İskenderun Deniz Ticaret Odası ve limanlarımızın tanıtımı

dogan-suslu-kose

MEDYATİK BAKIŞ

Doğan SÜSLÜ

İletişim:0 532 728 45 53

e-mail:medyatikbakis@hotmail.com

İskenderun Deniz Ticaret Odası (İDTO) yetkilileri,  geçtiğimiz Ağustos ayında, İskenderun Limanlarının tanıtımı anlamında önemli bir sunuma imza attı. Kişisel yoğunluğum dolayısıyla anılan tanıtımı sıcağı sıcağına siz okurlarıma aktaramadım. İskenderun’a ilerleyen aylarda yarar sağlayabilecek bu güzel tanıtım toplantısına ancak bugün dikkat çekebiliyorum.

Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO)’da İskenderun Deniz Ticaret Odası ve KMTSO işbirliğinde düzenlenen toplantıda,  “İskenderun Körfezi’nde faaliyette bulunan liman işletmelerinin rekabetçi hizmet standartları ve kapasiteleri” tanıtıldı.

Kahramanmaraş Ticaret Sanayi Odası konferans salonunda gerçekleştirilen toplantıya Ticaret Odası yönetim kurulu üyeleri, İskenderun Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Kavsak ve Yönetim Kurulu Üyeleri ve çok sayıda sanayici katıldı.

*K.Maraş’ta ciddi bir dış ticaret hacmi var    

KMTSO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Akif Gölcü, KMTSO Meclis Salonu’nda düzenlenen toplantının açılışındaki konuşmasında, Kahramanmaraş’ın bir milyonu aşkın nüfusu, 2 milyar doları geçen dış ticaret hacmi, 3,5 milyar dolar sanayi üretimi, 1 milyar dolar tarımsal üretimi, 4 milyar dolar kredi hacmi, 5 milyar dolar reel sektör yatırımı ile ciddi bir potansiyele sahip olduğunu bildirdi. 

Devamı için tıkla

KISSADAN HİSSE…

dogan-suslu-kose

MEDYATİK BAKIŞ

Doğan SÜSLÜ

İletişim:0 532 728 45 53

e-mail:medyatikbakis@hotmail.com

*Çinlinin cevabı

Amerikalı iş adamı, bir Çinliye alay ederek sormuş:
_Ölüleriniz, mezarlarına koyduğunuz pirinçleri ne zaman yiyecek?
Çinli başını kaldırmadan cevap vermiş:
– Sizin ölüleriniz, koyduğunuz çiçekleri kokladığı zaman.

*Suyunu yıka da getir…

Süleyman Nazif ve Abdülhak Şinasi birlikte yemek yerken, Şinasi garsonu çağırır ve su ister. Şinasinin kirden ve mikroptan eldivenle el sıkacak derecede korktuğunu bilen Süleyman Nazif garsona seslenmeden edemez:
-Oğlum, beyefendinin suyunu yıka da öyle getir.

*Bir yeriniz mi ağrıyor?

Zamane gençlerinden biri, bir toplantıda Akif’i küçük düşürmeye çalışıp:
– Siz baytardınız, değil mi? Demiş.
Akif, istifini bozmadan şu cevabı vermiş:
– Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?

Devamı için tıkla

Yeni eğitim yılı, sancı ve eğitimde Paralel Yapı

dogan-suslu-kose

MEDYATİK BAKIŞ

Doğan SÜSLÜ

İletişim:0 532 728 45 53

e-mail:medyatikbakis@hotmail.com

Sevgili okurlar. Maalesef 2014-2015 Eğitim ve Öğretim Yılına, Hatay, İskenderun ve ülke genelinde oldukça sancılı giriyoruz. Ak Parti iktidarı sıklıkla Adaletle oynadığı gibi eğitim sistemiyle de gerektiğinden fazla oynadı. Şu an eğitimin hali içler acısı, işin kötü tarafı çoğu yerde, eğitim Ak Parti’nin de kontrolünde değil.  Hatırlarsanız 25 Ağustos 2014 tarihinde “Üstü çizilen okul müdürleri, tezgâhçı gruplar ve Milletvekili Karasayar” başlıklı bir köşe yazısı yazmıştım. Yazıma pek çok kesimden olumlu ya da olumsuz tepki geldi…

