Gürsel Öztürk, darbeci değil aksine darbecilere direnen bir komutan oldu

dogan-suslu-kose

MEDYATİK BAKIŞ

Doğan SÜSLÜ

İletişim:0 532 728 45 53

e-mail:medyatikbakis@hotmail.com

Tümgeneral Gürsel Öztürk’ü, 12 Ağustos 2008 ve 2010 tarihleri arasında iki yıl İskenderun’da Tuğgeneral rütbesiyle, İskenderun Garnizon Komutanlığı görevini yaparken tanımıştım. O tarihten beri Öztürk Paşa’ya güvenim tamdır ve halen ona karşı güvenim sürüyor. Ben kendi adıma Gürsel Öztürk Paşa’yı devletine, milletine bağlı, bayrağını ve vatanını çok seven biri olarak görüyorum. Sayın paşamın ailesi Öztürk Ailesi gibi ben de Öztürk Paşanın darbeci değil aksine darbeye direnen biri olduğunu söylüyor ve buna yürekten inanıyorum.

*Gazeteci Öznur Karslı’nın haberi

Şimdi isterseniz önce 15 Ağustos 2016 tarihli Habertürk sitesinde gazeteci Öznur Karslı’nın haberini birlikte okuyalım, ben sonra devam edeceğim;

Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Komutanı Tümgeneral Gürsel Öztürk, FETÖ’nün 15 Temmuz’daki başarısız darbe girişiminin ardından TSK’dan ihraçlar sonrası 28 Temmuz’da toplanan Yüksek Askeri Şûra’da (YAŞ) alınan kararlarla 1. Ordu’da görevlendirildi. Ancak darbe girişiminden 13 gün sonra, tam da yeni görevlendirmesi belli olmuşken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. O sırada GATA’da görevinin başında olan Tümgeneral Öztürk, hakkında gözaltı kararı çıkarıldığını Giresun’daki ailesinden öğrendi, emniyeti ve savcılığı aradı. Akşam saatlerinde makamına gelen polislerce gözaltına alındı, 5 Ağustos’ta ise “darbecilerden çıkan atama listesinde adının karşısında ‘Göreve devam’ yazdığı gerekçesiyle tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderildi.

Tümgeneral Öztürk’ün ‘somut hiçbir delile dayanmadan tutuklandığını ve hukuksuz şekilde cezaevinde tutulduğunu’ savunan ailesi ise duruma tepkili: ‘Gürsel Öztürk’e yapılan tek suçlama, darbecilerin listesinde isminin karşısında ‘Devam’ yazması… FETÖ’cü olsa YAŞ’ta 1. Ordu emrine verilir miydi? 15 Temmuz gecesi darbe girişimini haber alır almaz görevinin başına geçerek, darbecilerin hukuksuz uygulamalarına direndi. Gözaltı kararını bizden öğrendi, kendisi emniyeti aradı, onlar da ‘Paşam merak etmeyin, bir şey çıkmaz’ demişler ama tutuklandı.’

Ailesi, 28 Temmuz’da Tümgeneral Öztürk daha makamında görevinin başındayken öğle saatlerinde medyada ‘Öztürk yakalandı’ haberlerinin yayınlanmış olmasının ‘tuhaflığına’ da vurgu yapıyor: ‘O gün saat 14.30 sularında Silivri’de yakalandığı haberi geçerken, Gürsel Öztürk GATA’da işinin başındaydı. Akşam 18.00 sularında tutuklandı. Algı yaratmak için özellikle böyle bir haber geçildiğini düşünüyoruz. Şu anda sadece eşi ve çocuklarıyla görüşebiliyor. Burada bir haksızlık ve mağduriyet söz konusu. Tek isteğimiz bu haksızlığın giderilmesi’”

*Suçluyla, suçsuzu ayırt etmek

Hükümetin, hükümet üyelerinin darbeciler konusunda “suçluyla, suçsuzu dikkatle ayıracağız. Bu konuda hassas olacağız” türünden beyanatlarını önemsiyor ve bunun gereğinin bir an önce yapılmasını temenni ediyorum. Öztürk Paşa konusunda, ailesi gibi ben de bir yanlışlık ve mağduriyet olduğunu düşünüyorum. Darbeye direnen, darbe sonrası 13 gün görevini sürdüren, üstelik 28 Temmuz’daki Yüksek Askeri Şura’da 1. Ordu emrine verilen Tümgeneral Gürsel Öztürk, FETÖ mensubu olsa, 1. Ordu gibi önemli bir ordunun hizmetine verilir miydi? Öztürk Paşa 28 Temmuz’da daha makamında görevinin başındayken “Silivri’de yakalandı” şeklinde medyaya haber düşmesi bir gazeteci olarak beni de düşündürdü.

