MEDYATİK BAKIŞ
Doğan SÜSLÜ
İletişim:0 532 728 45 53
e-mail:medyatikbakis@hotmail.
Gazetecinin, köşe yazarının bir görevi de duyarlı olmak, uyarmak, eleştirmek ve bazı hayati konuları gündemde tutmaktır. 13 Mayıs 2014 tarihi itibariyle İskenderun dışında olduğum için konuyu sıcağı sıcağına yazamadım. 13 Mayıs 2014 tarihinde vuku bulan Soma faciasının ardından 301 madencimizi kaybettik. Vefat eden madencilerin geride bıraktıkları yetim sayısı kimilerine göre 432 kimilerine göre daha fazla. Faciadan sonra herkesin dersini alıp ezber etmesi ve yeni faciaların yaşanmaması adına tekrar tekrar düşünmesi ve ilave tedbirler gerekiyor ama sanki çok şey değişmemiş gibi görünüyor. Örnek mi? Bakın iki üç gündür yaygın yazılı basında yer alan haberden de anlaşılacağı üzere faciadan pek ders çıkartılmamış görünüyor. Peki söz konusu haber ne diyor? Gelin hep birlikte okuyalım…
*Ölüm Madenine 100 yeni işçi aranıyor
Soma Kömür İşletmeleri’nin 301 madenciye mezar olan madene 100 yeni işçi alınması için Türkiye İş Kurumu’na başvurduğu ortaya çıktı. Türkiye İş Kurumu’nun (İŞKUR) resmi internet sitesinde 00002055756 talep numarası ile yer alan ilanda, işe alınacak işçilerin “pratikten” yetiştirilecekleri belirtildi. Yalnızca erkek adayların başvurabileceği ilanda alt yaş sınırının 18 olduğu belirtiliyor. Diğer dikkat çekici unsur ise ilan için başvuracak adayların “ilköğretim ve üzeri” eğitime sahip olmalarının yeterli olacağı bilgisine de yer veriliyor.
Askerlik durumunun önem taşımadığının belirtildiği ilanda, adayların, Akhisar, Bergama, Dursunbey, İvrindi, Kınık, Kırkağaç, Savaştepe ve Soma ilçelerinden birinde ikamet ediyor olmaları da istenen Soma Kömür İşletmeleri A.Ş unvanı ile verilen ilanda son başvuru tarihi 29 Mayıs 2014 olarak belirtiliyor.
Gördünüz işte. Ölüm madenine yeni kurbanlar aranıyor ve vasıfsız elemanların eğitim bile almadan madene indirilecekleri anlaşılıyor.
*Denetimler hakkıyla yapılmalıdır
Ben yetkililerin ve hükümetin bir an önce tüm yanlışlıklardan vazgeçmesini dileyerek, bundan sonra neler yapılması gereğine özetle değinmek isterim. Bir kere madenlerdeki denetimlerin göstermelik değil hakkıyla yapılması gerekiyor. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nu gerekirse yeniden ele alınıp, ek maddeler hayata geçirilmelidir. Çalışma Bakanlığı ile Enerji Bakanlığı arasında yetki karmaşasına neden olan konular ayıklanmalı gerekirse Maden Bakanlığı adı altına sadece maden ocaklarından sorumlu bir bakanlık kurulmalıdır. Can güvenliği açısından kapatılan madenlerin sayıca arttırılması ve teşhir edilmesi caydırıcı bir unsur olarak kullanılmalıdır.
*Taşeronlaşma ölüm demektir
Hükümet, madencilik dahil tüm alanlarda taşeron uygulamasından en kısa zamanda vazgeçmelidir. Taşeronlaştırmanın zulüm, kölelik ve ölüm olduğu artık net bir biçimde anlaşılmıştır… İş Güvenliği konusunda eğitimler, tatbikatlar ve söyleşiler yapılmalı, modern alet ve edevatlar yanında, günümüz madenci ekipmanlarının kullanılmasına en kısa zamanda başlanmalıdır.
*Maden-İş Sendikası, Soma’da sınıfta kalmıştır!
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na bağlı Maden-İş Sendikası Soma’da sınıfta kalmıştır. Sendika Genel Merkezi ile Soma Şubesi’nin yetersiz ve güdük çalışmaları önce Soma’daki işçilerden sonra pek çok kesimden eleştiri almıştır. Vaziyeti idare eden bir anlayışla, daha çok işverenle dirsek temasında olan Maden-İş’in bundan böyle Soma’da ve diğer şehirlerdeki yetkili sendika konumu yeniden değerlendirilmeli, gariban maden işçisinin hakkını daha iyi temsil edecek Maden iş kolunda yeni bir sendikanın arayışına gidilmelidir…
*Meclise ve muhalefete de görev düşüyor
TBMM ve onun 550 milletvekili, özellikle de ana muhalefet ve muhalefet milletvekilleri Soma Faciası konusunda önerge üstüne önerge vermeli, konu TBMM’nde de sürekli sıcak tutulmalı, hükümete bu manada psikolojik baskı uygulanarak, yeni faciaların yaşanmaması adına gerekli yasal düzenlemelerin yasalaştırılması sağlanmalıdır…
*Soma ve havalisindeki yetimlerimiz
Soma faciası sonrası yüreklerimizi burkan yetimlerimize gelince. 432 ya da yüzlerce yetimimiz için devlet, hayırsever sanayicilerimiz, iş adamlarımız, maden iş kolunda faaliyet gösteren sendikalarımız eğitim bursları açmalı, kırtasiye, okul kıyafetleri, gündelik kıyafetler ve yiyecek en önemlisi psikolojik yardım unsurları harekete geçirilmelidir. 301 can toprağın altında ekmek parası için ter döküp yine o toprak altına can vermişken, işveren, hükümet, maden iş kolundaki sendikalar ve bizler de geride kalan madencilerimize, ölenlerin yetimlerine, ailelerine karınca kararınca yardımcı olmalıyız. Soma’nın bilançosu çok acı ve ağır olmuştur. Daha beterlerini yaşamamak adına gün, hemen önlem alma günüdür.