Sevgili Mery Yıldırım’ın ardından…

dogan-suslu-kose

MEDYATİK BAKIŞ

Doğan SÜSLÜ

İletişim:0 532 728 45 53

e-mail:medyatikbakis@hotmail.com

Sevgili Mery’inin ardından yazı yazmak için yerel ve genel siyasi gündemin biraz durulmasını bekledim. 56 yaşında kaybettiğimiz arkadaşımız bir süredir kanser tedavisi görüyordu. Mery, yaşamını sanırım bu hastalığın tetiklediği kalp krizi sonucu yitirdi. Mery’i ortaokul yıllarında yani yaklaşık 40 yıl önce Yenişehir Mahallesi’nde tanıdım. Sanırım tarih 1976 idi. Ben 15, Mery ise 17 yaşındaydı. O dönemde, Mithat Paşa Caddesi üzerindeki evlerimiz bir birine yakındı…

*Çocukla çocuk, yaşlıyla yaşlıydı

Mery, daha o tarihlerde, sevecenliği, samimiyeti, neşesi ve vefasıyla herkesin aradığı bir arkadaş olmuştu. Onun bulunduğu her ortamda, kahkahalar yükselir, espriler bir biri ardına gelirdi. Yaz sezonunu Arsuz’daki mütevazı evlerinde geçirir, dolayısıyla Arsuz halkının ve Arsuz’daki her mekanın da  aranılan ismi olurdu. Mery, çocukla çocuk, gençle genç, yetişkinle yetişkin, yaşlıyla yaşlı olurdu. Be nedenle yaşlı annesi ölene kadar ona baktı. Ardından şu an hayatta olan ve sanırım yaşı 85’i geçen halasına sağlığı el verdiği ölçüde baktı, ardından tutulan bakıcıyı gözetmek suretiyle halasının bakımını devam ettirdi…

MERY 2

*Stajer avukatların bilmediğini öğrenmişti

Mery bir dönem de bir avukatın yanında çalıştı. Eski ve yeni Adliyenin de en çok tanıdığı isimlerden biri olmayı başardı. Yeni adliyenin devasa binasında bile girmediği oda, iletişim kurmadığı görevli kalmadı. Avukatın yanında çalışması, saha da olması, evrak takip etmesi ona bazı hukuki branşlarda hukuk bilgisi kazandırdı. İşin pratiğini yapan biri olarak kimi zaman stajyer bir avukatın bilmediklerini bilir hale geldi…

*Hayatım, canım, aşkım…”

Sevgili Mery “Hayatım, canım, aşkım” gibi sözcükleri art niyetsiz kullanır, tatlı diliyle insanları gereken hallerde hem yerer hem de överdi. Bazen erkek küfürlerini dobra dobra kullanır, bu tavrı özellikle biz erkeklerin çok hoşuna giderdi… Çevresi inanılmaz genişti. İskenderun ve Arsuz yöresinde kayda değer bir tanıdık kitlesi vardı. Hasta yatağında bile pek çok insanın hatırla yaptıramayacağı kimi evrak işlerini, kamu kurumlarında bir telefonla, bir ricayla yaptırır, pek çok ismin işini çözerdi. Adliye de yığınla iş olsa da, Mery rica ederse, akan sular durulur, Mery’in istediği işler, kanunlar, yönetmenlikler çerçevesinde hatıra, tatlı dile ve samimiyetine binaen hızla yapılırdı…

*5 Nisan Avukatlar Günü’nde toprağa verildi…

Hukuk, adliye ve avukatlardan iç içe olmasından olsa gerek ilginç bir tesadüf 5 Nisan Avukatlar Günü’nde toprağa verildi. İskenderun Ortodoks Kilisesi’ndeki cenaze ayinine her kesimden hemen herkes katıldı. Avukatlar, diş hekimleri, siyasiler, doktorlar, polisler, muhasebeciler, mali müşavirler, iş adamları, gemi acenteleri sahip ve çalışanları, gazeteciler, sanayiciler, terzi, lokantacı ve aklınıza gelebilecek her meslek grubundan herkes oradaydı. Ortodoks Kilisesi tarihi günlerinden birini daha yaşadı. İskenderun Karaağaç Asri Mezarlığı’nda da tablo aynıydı. Mezarlığa da katılım yoğundu…

*Cenazesi, varlıklı bir insanın cenazesinden daha kalabalıktı

İnanın bana, pek çok varlıklı insanın cenazesinde toplanmayan kalabalık, bir araya gelemeyen meslek grupları, güzel insan, samimi insan Mery’inin cenazesinde bir araya geldiler. Gerek kilise de gerekse mezarlıkta hep ondan sevgi ve saygıyla bahseden dostları, tanıdıkları ya da sadece selamlaştıkları, çok samimi olmadığı insanlar vardı. Mery’in hayattayken gösterdiği samimiyet pek çok insanın yüreğine işlediğinden olsa gerek, ayine ve mezarlıktaki defin işlemine katılan hemen herkes son vazifesini de büyük bir samimiyetle yapmaya çalıştı… Kilise de mezarlıkta, eski ve yeni belediye bazı belediye başkanlarının bulunması dikkatlerden kaçmadı.

