MEDYATİK BAKIŞ
Doğan SÜSLÜ
İletişim:0 532 728 45 53
e-mail:medyatikbakis@hotmail.
Bir OYAK kuruluşu olan İsdemir tam 19 aydır huzura hasret. Demir, çelik sektöründe üretim rekorları, ürettiği demir ve çeliğin kalitesiyle gündeme gelmesi gereken İsdemir, maalesef 19 aydır, huzursuzluk, kargaşa, işten çıkartılma, örgütlenme özgürlüğüne müdahale, baskı, tehdit ve iş barışının belirgin biçimde zedelenmesiyle gündeme geliyor. İsdemir’deki son baskı ve tehdit, iddialara göre 21 Nisan 2015 Salı günü meydana geldi. Çelik-İş Sendikası üyesi bir işçi, işveren adına hareket eden bazı vardiya amirlerince darp edilmeye çalışıldı, ilaveten “yarına kadar Türk Metal Sendikası’na geçmezsen biz sana yapacağımızı biliriz” şeklindeki sözlerle tehdit edildi. Jandarmaya giderek şikâyetçi olan işçi kardeşim, böylece İsdemir’in dağ başı olmadığını ispatladı…
*Ali kıran baş kesen anlayışı
Düşünün şimdi, anlı şanlı OYAK’a bağlı İsdemir’de, adları jandarmaya verilen vardiya amirleri darp girişiminde bulunabiliyorlar. Bu şu anlama geliyor. “Biz gereken hallerde kaba kuvvetle her işimizi hallederiz. Zorla bizim dediğimiz olacak. Bizim işaret ettiğimiz Türk Metal Sendikası’na geçeceksiniz aksi halde olacaklara karışmayız…” Kısaca, İsdemir’e Ali kıran baş kesen anlayışı dayatılmak isteniyor. Güç yeten yetene sistemine davetiye çıkartılıyor. Gece karanlıkta, gündüz aydınlıkta, kim kimi tenhada kıstırırsa, o, onun başına çullanacak, işçi gruplarından hangisi kalabalıksa onlar terör estirecek. Ya da savunmasız garibim işçi ya da işçiler, bir odada, koridor da, sayıca kalabalık vardiya amirlerince tekrardan tartaklanmaya çalışılacak. Dünya şirketi İsdemir’de hava maalesef bu yönde. Huzurdan, iş barışından, eser yok, iş güvenliği ciddi anlamda tehlikede…
*Yüksek fırında arıza olmuş kimin umurunda?!
24 Mart 2015 tarihli “Tehditle anılan İsdemir, hukuk ve huzursuzluk” başlıklı köşe yazımla OYAK ve İsdemir Yönetimini uyarmıştım. Bir kere daha OYAK ve İsdemir’in sayın yöneticilerini buradan uyarmak istiyorum. Sayın yöneticiler. 21 Nisan 2015 tarihindeki darp girişimi ve tehdit iddialarını incelediğimizde, Yüksek Fırın Bakım Odası’na, olası arızalara müdahale etmek için gelen bir işçinin kuşatıldığını, meşgul edildiğini, işçiye sözlü sataşma ve fiziki saldırı girişimi olduğunu görüyoruz. Demem o ki, o sözlü tartışma ve arbede içinde, Yüksek Fırın’da an itibarıyla bir arıza olsa, arızaya müdahale edecek işçi, işini yapamayacak. Neden? Çünkü o sıra darp girişiminden kendini korumaya çalışıyor olacak. Yüksek Fırın arızası olmuş, tehlike büyümüş, kimin umurunda?! Arıza ya da iş kazası olursa olsun! Bazı vardiya emirlerimizin önceliği, işçileri zorla Türk Metal Sendikası’na geçirmek…
*Aaa benim vardiya amirlerim…