*Eğitimdeki Paralel Yapı, İskenderun’da dimdik ayakta

Yeni eğitim ve öğretim yılı geçen haftaki intibak eğitimini saymazsak tam anlamıyla 15 Eylül 2014 Pazartesi günü başlıyor. Başlıyor ama ağırlıklı olarak öğrencilerin, velilerin ve okul aile birliğinin istediği okul müdürlerinin üstü çizildi yerlerine başka maksatlı atamalar yapıldı. Eğitim camiası, eğitim alanındaki Paralel Yapı, İskenderun ve Hatay’da dimdik ayakta ve hükümete rağmen dilediğini, istediğini yapıyor iddiasında. Öyle ki hükümete yakınlığıyla bilinen Eğitim Bir-Sen üyesi okul müdürlerinin bile İskenderun ve Hatay eğitimine sızan Paralel Yapı üyelerince çizildiği net bir dille seslendiriliyor ve konuyla ilgili örnekler isim isim sıralanabiliyor.

Devamı için tıkla

Nereden çıktı bu cenaze? Ölen kim? (3)

dogan-suslu-kose

MEDYATİK BAKIŞ

Doğan SÜSLÜ

İletişim:0 532 728 45 53

e-mail:medyatikbakis@hotmail.com

OKURLARA GİRİŞ NOTU: Sevgili okurlar. Aşağıda okuyacağınız köşe yazım,  2009 yılında 01-02 ve 03 Haziran 2009 tarihlerinde üç bölüm olarak yayınlandı. Köşe yazımda adları geçen atanmış ve seçilmişler 2009 yılında görevde olan isimlerdi. Bugünkü güncel tarih itibariyle hepsi olmazsa da pek çoğunun görevi ve konumu farklıdır. Bu arada bazı gazeteci arkadaşlarımın pozisyonları, görev yerleri ve hatta bazılarının gazeteleri de değişti.  Yazıda adı geçen isimlerden bir kaçı da bugün aramızda değiller. Yaşama veda edenlere,  tekrardan Allah’tan rahmet, kalanlara ise sağlık ve selamet diliyorum.

2009 yılında ben yerel İskenderun Gazetesi’nde çalışıyordum. Birazdan okuyacağınız köşe yazım o tarihlerde yoğun ilgi gördü. Yazıdaki kimi espiriler,özellikle bazı dost sohbetlerde gündeme getirilir oldu. Bu arada köşe yazımın ilk bölümü sonrası  “Allah korusun Doğan…”  deneceği yerde, daha çok  “Doğan bu yazıda benim isimim niye yok?” tepkisi verildi. Tek bölüm olarak düşündüğüm bu yazı, ilgi görünce üç bölüme çıktı. Bugün okumayanlar için yazımı tekrarlamak istiyorum. Belki köşe yazımın kimi yerlerine, küçük ve zararsız bazı eklemeler ve çıkartmalar yapabilirim. Lütfen bunu da hoş görün.

Sevgi ve saygılarımla…

Nereden çıktı bu cenaze? Ölen kim? (3)

*Hilmi Diken “Dikenler can yakıyor”

Mega TV Genel Müdürü Hilmi Diken “hayat uzun ve dikenli bir yol. Dikenler ve ölümler yürek burkuyor, can yakıyor. Bir İlköğretim yıllarındaki Doğan Kardeş Dergisi’ni, bir de bizim Doğan’ı unutmayacağım. Kardeşim Yaşar, Doğan’a çok benziyor, ona bakıp teselli bulacağım” diye bir hayli üzgün konuşuyor… 

*Necmettin Acar, Yusuf Başkana kızgın!

