Şehit Başsavcı Mustafa Alper’in ardından…

dogan-suslu-kose

MEDYATİK BAKIŞ

Doğan SÜSLÜ

İletişim:0 532 728 45 53

e-mail:medyatikbakis@hotmail.com

Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper’i, Denizli’de meydana gelen talihsiz bir trafik kazası neticesi 10 Mayıs 2017 tarihinde kaybettik. Yaşamını yitiren, değerler, dostlar, yiğitler ve şehitler için yazı yazmak bana dokunuyor ama yazmak ve böylesi nadide kişilikleri tanıtmak gerek. Rahmetli hayattayken de kendisi için köşe yazısı yazmıştım. Başsavcı Mustafa Alper yanılmıyorsam 2007 ve 2009 yılları arasında ilçemiz İskenderun’da görev yapmıştı. İskenderun’dan Van’a tayini çıktığı için 2009 Ağustos ayı sonunda İskenderun’a üzülerek veda etmişti…

*Vefalıydı

Farklı bir başsavcıydı. Mütevazı, hoş sohbet, yaptığı işi seven ve görevinin hakkını veren biriydi. Gittiği her ilçede ve il de cezaevi koşullarının iyileştirilmesine önem veriyor, hükümlülerin değişik kurs, eğitim ve aktivitelerle kendilerini geliştirmelerine aracı olmaya çalışıyordu. Vefalıydı. Görev yaptığı her makamdan ve şehirden senede en az iki, üç kez SMS yoluyla mesaj atar ya da telefonla bizzat arar, ses verir, dostlarının sesini duyardı.

*İskenderun Yeni Adliye Sarayı Projesi’ne büyük emek verdi

İskenderun’unda görev yaptığı yıllarda, 2011 yıl Mart ayında hizmete giren yeni Adliye Sarayı’nın yapımında büyük gayreti ve emeği oldu. Bürokratik işlemler, yazışmalar, belge ve evraklar için defalarca Ankara’ya gitti. İskenderun ve Ankara arasında mekik dokudu. Tüm işlemleri hızlandırdı. Adalet Bakanlığı ile diğer bakanlıklar arasındaki işlemleri takip etti. İskenderun’da kendisini ziyarete gittiğimizde lafı döndürür dolaştırır yeni İskenderun Adliye Sarayı’na getirir, yeni adliye sarayının adalet dağıtmak adına bir konfor ve rahatlama getireceğine işaret ederdi. Hizmete girecek adalet sarayını anlatırken, gözleri ışıl ışıl olur ve hizmet heyecanı duyardı.

İskenderun Adliyesi 2011 yılı mart ayında açılırken, dönemin başsavcısı ve eski mesai arkadaşları onu unutmadı ve Başsavcı Mustafa Alper beyi de açılışa davet etti. Başsavcı Alper’de büyük bir mutluluk ve onurla Van’dan gelerek açılışa katıldı ve açılışa en çok sevinenlerden biri oldu.

*Van depremi, 500 katalitik soba ve Recep Atakaş

23 Ekim 2011 Van depreminden birkaç gün sonra geçmiş olsun demek üzere Başsavcı Mustafa Alper’i  telefonla aramıştım. Depremden dolayı üzgün ve duygusaldı. Ancak devleti temsil eden bir kamu görevlisi olarak ayaktaydı. İskenderun’dan pek çok sanayici ve iş adamının kendisini aramasına, afet malzemeleri ve halkın ihtiyacı olan battaniye, giysi, çocuk maması, çocuk bezi, atkı, bere, su, şeker, çay, makarna, sebze, meyve ve sıvı yağ gönderme tekliflerine çok memnun olmuştu. İskenderun’dan gelen yardımların bir kısmını memnuniyetle Van halkı adına kabul etmişti. Aklımda kaldığı kadarıyla hayırsever işadamı Recep Atakaş, 500 tane katalitik sobayı Van’a ulaştırmış ve Recep Bey, başsavcıdan “Ben bunu Allah rızası için yapıyorum. Lütfen adımı duyurmayın” şeklinde bir ricada bulunmuştu. Başsavcı Mustafa Alper, yardımdan duyduğu memnuniyet için katalitik soba yardımını bana özel olarak seslendirmişti. Başsavcı Alper, Van halkının yaralarının sarılması sırasında duyarlı davranan ülke insanına ve özellikle İskenderun halkı, esnafı, işadamı ve sanayicilerine minnet duymuş ve onlardan gurur duyduğunu ifade ederek “hepsi, sağ olsunlar; var olsunlar. Tamamı duyarlı insanlar” demişti.

