İsdemir, Çelik-İş, yetki, sevinme ve Kırıkhan Halayı

dogan-suslu-kose

MEDYATİK BAKIŞ

Doğan SÜSLÜ

İletişim:0 532 728 45 53

e-mail:medyatikbakis@hotmail.com

İsdemir Genel Müdürlüğü’nün önü oldukça hareketliydi. Çelik-İş Sendikası İskenderun Şube yöneticileri ve sendikaya mensup bazı işçiler genel müdürlüğün önündeydi. Genel Müdürlük önünde adeta mini bir etkinlik alanı oluşturulmuştu. Tenteli bir oturma alanı, sandalyeler, en ön sıradaki protokol koltukları, ses düzeni, flamalar, Türk Bayrakları, İsdemir logoları, rengârenk balonlarla İsdemir tarihi günlerinden birini yaşıyordu. Üç davul, üç zurna sürekli çalıyor, alanının coşkusuna coşku katıyordu. 3G bağlantısı yani canlı yayın için dev bir televizyon ekranı da, etkinlik alanına itinayla monte edilmişti.

*Misafir Sendika ve resmi yetki yazısı

İlerleyen dakikalarda, fabrika içinden, genel müdürlük önündeki tören alanı yakınlarına otobüsler gelmeye başladı. Gelen işçiler misafir sendikanın işçileriydi. Çelik-İş İskenderun Şube yetkilileri, ellerinde çiçeklerle gelen emekçileri karşıladılar. Onlara yol açtılar, etkinlik alanına gelen misafirlere yer verdiler, yer gösterdiler… Ardından Çelik-İş Sendikası İskenderun Şube Başkanı Mehmet Demir, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan gelen resmi “Yetki” yazısını misafir sendikanın an itibarıyla başkan olan güncel şube başkanına, kendisini kutlayarak teslim etti. Tören alanında, alkış koptu. Misafir sendikaya mensup İsdemir işçileri büyük coşku yaşadılar. Konfeti yağmuru altında, halay başladı. Halay başları halay sırasında tüm marifetlerini gösterdiler. Balonlar uçuruldu, meyve suyu, meşrubat ve limonatalar içildi, kuru pastalar iştahla yenmeye başlandı.

*İyice deşarj oldular

Çelik-İş Sendikası’nın jesti bitmemişti. İşverenin genel müdürlüğe çok yakın bir yerde inşa ettiği prefabrik Misafir Sendika Baş Temsilciliği önüne geçildi. Önce Misafir Sendika’nın logosunun üzerindeki örtü indirildi. Ardından Baş Temsilciliğin kurdelesi müştereken kesildi. Misafir sendikaya mensup işçilerde sevinç ve mutluluk tavan yaptı… Etkinlik alanına çok yakın olan Misafir Sendika Baş Temsilciliği ile etkinlik alanındaki kalabalık iyice bir birine karışarak sevincin keyfini çıkardılar. İyice deşarj oldular.

*Keselim arkadaşlar…

Bir ara sahneye Çelik-İş Sendikası İskenderun Şube Teşkilatlandırma Sekreteri Ender Keser çıktı ve davul zurna ekibine “Keselim arkadaşlar…” dedi. Davul ve zurna sustu. Ender Keser söze başlayarak “Sevgili işçi kardeşlerim. Ben de sizlerden biriyim. Sizleri çok seviyoruz. Misafir Sendika ’ya mensup arkadaşlarımız olarak her ne kadar yetişkinseniz de sizlerin çocuk gibi sevinmesini ve mutlu olmanızı istedik. Bugün 23 Nisan…  Sizlere Çocuk Bayramı münasebetiyle bir günlüğüne sembolik ‘Yetki’ verdik, yani sizlere bir gün de olsa ‘Yetki’ sevinci yaşatmak istedik. Bugün 23 Nisan, nasılda neşe doluyor insan…” diyerek durumu açıklığa kavuşturdu.

*”Yetkiliyim, yetkiliyiz…”

Az evvel çocuklar gibi şen olan Misafir Sendika yetkilileri bir anda hayal kırıklığına uğradılar. Çoğunluk olayın şokunu atlatırken, şoku atlatamayan misafir sendika yetkilerinden biri “yetki geldi, yetki gitti. Bizimkiler yine ne halt etti? diye mırıldanmaya başladı. Mırıldanan arkadaşını duyan diğer bir misafir sendika temsilcisi “yetkiliyim, yetkiliyiz…” diye sayıklamaya başladı. Şok, sanki domino etkisi yaratmıştı. Bir başka sendika görevlisi “Bir gün sonra, olmadı, bir hafta sonra, olmadı, bir ay sonra o da olmadı bir yıl sonra yetkiyle geleceğiz” diye diye, kendi etrafında şuursuzca dönmeye başladı… Bir başka sendika yöneticisi de aylardır  “yetkiyle yatıp, yetkiyle kalkıyorduk. Az öncede sevincimizden oynuyorduk. Kim kafa yapıyor bizden? Yetki niye hep uzak kalıyor sendikamızdan?” diyerek, ciddi sinirsel rahatsızlık belirtileri göstermeye başladı. Misafir Sendikadan genç bir görevlide, babacan tavırlı bir emekçiye yanaşarak, Küçük Emrah’ın ruh haliyle  “Amca, bizim niye yetkimiz yok? Niye bize yetki vermiyorlar?” diye soru yöneltti…