Karaağaç Belediye Başkanı Necmettin Acar, İskenderun Belediye Başkanı Yusuf Civelek’i protesto ettiği için gelmemiş cenazeme. Necmettin Acar “Doğan hayattayken Limon Dibi’ni severdi. Ben de ona Karaağaç Mezarlığı içinde bir ağaç dibinde mezar hazırlattım. Doğan kardeş serin serin yatsın” diye düşünmüş ama başkan Civelek bu öneriyi kabul etmemiş ve “Doğan Çankaya’da yatsın. Çankaya havadar, Çankaya Mezarlığı hâkim bir tepede. Doğan burada daha rahat eder” diyerek Necmettin beyin önerisini geri çevirmiş. Necmettin Başkan bu yüzden cenazemde yok ve Yusuf başkana kızgın… Ben ise üzgünüm. Mezar yerim yüzünden iki başkanın bir birine düşmesi beni cenaze nakil aracından fazla sarsıyor…

*MEGA TRT!

Mega TV, Çankaya Mezarlığı’ndan cenaze törenimi naklen veriyor. Anavatan Hatay eski Milletvekillerinden Abdullah Kınalı’da mezarlıkta.  Eski vekilimiz yerel kanallar dahil tüm televizyon kanallarını TRT olarak bildiği için “Yapılan canlı yayın dolayısıyla MEGA TRT’ye teşekkür ederim” diyor!… Tosyalı kardeşler de tam kadro cenaze törenimdeler. Fuat Tosyalı benim için özel uçağıyla Romanya’dan gelmiş. Mehmet Binbay ve diğer bazı İTSO meclis üyeleri de oradalar. İTSO Başkanı Halil Şahin yetişememiş cenazeme, mesaj ve çiçek göndermiş… Erol Aygen abim de her zamanki zarafetiyle yine yanımda. Son yolculuğumda da beni yalnız bırakmıyor. Reşit Bebek, Finlandiya’dan taziye mesajı göndermiş. Diğer Reşit abim yani Ak Parti İlçe 2. Başkanı Reşit Tekerek’de mezarlıktaki yerini almış. Yanında Seyfi Dingil var…   Reşit abinin gözleri hem dalıyor hem de doluyor…

*Kasım Üşür ’den kasımpatı geliyor

Sultan hocam da gelmiş. Sultan Hocam “rahmetli satranç bilmezdi. Dili de, kalemi de sivriydi ama kendisi iyiydi” diyerek etrafa üzüntülerini ifade ediyor… Yılların eskitemediği gazeteci Kasım Üşür “Doğan sen bana ‘Kasım kardeş, kasım kasım kasılma. Hayat kısa. Gün gelir Ekim ve Kasım ayına kalmadan, terki dünya edersin’ demiştin. İşte gidiyorsun. Sana kurutulmuş Kasımpatı getirdim. Kasım arkadaşından sana kasımpatı geldi. Lütfen kabul et” diyor…

Devamı için tıkla

Nereden çıktı bu cenaze? Ölen kim? (2)

dogan-suslu-kose

MEDYATİK BAKIŞ

Doğan SÜSLÜ

İletişim:0 532 728 45 53

e-mail:medyatikbakis@hotmail.com

OKURLARA GİRİŞ NOTU: Sevgili okurlar. Aşağıda okuyacağınız köşe yazım,  2009 yılında 01-02 ve 03 Haziran 2009 tarihlerinde üç bölüm olarak yayınlandı. Köşe yazımda adları geçen atanmış ve seçilmişler 2009 yılında görevde olan isimlerdi. Bugünkü güncel tarih itibariyle hepsi olmazsa da pek çoğunun görevi ve konumu farklıdır. Bu arada bazı gazeteci arkadaşlarımın pozisyonları, görev yerleri ve hatta bazılarının gazeteleri de değişti.  Yazıda adı geçen isimlerden bir kaçı da bugün aramızda değiller. Yaşama veda edenlere,  tekrardan Allah’tan rahmet, kalanlara ise sağlık ve selamet diliyorum.