b

*FETÖ darbesine ilk iddianameyi hazırlayan Başsavcı oldu

Şehit Başsavcı Mustafa Alper, 15 Temmuz hain darbe kalkışmasında, devletinden ve milletinden yana tavır koyarak darbeye direnmiş, darbe girişimini duyar duymaz Denizli’deki emir komutayı üstlenen Tugay Komutanı için tutuklama kararı vermişti. 15 Temmuz 2016 sonrası ise çok sayıda FETÖ operasyonuyla ilgili dosyaya bakmıştı. Ayrıca, FETÖ/PDY yapılanmasına yönelik Türkiye genelinde hazırlanan ilk iddianamede de Başsavcı Mustafa Alper’in imzası vardı. FETÖ/PDY’nin darbe girişimine faal olarak katılan askerlere yönelik iddianameyi hazırlayan Başsavcı Alper, bu konuda Türkiye genelinde bir ilke imza atmıştı.

a

*Başsavcı Mustafa Alper’den çocuklarına vasiyet

Mustafa Alper’in bir röportajda, 15 Temmuz günü ailesi ile helalleşmesi ve çocuklarına vasiyetini de okudum ve duygulandım. Başsavcı Mustafa Alper, Denizli’de yerel yayın yapan gazeteci Engil Ünal’a verdiği röportajda darbe gecesi çocuklarıyla vedalaşmasını şu sözlerle anlatmıştı:

“Ben bugüne kadar hep helal lokma yedim ve size de helal lokma yedirdim. Devletin okullarında okudum. Ülkeme karşı sevgi ve saygımı hiç kaybetmedim. Şimdi ben gideceğim, geri dönmeyebilirim. Geri dönmediğim zaman anneniz size sahip çıkar. Annenize bir şey olursa anneannenize ya da babaannenize gidin. Bankamatik kartımı bıraktım, içinde maaşımdan arta kalan miktar olduğunu söyledim. 15 bin lira kadar para olan banka hesap cüzdanını da verip bununla da hayatınızı devam ettirirsiniz. Anneanneniz ve babaanneniz size sahip çıkacaktır. Bunlar gelir geçer. 10 yıl, 20 yıl, belki 30 yıl sonra babanızın cenazesini alıp Demokrasi Şehitliğine defnederler. Korkmayın, babanızdan asla utanmayın.”

*Mustafa Alper iz bırakan bir Başsavcı oldu. Allah rahmet eylesin.

Sözün bittiği yerdeyiz. Bu yüce millete, devlete ve ülkeye olan tüm hizmetlerin ve İskenderun’a olan özel ve anlamlı hizmetin için sana binlerce kez teşekkür ediyoruz sevgili başsavcım. İskenderun’da ve görev yaptığın her şehirde iz bıraktı Başsavcı Mustafa Alper. Aydın efesi gibi Zeybek oynayan, adam gibi adamdı Mustafa Alper. Ben kendi adıma hakkımı helal ettim. Allah’ın rahmeti üzerine olsun, Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun. Alper Ailesi’ne sabır ve başsağlığı diliyorum. Makam otomobili sürücüsü Muzaffer Akşehirli’ye de Allah’tan rahmet diliyor, onunda ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum. Yaralı koruma polisi Ramazan Uğur kardeşime de geçmiş olsun diyor, acil şifalar diliyorum…

*Mustafa Alper kimdir?

Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper 1969 yılında Muğla’nın Kavaklıdere ilçesinde doğdu. Sırasıyla; Cumhuriyet İlkokulu, Kavaklıdere Ortaokulu, 60.Yıl S.M.Lisesi ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Aynı üniversitede Avrupa Birliği Hukuku uzmanlığı ve yüksek lisans derecesi aldı. İzmir’de öğretim görevliliği ile avukatlık yaptı, askerliğini de İzmir’de tamamladı. 1995 yılında Ankara HAkim/Savcı adayı olarak mesleğe katılan Alper, stajının akabinde Konya/Ereğli, Muş/Varto, Afyonkarahisar/Dazkırı, Çanakkale Cumhuriyet Savcılıkları; İskenderun, Van Cumhuriyet Başsavcılıkları, Van Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı ve Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı görevlerinde bulundu.

İngilizce bilen, hakim Hatıran Alper ile evli ve 2 çocuk babası Başsavcı Mustafa Alper, 13 Temmuz 2015 tarihinden itibaren Denizli Cumhuriyet Başsavcısı olarak görev yapıyordu.

 

 

2 comments on “Şehit Başsavcı Mustafa Alper’in ardından…

  1. Sn. Doğan Süslü,
    Sn. Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper için ne güzel yazmışsınız. Sizi tebrik ediyorum.
    Rahmetli Mustafa Alper CB mız ile bende Hataydaki göevim sırasnda tanışmıştım. Ne kadar değerli genç bir insan olduğunu farketmiştim. Ayrıca Ege Bölgesinin havasını taşıyan iki insan olarak da aramızda bir sevgi-saygı bağı oluşmuştu. Daha sonraki görevleri döneminde de kendisi ile iletişimimiz sürdü. Sizin de belirttiğiniz gibi çok “hatırşinas” bir insan, “aydınlık” bir yüz ve “dupduru” güzel, uygar, güven duygusu aşılayan, içtenlikli, candan, güzel ve zeka dolu bakışlı, güzel ve gençı bir insanımızdı. Kısacası halkımızın içinden çıkmış ve “halkımızın çocuğu” idi. İskenderun Adliyesinin yapıldığı yer bildiğiniz gibi benim dönemimde MKÜ arazisi üzerine yapıldı. Bu dönemde İskenderun Üniversitesi’nin temeli olan Müh Fak İnşaatı kısa sürede bitip de İskenderuna taşınınca, gözler bu bölgeye çevrildi ve çok istekler oldu. Rahmetli CB Mustafa Alper evladımıza Allahtan Rehmet ve Sevgili Eşi ve Sevgili Kızlarına sabırlar diliyorum ve saygılarımı sunuyorum. CB Sevgili Mustafa Alper Kardeşimizin Sökedeki Törenine katıldım. Pek çok ve her yerden ve her düzeyden katılım ve sevgi seli vardı. Büyük duygusallık içinde, sevgi seli içinde, gözlerden akan sel gibi göz yaşları içinde “Hakkın huzuruna” kanımca “Görev Şehidi” olarak gitti. Böyle insanlara da böylesi yakışırdı. “Allahtan rahmet diliyorum, yeri cennet olsun, ışıklar içinde olsun” diyorum.”Türkiye’nin başı sağolsun”.

