MEDYATİK BAKIŞ
Doğan SÜSLÜ
İletişim:0 532 728 45 53
e-mail:medyatikbakis@hotmail.
Koza-İpek Grubu ile İpek Medya Grubu’na hukuksuz bir biçimde Kayyum Ataması yapıldı. Söz de tarafsız olması gerekenler, neredeyse tamamen iktidar yanlısı. Ben İpek Medya Grubu temsilcileriyle aynı zihniyet de değilim ama ortak noktamız özgürlük. Özgürlük elimizden alınırsa, elimizden alınan özgürlük, sağcının, solcunun değil hepimizin olacak ve hep birlikte esaret altında olacağız…
*Sıra diğer yayın kuruluşlarına gelmeden
Tek adam, tek ses için diretenler var. Havuz Medyası ve onun saray soytarısı gazetecilerini saymayıp, diğer gazeteciler ve yayın organları dayanışma içinde olmalıyız. Aksi halde yarın Doğan Medya Grubuna, bir diğer gün Demirören Holding’in sahibi olduğu Vatan ve Milliyet Gazetelerine, sonrasında ise Türkiye’nin diğer yayın kuruluşlarına ve muhtelif holdinglere birer ikişer el konulabilir. Bu yüzden tüm medya hem tek adam rejimi isteyenlere, hem özgürlükleri kısıtlamaya çalışanlarına hem de Havuz Medyasının havuzuna karşı dayanışma içinde olmalıdır…
*Çok odalı saray, çok sesliliğe karşı
1000 odalı saray, o kadar çok odası olmasına karşı bir başka deyimle çok odalı olmayı benimseyip, bunu uygun görmüşken, çok sesliliği, farklı düşüncelere, çok renkliliğe pek fazla tahammül edemeyen bir anlayış içerisindedir. Bu yüzden giderek özgürlükler kısıtlanmak isteniyor ve kayıtsız şartsız biat isteniyor. En önemlisi de Havuz Medyası aracılığıyla tek ses isteniyor…
*Önce dikta yönetimi, sonra özgürlük
Hukukun üstünlüğüne, özgürlüklere, demokrasiye ve mülkiyet hakkına inanan her bir birey kendi çapında saray düzenine karşı durmak zorundadır. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığı böyle düşünülerin sonunu çok çabuk hazırlar… İfade özgürlüğünün olmadığı, hukukun askıda olduğu, özgür medyanın susturulduğu hemen her ülke önce dikta yönetimiyle yönelir olmuş, sonrasında ise diktatörlük yıkılarak, ülkeler yeniden özgürlüklerine kavuşmuştur.
*Bu yüzden özgür medya önemlidir
Ben bir gazeteci olarak özgür medyanın susturulmasına, susturulma girişimlerine karşıyım ve hep karşı olacağım. Düşüneceğim, sorgulayacağım, yazarsam yazacağım, çizersem çizeceğim, televizyoncu isem ekrandan yayınlarımı yapacağım, sözel medya da yani radyoda görevliysem mikrofonlardan konuşup fikirlerimi ifade edeceğim. Özetle ifade özgürlüğümün gereğini yapacağım. Bu yüzden ifade özgürlüğü, bu yüzden özgür medya, bu yüzden demokrasi çok önemlidir diyorum.
*Düşünürüm, yazarım, sorgularım
Ben hukukun üstünlüğünden yanayım. Türkiye Cumhuriyeti’nden yanayım. Havuz medyasından değil özgür Medyadan yanayım. Tek adam değil çok sesli Türkiye’den ve yasal sınırları içinde görev yapması gereken –tarafsız- bir Cumhurbaşkanından yanayım. Susan, yazmayan, sorgulamayan, düşünmeyen bir kalem olmadım, olmayı da düşünmüyorum…
*Onlar bir kişiye, biz tarihe not düşeriz!…
Adımı soyadımı not alıp, muhalif gazeteci diye bir yerlere ulaştırmak isteyenler olabilir. Onlar bir kişiye not düşerler. Bizim ve benim görevim ise tarihe not düşmektir. İşte bu satırlar ve aşağıdaki sonuç tümcelerimle kişisel notumu şöyle düşüyorum; Özgür medyayı, benim gibi düşünen gazetecileri sus-tu- ra-maz-sı-nız, sus-tu-ra-ma-ya-cak-sı- nız!… Son başlamıştır. Sondasınız. Bu kafa, bu gövdeyi taşımaz. Yıkılıyorsunuz. Ayaklarınız ve Havuz Medyası sizi taşıyamayacak. Yıkılacaksınız…