2009 yılında ben yerel İskenderun Gazetesi’nde çalışıyordum. Birazdan okuyacağınız köşe yazım o tarihlerde yoğun ilgi gördü. Yazıdaki kimi espiriler,özellikle bazı dost sohbetlerde gündeme getirilir oldu. Bu arada köşe yazımın ilk bölümü sonrası  “Allah korusun Doğan…”  deneceği yerde, daha çok  “Doğan bu yazıda benim ismim niye yok?” tepkisi verildi. Tek bölüm olarak düşündüğüm bu yazı, ilgi görünce üç bölüme çıktı. Bugün okumayanlar için yazımı tekrarlamak istiyorum. Belki köşe yazımın kimi yerlerine, küçük ve zararsız bazı eklemeler ve çıkartmalar yapabilirim. Lütfen bunu da hoş görün.

Sevgi ve saygılarımla…

Nereden çıktı bu cenaze? Ölen kim? (2)

 *Keti ne diyor?

İlyas’ın kızı Elena, annesi Helga’nın kucağında bana bay bay yapıyor. Sevimli yumurcak İskenderun Gazetesi ailesinden ya… Sağ olsun o da beni uğurlamaya gelmiş. Keti oldukça üzgün… “Rahmetli, Doğan abi hayattayken, Rızkullah abiyle Limon Dibi ’ne giderdi, şimdi de cehennemim dibine gidiyor!… Ne şansız adam ya” diyerek gerçekçi bir dille üzüntülerini ifade ediyor… Adana’dan gazeteci Polyanna Succi Kara’da gelmiş. Boynunda taşıdığı kır çiçeklerinden oluşan büyükçe bir tacı tabutumun üzerine bırakıyor ve “güle güle Doğan” diyor…

 *Deli Savaş ve “Veladdalin, Amin…”

Cumhuriyet Meydanı’nın sevilen delisi Savaş’ta gelmiş cami avlusuna. Savaş, yaz-kış çıkarmadığı ceketiyle tabutuma yanaşıyor ve “Doğan abi. Vaktiyle camiden kaldırılan cenazeleri sana gösterip. Bak Doğan abi hoca ne diyor? ‘Veladdalin, Amin.’ Hepsi iki kelime. Bitti işte. Şimdi götürüp kömecekler rahmetliyi’ derdim. Şimdi bana inandın mı?” diye soruyor.

Devamı için tıkla

Nereden çıktı bu cenaze? Ölen kim? (1)

dogan-suslu-kose

MEDYATİK BAKIŞ

Doğan SÜSLÜ

İletişim:0 532 728 45 53

e-mail:medyatikbakis@hotmail.com

Okurlara Giriş Notu: Sevgili okurlar. Aşağıda okuyacağınız köşe yazım,  2009 yılında 01-02 ve 03 Haziran 2009 tarihlerinde üç bölüm olarak yayınlandı. Köşe yazımda adları geçen atanmış ve seçilmişler 2009 yılında görevde olan isimlerdi. Bugünkü güncel tarih itibariyle hepsi olmazsa da pek çoğunun görevi ve konumu farklıdır. Bu arada bazı gazeteci arkadaşlarımın pozisyonları, görev yerleri ve hatta bazılarının gazeteleri de değişti.  Yazıda adı geçen isimlerden bir kaçı da bugün aramızda değiller. Yaşama veda edenlere,  tekrardan Allah’tan rahmet, kalanlara ise sağlık ve selamet diliyorum.