*Kalan generallerin kıymetini bilmemiz gerekir

Ben hak ve adaletin gereği bana göre var olan mağduriyetin ve yanlışlığın giderileceği kanaatindeyim. Elbette şu an yargının işi de başından aşkındır. Ancak 28 Temmuz’daki Yüksek Askeri Şura’da, Gürsel Öztürk Paşa’ya 1. Orduda görev verilmişse, bu onun temiz geçmişine işarettir. Ve yargı mutlaka bu ve benzer konuları dikkate alıp, ortada bir mağduriyet varsa, mağduriyeti ve haksızlığı gidermek adına hızla adım atar diye düşünüyorum. Bugün Türk Silahlı Kuvvetleri, FETÖ örgütü mensuplarını 15 Temmuz sonrası ciddi bir biçimde ayıklamaya başlamıştır. Ben asker değilim ama dışardan bir gazeteci olarak bugün TSK’da önemli ölçüde general eksildiğini, general sayısının azaldığını fark edebiliyorum. Hal böyleyken elimizdeki generallerin kıymetini bilmemiz gerekir.

*Mağduriyetler giderildikçe, hep birlikte kazanımlarımız artacaktır

Elbette darbeciler, suçlular ve FETÖ üyeleri en ağır cezaları almalı ancak Öztürk Paşa ve onun gibilerin de varsa mağduriyetleri derhal giderilmelidir. Giderilecek her bir mağduriyet önce ülkemiz ve milletimiz için ardından yargı, TSK ve elbette aileleri ve toplum için kazanım olacak, karşılıklı güven duygusu artacaktır. Bir general kolay yetişmiyor. O halde kınalı kuzularımız gibi onların devletine ve milletime bağlı saygın ve kahraman komutanlarını da nadide bir çiçek gibi muhafaza etmeliyiz. Suçluya lafım yok, çeksin cezasını. Suçsuz subayım ve generalim de bir an önce dönsün şanlı görevinin başına, İnanın buna hepimizin ihtiyacı var…

*Toprak dolu kavanoz

Sayın Gürsel Öztürk’ü 2012 yılında Ankara’da, Milli Savunma Bakanlığı Teftiş Dairesi Başkanlığı görevini icra ederken ziyaret etmiştim. Odasındaki bir kavanoz dikkatimi çekmişti. Kavanozun içi toprak doluydu. Meğer o kavanozun içindeki toprak,  Hatay’ın hudut topraklarının bulunduğu topraklarmış. Öztürk Paşa, o tarihlerdeki görevi gereği, bölgemiz Suriye sınırlarından da sorumluydu. Öztürk Paşa, Mehmetçikler, onun deyimiyle ‘Kınalı Kuzular’la beraber koruduğu vatan toprağından hatıra olarak yanına birer avuç almış ya da silah arkadaşları ona bu kutsal hediyeyi sunmuşlardı… Ben Ankara’daki makam odasında kavanoz içinde vatan toprağını görünce duygulanmıştım. Şu an yazarken yine duygulandım…

*Gürsel Öztürk, vatan toprağını başköşede saklayan şerefli bir generaldir

Bana göre, vefa duygusu, vatan sevdası, vatan toprağı sevgisi bu derece yüksek olan Tümgeneral Gürsel Öztürk, asla vatanına ve milletine ihanet içinde olamaz, özetle yine kanaatime göre darbeci olamaz. Gürsel Öztürk, vatan toprağını başköşede saklayan, baş tacı eden şerefli bir subaydır, generaldir. Ben kendi gözlerimle bu gerçeği gördüm ve bizzat şahit oldum. Ben vatan toprağına sahip çıkan her bir askere, rütbeliye sahip çıkarım. Vatan, bayrak kutsalımızdır, milli değerlerimizdir. Bize bu vatan, bu millet ve bu bayrak lazım olduğu gibi suçsuz generaller de lazım. Yaşın yanında kuruyu da yakmayalım. Çürük elmaları ayıklarken araya sapa sağlam zımba gibi elmaları da bilmeden çürüklere karıştırmayalım…

 

 

 

 

4 comments on “Gürsel Öztürk, darbeci değil aksine darbecilere direnen bir komutan oldu

  1. Görevimi yaptım Sayın Göksel Öztürk. Milletine, devletine, Cumhuriyetine ve asker yeminine bağlı her bir askere, subaya ve generale sahip çıkmak her vatan evladının görevidir…

  2. Sn. Doğan Süslü,
    Bu örnek davranışınız için, Sizi candan kutluyorum. Sevgi ve selamlarımı sunuyorum.
    Sn. Gürsel Öztürk Paşamız için, Hatay’da (MKÜ Rektörü) birlikte görevli olduğumuz dönemde benim de duygu ve düşüncelerim sizinle aynı. Yolunuz ve bahtınız açık olsun.
    Prof. Dr. m. şerefettin Canda

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.