yeri temsilen eden sivil toplum örgütlerinden, kendi dalındaki sendikalardan birkaç satırlık bir kınama, açıklama gelmiş midir? Ya da bu konuyla ilgili bir toplantı olmuş mudur?  Hayır, gelmemiştir, olmamıştır… Çünkü Boncuk kendi iş kolundaki sendikalara ve sivil toplum örgütlerine de ihanet etmiş, o sendika ve sivil toplum örgütlerini basamak olarak kullanmış sonra da onlara arkasını dönmüştür. Ancak gün gelmiş yine onlara muhtaç olmuş ama geldiği sendika ve sivil toplum örgütlerinden en ufak bir destek açıklaması gelmemiştir. Esasen bu sivil toplum örgütleri, heyecana kapılan diğer bazı kurumlardan çok daha akılcı ve çok daha sorumlu davranmışlardır.

*Başına bela açmak isteyen Boncuk’u yanına alır

Boncuk şimdi mağdur oldum edebiyatıyla kendini büyük yere yani Hatay merkeze aldırmanın uğraşında olacaktır. Büyük yerden sorumlu makam sahibi de şayet bu oyuna gelirse, bilsin ki Boncuk oraya adım attığı andan itibaren hem bel altı hem de diğer skandallar peş peşe patlayacaktır. Büyük başın ağrısı büyük olur derler. Şayet oradaki makam sahibi mevcut ağrılarının üzerine, başına ciddi bir bela sarmak istiyorsa Boncuğu hemen himayesine alsın. Boncuk yakın geçmişte bir makam sahibin başını nasıl yediyse, onun da başını bir güzel yer…

* O kurumlar, dişi kovalama yeri de değildir

Az önce yukarıda yazdığım gibi savunulacak adamın arkasında durulur. Yumuşak karnı olan bir adamı savunmaya kalkarsanız, o karın tıpkı bir göbek ve bel korsesi gibi sizin de üzerinize geçer ve karşı taraf, sizi o yumuşak göbek üzerinden vurur… Siz bakmayın diğer tarafın sessiz kaldığına. Sanmayın ki söyleyecek sözleri yok.  Söyleyecek sözleri çok da, bakıyorlar karşılarında Boncuk var. Diğerleri ciddiye ve dikkate alınır ama Boncuk ciddiye alınacak, nefes tüketilecek bir isim değildir. Savunmacı bir şahsiyet “falanca kurumlar dayak yeme yeri değildir” demiş. Doğrudur, o kurumlar aynı zamanda dişi kovalama, uçana, kaçana, uçkur çözme, odaya ‘toplantıdayız ayağıyla’ bayan kapatma yeri de değildir…

*İpte durmaz Boncuk…

Boncuk bunca rezalete rağmen hala zıplamaya devam ederse, sanırım, bir birimde üzerinde oynadığı evraklar dosyası, ilgililerce mercek altına alınacak ve yaptığı işlemlerin hesabı madden ve manen sorulacaktır. Dolayısıyla bugünden telaşa kapılıp, o bilgi ve belgeleri imha etek isteyenler de olabilir. Sonuç, yumuşak karnı olanların iki lafı eksik olmalı, Show yapma ve bir bardak suda fırtına koparma hevesleri daha ileri gitmemelidir. “Adam olana bir söz yeter” ama bizim Boncuk, laf anlamaz ormancı gibi tespih ipinde durmayan boncuk gibi yerinde duramıyor. Ne diyelim? Allah ıslah etsin…

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.