2009 yılında ben yerel İskenderun Gazetesi’nde çalışıyordum. Birazdan okuyacağınız köşe yazım o tarihlerde yoğun ilgi gördü. Yazıdaki kimi espiriler,özellikle bazı dost sohbetlerde gündeme getirilir oldu. Bu arada köşe yazımın ilk bölümü sonrası  “Allah korusun Doğan…”  deneceği yerde, daha çok  “Doğan bu yazıda benim isimim niye yok?” tepkisi verildi. Tek bölüm olarak düşündüğüm bu yazı, ilgi görünce üç bölüme çıktı. Bugün okumayanlar için yazımı tekrarlamak istiyorum. Belki köşe yazımın kimi yerlerine, küçük ve zararsız bazı eklemeler ve çıkartmalar yapabilirim. Lütfen bunu da hoş görün.

Sevgi ve saygılarımla…

Nereden çıktı bu cenaze ölen kim? (1)

 

Nasıl olmuşsa ölmüşüm işte. Kaptan Paşa Cami avlusu dolu… Milletvekillerinden Aziz Yazar ve Orhan Karasayar törende. Diğer vekiller gelmemiş. Bir de eski vekilimiz Soydan burada. Hatay Valisi Nusret Miroğlu’da yok cenazemde. İki vali vekili onu temsilen cami avlusundalar. MKÜ Rektör’ü Prof.Dr. Şerefettin Canda, candan davranıp gelmiş törenime. Kaymakam Cengiz Horozoğlu üzgün. “İskenderun eli kalem tutan bir evladını daha yitirdi” diye düşünüyor… İskenderun Belediye Başkanı Yusuf Civelek Ankara’ymış. Ben aniden vefat edince yetişememiş beni uğurlamaya… Garnizon Komutanı Tuğgeneral Gürsel Öztürk’de burada. Gürsel Paşa “Ben merhumun yazılarını beğenerek okuyordum ama nedense beni ziyarete gelmedi. Belki de gelecekti ama ömrü vefa etmedi” diyor…

Devamı için tıkla

Yeni Kabine, Tarım Bakanlığı koltuğu ve Milletvekili Karasayar

dogan-suslu-kose

MEDYATİK BAKIŞ

Doğan SÜSLÜ

İletişim:0 532 728 45 53

e-mail:medyatikbakis@hotmail.com

62. Türkiye Cumhuriyeti hükümetini kurmakla görevlendirilecek isim muhtemelen yakın geleceğin Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakanı bugünün Dışişleri Bakanı olan Ahmet Davutoğlu olacak. Ankara’dan,  Ak Parti Genel Merkezi’ndeki bazı siyasilerden aldığım bir istihbarata göre kabinede bazı sürpriz isimler olacak. Şimdi sıkı durun. 62. Hükümette Gıda tarım ve Hayvancılık Bakanlığı için Hatay Milletvekili Orhan Karasayar’da düşünülüyormuş. Bu satırları okuyan bazı okurlarımın ve kimi siyasilerin bu satırlara hemen itiraz ettiğini görür gibiyim. Ben temkinliyim arkadaşlar. “Hayır, kesinlikle olmaz” demiyorum.  Milletvekili Karasayar’ın, Tarım Bakanı olma ihtimaline tam kapalı olan kapıyı, hafifçe açarak, bu şartlarda ve manada açık bir kapı bırakıyorum. Biliyorsunuz, son dönemde siyaset pek çok sürprizi birden barındırabiliyor…

*Mehdi Eker veteriner, Karasayar Ziraat Mühendisi

Bugünün Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanına yani Mehdi Eker’e baktığımızda onun bir veteriner olduğunu görüyoruz. Bakan Eker veteriner ama hem yüksek lisans yapmış hem de daha önce Tarım bakanlığında bürokrat olarak çalışmış deneyimli biri. Bölgemiz milletvekili Orhan Karasayar’da bildiğiniz üzere Ziraat Mühendisi. Bildiğim kadarıyla Karasayar, zirai ilaç bayiliği yaparak tarımla haşır neşir olmuş. Yani Tarım Bakanlığı’nda çalışmışlığı yok. Ancak bir veteriner Tarım Bakanlığı yapabiliyorsa bir ziraat mühendisi de bizim ülkemizde rahatlıkla Tarım Bakanlığı yapabilir…