Aaa benim sayın yöneticilerim. İşverenin gözüne girmeye çalışan sayın vardiya amirlerim. Her şey gönül rızasıyla olur. Zorla güzellik ve zorbalıkla hiç sendika değiştirilir mi? Bakın bu köşe yazım yoluyla hem siz OYAK ve İsdemir yöneticilerini uyarıyor hem de medya arşivi anlamında bugünkü tarih (24 Nisan 2015) itibarıyla, yerele ve genele not düşüyorum. Lütfen rahat bırakın işçiyi. İşçinin örgütlenme özgürlüğüne müdahale etmeyin. O ya da bu sendikadan yana taraf olmayın. Bakın muhtemel bir arıza olasılığına karşı nöbet de bekleyen bir işçinin işini engelliyorsunuz. Hadi diyelim darp girişimi ve sözlü sataşma bitti. Sonrasında o işçide hangi iş morali ve dikkati kalır? İşçiye bu derece baskı yaparsanız, emekçilerin ciddi anlamda iş moralleriyle oynar, onları huzursuz ederseniz, işçi dikkatsiz, moralsiz ve özensiz olur. Sonrası belli. Orta ya da büyük ölçekli iş kazaları bizleri bekliyor olacak…
*750 kadar işçi, İsdemir kapısında işsiz ve aşsız bekliyor
Ben felaket tellalı değilim. Ancak felakete belirgin biçimde davetiye çıkartan bir anlayış var. Temenni etmiyorum ama İsdemir’de ciddi yaralanmaların, önemli iş kazalarının yaşanması artık an meselesi. İlaveten işçilerin psikoloji giderek bozuluyor. “Cinnet, iş yeri ve aile içi facialar” geliyorum” diyor… İşçi, fabrika içinde, fabrika kapısı önünde ve evinde huzurlu değil. Fabrika önünde işsiz ve aşsız kalan 750 kadar işçi ve onların aileleri var. İşçi kardeşim servis de ve yemekhanede de mutlu değil. İşten çıkartılma korkusu, darp girişimine maruz kalan arkadaşları ve kimi vardiya amirlerinin işveren adına kendilerine baskı yapmasından had safhada rahatsızlar. İsdemir, daha fazla bu gerilimi kaldıramaz. OYAK üst yönetimine nasıl bir rapor gidiyor bilmiyorum ama OYAK’a bağlı İsdemir’de iş barışı, işe yoğunlaşma, dikkat ve iş kazalarından korunmak anlamında işler yolunda gitmiyor…
*Huzursuzluk ve baskılar kabak tadı vermiştir
Özel görev ve yetki aldıkları anlaşılan bazı vardiya amirleri, şayet ayladır sürdürdükleri tutumu devam ettirirlerse, İsdemir yeni felaketler, vukuatlar ve sektör dışı gelişmelerle anılacaktır. Bir birinden değerli, kariyer sahibi OYAK yönetimi, İsdemir fabrikasını acilen mercek altına alıp, İsdemir’deki kimi vardiya amirlerinin keyfi tutumlarını sorgulamalı, İsdemir’deki sendikal tercihe saygı duymalıdır. İsdemir’de işveren ve misafir sendika yetkililerince körüklenen huzursuzluk ve baskılar artık kabak tadı verir hale gelmiştir. Üst düzey yönetimlerin bir görevi de, kaliteli üretimle birlikte iş barışı, işçi güvenliği ve sağlığını tesis etmektir…
*OYAK, İsdemir’de beyaz bir sayfa açmalıdır
Dünya şirketi olmanın önceliklerinden biri İş Barışı, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğidir. Bu nedenle İş Sağlığı ve İşçi Güvenliği üyeleri, uzmanları ya da vardiya amirlerimiz, işçi sağlığı adına, onların psikolojisini bozmamalıdır. Yine, iş güvenliği adına, görev başındaki işçiye darp girişiminde bulunmamalı, iş barışıyla birlikte güven ve huzuru da tesis etmelidir. İsdemir’de yakın zamanda çok ciddi iş kazaları ve can kayıpları yaşanırsa, kimse veremez bunun hesabını… Aklın yolu birdir. OYAK’a bağlı İsdemir’de, bir an önce beyaz bir sayfa açılmaz ise, çalışanları, bölgeyi, bölge ve ülke insanını oldukça vahim günler bekliyor…