*Marka ve Dön Kırıkhan

En öndeki bölge temsilcisi de, birden eline bir mendil alıp,  davulcuya, “çal davulcu “ dedi ve ardından “Ben markayım, markayım, bizim Kavruk ile de kankayım”  diyerek Dön Kırıkhan’ı (Kırıkhan Halayı) oynamaya başladı… Alandakiler Kırıkhan Halayı oynayan arkadaşa müdahale etmeyip kendi haline bıraktılar… Misafir Sendikanın Ankara’dan gelen bir temsilcisi de “Yolu yok. Çelik-İş, İsdemir’den gidecek. Yetki bizde…” diye bas bas bağırmaya başlayınca Çelik-İş İskenderun Şube yöneticileri o beyi de teskin etmeye çalışarak “Yaw he he, yetki sizde. Sakin ol sakin…” diyerek onu da teskin etmeye çalıştılar.

*En yakın sağlık kuruluşlarına sevk

Tören alanında durum gittikçe vahim bir hal alınca, Çelik-İş Sendikası İskenderun Mali Sekreteri Murat Kayış “Arkadaşlar, misafirlerimiz kayışı koparma noktasına geldiler. Daha fazla hasar görmelerine izin vermeyelim. Sağlık ekipleri hemen buraya gelsin” diyerek yerinde bir çağrı yaptı. Anons sonrası sağlık ekipleri alana geldi. Sakinleştirici iğnelerle şok yaşayan Misafir Sendika yetkilileri, en yakın sağlık kuruluşlarına ambülanslarla sevk edilmeye başlandı…

*Eğitim şart!…

O sırada misafir sendika sorumlularından birinin kafası, sedye ile ambülans kapısı arasına sıkıştı. Sıkışmayı gören Çelik-İş Sendikası İskenderun Şube Sekreteri Mehmet Güngör, ambülansın yanına koştu ve sağlık görevlileriyle birlikte kafası sıkışan yetkiliyi kurtardı.  Ardından da başı sıkışan sendika yetkilisine kartını uzatarak “Ne zaman başın sıkışırsa dara, Mehmet Güngör’ü ara” diyerek o arkadaşa da yardımcı oldu… Şok yaşayan işçilerin hayal kırıklığını gören Çelik-İş Sendikası İskenderun Şube Eğitim Sekreteri Rifat Alpboğan “Eğitim şart arkadaşlar! Bu arkadaşlar yalanlarda boğuldular. Keşke onlara gerçekler söylenseydi. Böylece hayal kırıklığı yaşamazlardı” dedi.

*Üç gün dedin, beş gün dedin…

Çelik-İş Sendikası İskenderun Şube Başkanı Mehmet Demir bir ara mikrofonu alarak “Yıkılmadık ayaktayız. Tüm arkadaşlarımız bırakın demiri, çelik gibi sağlam durdular. Hepsine teşekkür ediyorum” diye konuştu. Tam o sırada Ankara’dan 3G bağlantısıyla ekrana gelen şık bir şahıs, kavruk sesiyle,  Misafir Sendika adına konuşarak “24 Nisan 2015 Cuma günü yani yarın, İsdemir’e yetkiyle geleceğim” diye konuştu. Alan da gülüşmeler oldu…  Dev ekran kapatıldı. Sahneye banttan müzik verildi. Çalan parça manidardı, şarkıcı;

Üç gün dedin, beş gün dedin
Aylar oldu gelmedin
Geçen Cuma gelecektin
Haftalardır gelmedin’
diyordu…

*Ismarlama sendika olmak yerine alın teri ve emekle kurulduk

Bir ara tekrardan müzik yayını kesildi. Dev televizyon ekranı tekrardan açıldı.  3G aracılığıyla yapılan canlı yayında bu kez Çelik-İş Sendikası Genel Başkanı Cengiz Gül belirdi. Genel Başkan Gül “Sevgili arkadaşlar. Bazı Truva atlarının ihaneti nedeniyle yetkimize bir süre ara vermek zorunda kaldık. Çelik-İş Sendikası olarak biz, bir günde, bir gecede tepeden inme paraşütçü ve ısmarlama sendika olmadık. Alın teri ve emekle sıfırdan örgütlenerek kurulduk.  İçinde emekçilerin alın teri olan Çelik-İş Sendikası, bu nedenle yıkılmadı. Sizler izin vermediğiniz sürece de asla yıkılmayacaktır. Yetki, dün de Çelik-İş Sendikasındaydı, yarın da bizde olacak, gelecekte de sendikamızda olacaktır. Hepinizi yiğit ve onurlu duruşunuz için kutluyor, sizleri Allah’a emanet ediyorum” diye konuştu. Etkinlik alanı alkıştan inlerken, dev televizyon ekranı yeniden kapandı ve tekrar müzik başladı. ”Nede olsa kışın sonu bahadır… ”  türküsü alanda final oldu…

*O hala kendi kendine oynuyordu

Bu arada Dön Kırıkhan’ı oynayan arkadaş, susan davuldan, finalden, alandan, olandan ve bitenden haberdar değildi. Ağzıyla, kendine davul zurna sesi çıkartıyor, alanda, mendilini sallayarak kendi çapında oynamaya devam ediyordu…

Tam o sırada uyandım. Meğer yine rüya görmüşüm. Ne yani? Misafir sendika yetkilileri yetki rüyası görür de, ben göremez miyim?…

 

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.