Devamı için tıkla

Üstü çizilen okul müdürleri, tezgâhçı gruplar ve Milletvekili Karasayar

dogan-suslu-kose

MEDYATİK BAKIŞ

Doğan SÜSLÜ

İletişim:0 532 728 45 53

e-mail:medyatikbakis@hotmail.com

Bilindiği gibi geçen hafta yönetici değerlendirmeleri ile ilgili değerlendirme puanları açıklandı. İl Milli Eğitim Müdürlüğünün yayınladığı listeden gördüğümüz kadarıyla 75 puan altında kalan isimler açıklanmamış (sanırım gelebilecek tepkiler gözetilmiş) Özellikle İskenderun’da puanların diğer ilçelere göre düşük olduğu dikkat çekmekte… İskenderun gibi eğitime ihtimam gösteren bir ilçe yöneticilerinin puanları bu kadar düşük ise, yani bu kadar düşük puanlı yöneticilerle İskenderun’umuz Türkiye’nin eğitimde sayılı ilçelerinden olmuşsa ortada çelişkili bir o kadar enteresan bir durum var. Demek ki biz diğer ilçelerden yüksek puanlı yöneticileri ithal edersek eğitimde uçarız!…

*Hukuki yollara başvuranlar olabilir

Bir diğer konu ise düşük puan verilen müdürler. Bu müdürlerin birçoğunu tanıyorum. İçlerinde öyle insanlar var ki meslek yaşamı boyunca tek bir uyarı dahi almamış haklarında hiçbir şaibe yok. Veliler, öğrenciler ve öğretmenler tarafından sevilen, mesleğinde uzman ve danışılacak eğitimci olarak görülen çok değerli eğitmenlerimiz var. 24X365 gün Milli Eğitim ve eğitim işleri ile uğraşan insanlarda var. Bu arkadaşlardan kendine güvenenler yasal haklarını muhtemelen hukuki yollardan arayacaklardır. Kendine güvenenler dedim çünkü hakkında soruşturma vs. gibi olanlar kolay kolay yargıya gidemezler gibi görünüyor…

*Organize bir operasyon mu var?

Okul müdürlerine, değerlendirme yapan ilgililerin verdikleri puanlara gelince.  Değerlendirmeyi yapan ilgililer verdikleri veya vermedikleri puanların belgelerini sunabilecekler mi? Sağda solda deniliyor ki baraj altında kalanları siyasiler, cemaat, sendika vs. istedi. Eğer öyleyse ortada çok daha vahim bir durum var.

Devamı için tıkla

İskenderun’da Suriyeli sıkıntısı, tahrikler ve sağduyu

dogan-suslu-kose

MEDYATİK BAKIŞ

Doğan SÜSLÜ

İletişim:0 532 728 45 53

e-mail:medyatikbakis@hotmail.com

İlçemiz İskenderun da Cumhuriyet ve Barbaros Mahallesi sınırları içindeki mıntıkada (Mithat Paşa Caddesi devamında) meydana gelen olayların yankıları sürüyor. 19 Ağustos 2014 Salı günü Suriyeli bir gencin  işlettikleri pastacı dükkanında,  10 yaşlarında bir erkek çocuğuna tecavüz girişimi infial yarattı, mahalleli ayaklandı ve Suriyelilere ait iş yerleri taşlandı ve bu iş yerlerine kısmen  zarar verildi.