    Türkiye’nin ve Eğe Bölgesi’nin yetiştirdiği bu genç değerimizi erken bir dönemde yitirmekle, Türkiye’ de, gelecek vadeden, önemli bir varlığını ve değerini yitirmiş olduk. Çünkü onu bekleyen daha çok ülke ve vatan hizmetleri vardı. Sevgili CB Mustafa Alper tam bir “cesur yürekti”. Törende gördüklerim ile söylüyebilirm ki; Ailesi ve Güzel Çocukları onun çok güzel ve çok onurla, bilgi ve cesaretle taşıdığı ve asla yere düşürmediği “insanlık ve vatan bayrağını” aynı azim ile taşıyacaktır.
    Tevfik Fikretin “Ferda” şiiri ile sevgili Mustafa Alper CB’mızı anmak istiyorum. Çünkü Tevfik Fikret’in; “Vatan Gayyur insanların omuzlarında yükselir” diye tanımladığı “O vatan evlatlarından” birisi de işte bizim, hepimizin, Türk Ulusunun Mustafa Alper evladımızdır.

    FERDA

    – Bugünün gençlerine –

    Ferda senin; senin bu teceddüd, bu inkılâb…
    Her şey senin değil mi ki zâten?..
    Sen, ey şebâb,
    Ey çehre-i behîc-i ümîd, işte ma’kesin
    Karşında: Bir semâ-yi seher, sâf ü bî-sehâb,
    Âğuş-i lerzedârı açık, bekliyor., şitâb!
    Ey fecr-i hande-zâd-ı hayât, işte herkesin
    Enzârı sende; sen ki hayâtın ümidisin,
    Alnında bir sitâre-i nev, yok, bir âftâb,
    Sönsün mûebbeden.
    Sönsün müebbeden o cehennem; senin bugün
    Cennet kadar güzel vatanın var, şu gördüğün
    Zümrüt bakışlı, inci şetaretli kızcağız
    Kimdir bilir misin? Vatanın… Şimdi saygısız
    Bir göz bu nazlı çehreye – Allah esirgesin –
    Kem bir nazarla baksa tahammül eder misin?
    İster misin, şu ak sakalın pâk ü muhteşem
    Pîşâni-i vakaarına, bir kirli el demem,
    Hattâ yabancı bir el uzansın? Şu makberi,
    Razı olur musun, taşa tutsun şu serseri?
    Elbet hayır; o makber, o pîşâni-i vakur
    Kudsî birer misâl-i vatandır… Vatan gayur
    İnsanların omuzları üstünde yükselir.
    Gençler, bütün ümmid-i vatan şimdi sizdedir:
    Her şey sizin, vatan da sizin, her şeref sizin;
    Lâkin unutmayın ki zaman tünd-ü mutmain
    Bir hatve-i samût ile ta’kîb eder bizi.
    Önden koşan, fakat yine dikkatle her izi
    Ta’mika yol bulan bu yanılmaz muâkıbin
    Şermende-i itabı kalırsak, yazık!.. Demin
    “Ferda senin!” dedim, beni alkışladın; hayır,
    Bir şey senin değil, sana ferda vediadır;
    Her şey vediadır sana, ey genç, unutma ki
    Senden de bir hisâb arar âtî-i müştekî.
    Mâzîye şimdi sen bakıyorsun pür-intibah,
    Âtî de senden eyleyecek böyle iştibâh.
    Her uzvu girdibâd-ı havâyicle sarsılan
    Bir neslin oğlusun; bunu yâd et zaman zaman.
    Her yıldırımda bir gece, bir gölge devrilir,
    Bir ufk-ı i’tilâ açılır, yükselir hayât;
    Yükselmeyen düşer: ya terakkî, ya inhitat!
    Yükselmeli, dokunmalı alnın semâlara;
    Doymaz beşer dedikleri kuş i’tilâlara…
    Uğraş, didin, düşün, ara. bul, koş, atıl, bağır;
    Durmak zamanı geçti, çalışmak zamanıdır!

    Tevfik Fikret
    ( 1867 – 1915 )

    • Sayın Canda. Şehit Başsavcı, güzel insan Mustafa Alper’in ardından çok güzel şeyler yazmışsınız. Bana ekleyecek bir şey kalmamış. Yüreğinize sağlık sevgili hocam.
      Selam ve saygılar. Allah sizlere sağlıklı güzel bir ömür nasip etsin inşallah.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.