Mery, bu dünyada gönülleri kazanmıştı. Sanırım öteki dünya da daha ilk andan itibaren pek dost edinmiştir. Biz bu dünyada onun neşesi ve pozitif enerjisiyle güzel günler ve saatler geçirmiştik. Sanırım öyetki taraftakiler de Mery’inin tüm iyi meziyetlerinden daha doğrusu samimiyet ve insanlığından yararlanacaktır…

*Arsuz Belediye Başkanı Culha, Hatay Barosu Başkanı Av. Ekrem Dönmez ve jest

Arsuz’u çok seven Mery için, Arsuz Belediye Başkanı Nazım Culha ile Arsuz Belediye meclisinin Mery’inin adının bir parka, meydana, caddeye, sokağa ya da yeniden yaptırılacak olan bir çeşmeye verilmesini kararlaştırabileceklerini düşünüyorum. Başkan Culha ve meclis üyelerinin konuya duyarlı yaklaşacaklarını tahmin ediyorum. Yine Hatay Barosu, bir avukat olmasa bize iz bırakan Mery İçin bir şeyler yapmalı diye düşünüyorum. Baro Başkanı Av. Ekrem Dönmez ve yönetim kurulu sanırım bu işe vakit ayırıp, onu anma manasında ya da anısına, ailesine, ailesinden geride kalanlarına “bir sevgi, samimiyet ve iyi meziyet” belgesi vermesi gibi bir jesti düşüneceklerine inanıyorum. Bu arada özellikle belirtmek isterim ki Mery iz bırakanlardan olmuştur. İçten davranışları yani samimiyeti, hayatta olduğu süre içinde ciddi bir maddi kazanımı olmasa bile manevi anlamda kendisine sevgi ve saygı kazandırmıştır. Kısaca Mery, paranın bile başaramayacağı pek çok işi, parasız başarmıştır. Mery, samimiyet, sevgi, saygı ve vefa dörtgeninden hiç taviz vermemiş aksine, dörtgenleri, beşgene, sekizgene, ongene kısaca çokgene çevirmesini bilmiştir…

*Mery’in yaşam felsefesi örnek alınıp, bilimsel olarak incelenmeli

Mery’in iz bırakan yaşam felsefesi, samimi duyguları, özellikle gençlerimiz, mesleğe yeni atılan yeni nesillerimiz ve mümkünse siyasete yeni atılan siyaset heveslileri tarafından dikkatle örnek alınmalıdır. Psikologların, iletişim ve gelişim uzmanlarının, bazı devlet ve kamu üniversitelerinin Mery’in samimiyetini mercek altına almalarını ve dikkatle incelemelerin ve inceleme sonuçlarını bilimsel makalelerine eklemelerini diliyorum. Böylesi bir bilimsel çalışma, pek çok gencimizi, inanın bana hayat mücadelesi ve mesleki anlamda başarıya ulaştıracaktır…

*Mery’e bir kere daha Tanrıdan rahmet diliyorum…

İnanın yazdıklarım abartı değil ve yine inanın ki Mery için az bile yazdım… O çok çok içten biri olduğu için ona “Seni hiç unutmayacağız…” demiyorum, böylesi bir tümceyi samimiyetsiz bularak yazmıyorum. Onun yerine “gerektikçe senden bahsedip, seni yad edeceğiz. Vaktiyle yüzüne gülerken, şimdi anılarınla neşelenip arkadan güleceğiz… “ demek istiyorum. Mery’nin tüm yakınlarına ve sevenlerine, tekrardan başsağlığı diliyor, sevgili Mery’i de bir kere daha Tanrıdan rahmet diliyorum…

 

 

 

 

4 comments on “Sevgili Mery Yıldırım’ın ardından…

  1. Mery hakkında yazdıklarınızı okudum. Çok duygulandım ve çok beğendim. Her satırı gercekten doğru Hatta az bile. İnsan sevgisi yogun biri. Cenazesinde herkesi biraraya getirdi. Onun inanışına göre Onemli bir günde doğdu. Önem dolu bir günde aramızdan ayrıldı.
    Allah nur içinde yatırsın. Herkese sevgi dolu bir yaşam nasip etsin. Tıpkı Melek Mery gibi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.