Bu arada fıslıtı gazetesi hemen devreye girdi. Birin üzerine yüz eklenip, abartılı söylemler, yalanlar ve gerilim arttırıcı söylemler devreye girdi. Kısaca bir deli kuyuya taş atmaya başladı, kırk akıllı bizler de o taşı çıkarmaya ve o yalanların peşinden koşmaya başladık. İlim sustu, cehalet konuşmaya başladı. Cehalet konuştukça da gerilim arttı… Yetmedi sosyal medyada sorumsuz, abartılı, yalan ve yanlış bilgiler paylaşılmaya başlandı. Yine yetmedi sözüm ona gazeteci olan genç bir arkadaşımız, sosyal medyadaki sayfasına 19 Ağustos olayları için “ ölen var “diye yazdı. Bunu yazan halka doğru haber vermekle yükümlü olan gazeteci olursa yani gazeteci bunu yaparsa halk ne yapmaz? Elbette bilgi kirliliği ve gerilim tavan yapar… Bu nedenle İskenderun yaşayanı gibi medya mensupları da konuyla ilgili hassas ve duyarlı olmalıdır…

*Neredesin Seyfi Başkan? Gözlerimiz seni aradı…

Çıkan olaylar sonrası mahalleye gelen İskenderun Emniyet Müdürü Cengiz Başar, İskenderun Kaymakamı H. Hasan Özyiğit halkı sakin olmaya ve sağ duyuya davet emişlerdir. Bir hayli tepkili olan mahalle halkı kısmen bu uyarılara uyarken kimi sakinler ise taşkınlık yapmayı sürdürmüştür. Halkın galeyana geldiği, ayaklanmaya başladığı anlarda mülki amirin ve emniyet müdürünün olay mahallinde bulunmaları yerinde ve isabetli bir durumdur. Bu ikiliye mutlaka İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil’de eşlik etmelidir.

Devamı için tıkla

Keriz Tavuğu…

dogan-suslu-kose

MEDYATİK BAKIŞ

Doğan SÜSLÜ

İletişim:0 532 728 45 53

e-mail:medyatikbakis@hotmail.com

Yaşanmış olay, şirin ilçemiz İskenderun’da geçmiştir.  Kentin tanıdık bir siması son model otomobiliyle Şehit Pamir Caddesi ‘nden geçerken, Palmiye Eczanesi önünde kaldırımda çocuklarıyla duran iki bayan otomobile el ederler. Bayanlardan biri sarışın, genç ve oldukça gösterişlidir. Bizim centilmen hemen bayanların önünde durur… Genç ve gösterişli olan bayan “Beyefendi, çocuklar çok yoruldu. Bizi evimize kadar götürür müsünüz?”  diye sorunca bizim centilmen “Ne demek? Buyurun hanımefendi” diyerek bayanları ve çocukları otomobiline alır…

Genç ve sarışın olan bayan öne, diğer bayan ve çocuklar ise arkaya otururlar. Otomobil hareket eder. Kısa süren bir sessizlikten sonra bizim sürücü genç bayana nereye gitmek istediklerini sorar. Sarışın bayan “aslında acelemiz yok. Sizin de işiniz yoksa çocuklar biraz hava alsınlar, otomobilinizle sahili şöyle bir turlayalım” der. Kentimizin tanıdık siması bu teklifi memnuniyetle kabul eder. Sahil turu başlar. Otomobilin teybini de açan sürücümüz halinden memnundur…

*Siz güçlü bir erkeksiniz

Bir süre sonra güzel bayan tekrar sessizliği bozar. “Biliyor musunuz beyefendi siz çok yakışıklısınız. Hemen her kadının dikkatini çekecek hatta göz kamaştıracak karar yakışıklısınız…” diye konuşur. Otomobil sürücüsü bu beklenmedik sözlerden sonra bir an şaşırır ve şaşkınlığını üzerinden attıktan sonra “Teşekkür ederim hanımefendi. Siz de çok narin ve oldukça güzel bir bayansınız. Saçınız da ayrıca çok güzel” diyerek karşı atağa kalkar…

Devamı için tıkla